Çünkü hiçbir toplantıda böyle konuşmalar yapılmamış, sorunlar açıkça dile getirilmemiş, Vali Ali Yerlikaya hiç bu kadar Gaziantep konusunda ayrıntılı bir konuşma yapmamış, Ökkeş Özekşi’nin kent kültürü ve Gaziantep’in eski dönemlerini bu kadar ayrıntılı dinlememişti. Ünlü Yazar Ahmet Ümit’in moderatörlüğünde yapılan, Hürriyet Gazetesi yazarı Faruk Bildirici, Gaziantep Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr Mehmet Nuri Gültekin ve Gazetemiz Yönetim Kurulu Başkanı Ökkeş Özekşi'nin konuşmacı olarak katıldığı “Gaziantepli Olmak, Gaziantep’i Geleceğe Taşımak” başlıklı panelde konuşan Vali Ali Yerlikaya, iki yıldan beri kendisinin de Gaziantepli olduğunu ve bu kenti çok sevdiğini söylerken, çok önemli bilgiler verdi.Vali Ali Yerlikaya, Okan Üniversitesi'nin geleneksel hale getirdiği Gaziantep Zirvesi'nde Gaziantep'i geleceğe taşımakla ilgili hayallerini, ümitlerini, hedeflerini dile getirdi. Yerlikaya, "Bu kentte geleceğimiz eğitim. Ar-ge, Ür-ge, patent.. Bunları artık sadece sözde yazılarda değil, harekete geçirmemiz lazım. Niye bu şehre yılda 2 milyon turist gelmesin? Şehirde yüzde 65 çarpık yapılaşma var. Emniyetin devriye arabasının girmediği sokaklardan öncelikli onları ve bizi kurtarmamız lazım. Bu şehir, bu görüntüyü haketmiyor. Artık kaçağa acımak yok. Kentsel dönüşümü yaparken, incitici, kınayıcı olarak değil, kucaklayıcı olarak, helalleşerek onlar mutlu biz mutlu olarak bunu başarmamız lazım. Kentsel dönüşümü yüksek kat olarak değil, Kuzey şehir örneğinde olduğu gibi 4-5 kat şeklinde yapmalıyız. Bunu yaparsak bu şehir uçaktan inerken, alçalırken, kalkarken imrenilecek, maşallah denecek bir hal alır" dedi.VALİ YERLİKAYA: İKİ YILDIR GAZİANTEPLİYİMVali Ali Yerlikaya, iki yıldan beri kendisinin de Gaziantepli olduğunu söyleyerek başladığı konuşmasına "Ökkeş Beyin ve Ahmet Beyin yanında Gaziantepli olmayı anlatmayı haya ediyorum. Güçlü kalemlerin ve güçlü yüreklerin olduğu bir yerde Gaziantepli şöyledir, böyledir demek istemiyorum. Geçmişte etkilendiğimiz bir söz var, ışığın şehri. Bununla ilgili resim çalışması yaptık. Objektifin gördüğüyle Gaziantep'i anlatan bir resim çalışması. Orada bu başlığı attık. Bunu da bize hatırlatan büyük seyyah Evliya Çelebi. Ta o zamanlarda bile etrafındaki şehirlerden bir farkındalık oluşturmuş" dedi. İHRACATTA ANTEP MODELİGaziantep'in bütün medeniyetlere ev sahipliği yapmış, önemli bir tarihe sahip olduğunu belirken Vali Yerlikaya, " Tarihi kentlerden birinci Şam, 8. biziz. Tarihi bir kentiz, tarihimiz marka. İslamla buluşmadan önce ve sonrası da öyle. Bütün dinler, mezhepler, farklı diller huzurla yaşamış. Farklı mutfak kültürlerinin de bir birleşmesi olmuş. Biz gastronomide Unesco tarafından tescillendik. 500 çeşit yemeğimizin İstanbul'da Çırağan'da galasını yaptık. Soframıza dünya sofrası diyoruz. Öyle bir misafirperverliğimiz, öyle bir esnaf dilimiz, tacir dilimiz var ki, sadece bizim yanımıza gelenlere değil dünyanın 174 ülkesine gidiyoruz. Çat kapı ihracat yapıyoruz. Yani profesyonel dış ticaret ilminin gerektirdiği tarzda da yapmıyoruz. Orada da Gaziantep modelimiz var, adama şöyle bakıyorlar, gitmeden araştırıyorlar. Tacir, sanayicimiz, dil bile bilmeyen kardeşimiz açık hesap mal veriyor. Zor bir zaman tünelinden sabırla sebatla geçerken 2016 yılında Ankara'yı da geçerek ihracatta 5. oluyor. 6 milyar, 288 milyon lira ihracatımız var. Diğer rakamlarla beraber bu rakam 8 milyarı da buluyor. Böyle bir şehir bu şehir" diye konuştu.SURİYELİLERLE ANKET YAPINZor bir zamandan geçtiğimizi belirten Vali Yerlikaya şunları söyledi:"2010'dan önce bu şehir Türkiye'de en fazla iç göç alan ilk 5 şehirden biri. Bazen 3. bazen 4. olmuş. Ama hep ilk 5'te olmuş. Göç alıyoruz Doğudan Güneydoğudan, İç Anadolunun bize doğru olan tarafından, Adana'dan, Elazığ'dan, Osmaniye'den her yerden. Niye? Çalışan bir kent burası. Bu kent iki günü bir olmadan çalışıyor. Dışarıdan gelenlerin uyumla ilgili veya yerli yabancı muammelesi yapılmayan bir şehir. Veya diğer kentlerle kıyaslandığı zaman bu kent onu çok daha az yapıyor. Bu kente gelen göç erbabı şehrin huzuruyla ilgili bir sıkıntı oluşturmuyorsa onu kucaklıyor. İşçi olarak geliyorsa başüstüne, cebine para koyup geliyorsa sanayide ona yer verilir. Gaziantep bunu başarmış. 2010'dan sonra bir kafile, iki kafile derken 450 bin Suriyeli geldi. Hatay, Şanlıurfa, İstanbul'dan sonra en çok Suriyelilerin barındığı iller arasında Gaziantep dördüncü sırada. Türkiye'de 3 Milyon Suriyeli ile anket yapın, hangi şehirde yaşamak istersiniz veya yaşayanlara sorun, hangi şehirde Suriyeli muhacirler daha mutlu deyin, birinci biziz, Gaziantep'te daha mutluyuz derler. Bizde ensarlık duygusunun yanısıra, negatif olarak bunlar niye geldi diyen çok az. Mikro ölçekli seslendirme var. Sevabın kaçmasına izin vermiyoruz, böyle çalışıyoruz, bunun da bereketini veriyor Cenab'ı Allah. Bir yandan da, Cerablus ve El-Bab şehirlerinin insani yardım koordinasyonundan sorumluyuz. Orada da çalışıyoruz. Ayın 26'sında El-Bab şehir meclisiyle beraber orada şehir hayatının düzeni, kamu düzeninin sağlanması, polis teşkilatının kurulmasıyla ilgili çalışmalar yapacağız."EN BÜYÜK SORUNUMUZ ÇARPIK KENTLEŞME'Bu kentte geleceğimiz eğitim' diyen Vali Yerlikaya şöyle konuştu: "Gözümüzün aydınlığı yavrularımızı, çocuklarımızı, neslimizi, cumhuriyetimizin emanet edildiği gençlerimizi geleceğe en güzel şekilde hazırlamamız lazım. 500 bin öğrencimiz, 70 bin üniversite öğrencimiz var. Organizede 135 bin işçi çalışıyor, 4 yılda 200 bine çıkacak. 6 milyar 300 milyon liralık ihracat yapan sanayicilerimizin orta ve orta üst teknolojiye evrilmesi için bu nesli iyi hazırlamamız lazım. Çok iyi donanımlı, eğitimli olanları, diğer vilayetlere başta İstanbul olmak üzere beyin göçü oluyor. Bunun önüne geçmemiz gerekiyor. Milli Eğitim bakanımız geldi bir program yapıldı. 2019-2020 yılının Eylül-Ekim ayına kadar 345 tane ikili eğitim yapan okullarımızın tamamını normal eğitime geçiriyoruz. Bu sene 100 okul yapacağız. 43 tane elimizde inşaatını başlattığımız okul var. Para sorunumuz yok en büyük sorunumuz çarpık kentleşmeden dolayı arsa sorunu. Eğitimin niteliğiyle ilgili okul müdürleriyle devamlı biraraya geliyoruz. TEOG ve LYS sınavlarında kültür sanat ve diğer aktivitelerde daha farklı hale getirmeye yönelik yarış yaptırıyoruz. Bunun da inşallah semeresini alacağız. 3 tane üniversitemiz var. Başta öğretim üyelerimizin sanayicilerle hemdem olması lazım. Ar-ge, Ür-ge, patent bunları artık sadece sözde yazılarda değil, ilmimizi kendi alanımızda harekete geçirmemiz lazım. Şehrimizde üniversite ne kadar sanayiciye yönlendirilir hale gelirse, kalifiye eleman sıkıntısı da ortadan kalkmış olur."BU ŞEHİR BU GÖRÜNTÜYÜ HAKETMİYORBu şehirde en büyük meselelerimizden birinin göçten kaynaklanan çarpık kentleşme sorunu olduğunu dile getiren Vali Yerlikaya konuşmasını şöyle sürdürdü:"Aynı İspanya Bilbao'da olduğu gibi bir 20 yıllık takvim belirlememiz lazım. Dolayısıyla bu çarpık kentleşmeyi, kent görüntüsünü 21.yüzyıla, 22.yüzyıla taşımamayla ilgili iki şey yapılıyor. Birincisi 2040 yılı projeksiyonu yapılıyor. Büyükşehir belediyemizle, ticaret odasında bütün sektörlerle buluştuk, bunu anlattık. Artık bize gelecek olan göç kendi beğendiği yere, kanunsuz şekilde ve şehir hemşehrilerini incitecek şekilde oturmayacak. Bu şehre birisi geliyorsa, ya otelde kalacak, ya akrabasının evinde misafir kalacak, ya imarlı bir yeri satın alacak ev yapacak, ya da yapılmış bir bir yeri satın alacak. Beşincisi yok bunun. Ama gidin bakın şehrin yüzde 65'i görüldüğü gibi. Geldikleri zaman merhametle ve farklı duygularla yer verdiğimiz insanların şimdi fahiş fiyata yerlerini satın alacağız, onlara yer göstereceğiz, sonra yer yapacağız, ne kadar zor bir iş, ne kadar büyük bir kaynak. Bunu yapmamız lazım. Bu şehir, bu görüntüyü haketmiyor. Belediyelerimiz, merkezi hükümet bunun farkında, medyamız bunun farkında, kaçağa acımak yok. Kentsel dönüşümü yüksek kat olarak değil, Kuzey şehir örneğinde olduğu gibi ki bu Fatma hanımın hükümetimizin büyük başarısı. 350 bin nüfuslu, 50 bin konut, en fazla 5 katlı olacak. Burada muazzam bir şehir yapıyoruz. Emniyetin devriye arabasının girmediği sokaklardan öncelikli onları ve bizi kurtarmamız lazım. Bunu yaparken incitici, kınayıcı olarak değil, kucaklayıcı olarak, helalleşerek onlar mutlu biz mutlu olarak bunu başarmamız lazım. Buna kafa yormamız ve bunu bir plan dahilinde yapmamız lazım. Bunu yaparsak bu şehir uçaktan inerken, alçalırken, kalkarken imrenilecek, maşallah denecek bir hal alır, bunu istiyoruz, bunu önemsiyoruz."BU ŞEHİR 6. VİTES GİDİYORBu şehri diğer şehirlerden ayıran en büyük özelliğin ortak akıl olduğuna dikkat çeken Vali Yerlikaya, "Yöneten, yönetilen, STK'lar, bu şehirdeki uyum Türkiye'deki bir iki şehirde bile yoktur. Buna Gaziantep modeli diyor dışarıdakiler. Bizde onlara diyoruz ki çalışın sizin de olsun. Bakın aramızda küslük, dargınlık yok. Medyamızda da keza. Zaman zaman birbirimizle belirli konularda farklı düşünsek bile kötü sözden, makaleler veya resimler üzerinden birbirimize atışıp sataşmıyoruz. Hepimiz aynı düşünmek zorunda değiliz ama şehrimizin hemşehrilik bilinciyle birbirimize kenetlenmeliyiz. Türkiye'nin kalkınma hızı 3'se, ortak akıl sayesinde bu şehrin kalkınma hızını 9 yapıyor. Enerji Piyasası Üst Kurulu, Enerji bakanlığı, Enerji Sa ile bütün sektör ve STK'lar biraraya geldi. EnerjiSa yetkilisi sunum yapıyor. Adam çıktı dedi ki, Türkiye'deki enerji altyapı ihtiyacının iki katı hızla gidiyorsunuz. Yetmedi Avrupa Birliği ülkelerindeki şehirlerin yıllık ihtiyaçlarından da 30 kat önde gidiyorsunuz. Geçen yıl 100 milyon lira altyapıya para verildi, bu yetmiyor. Biz 3 yıl 200 Milyon lira isteriz diye karar aldık. Bu şehir 6.vites gidiyor, düz viteste gitmiyor, otomatik vites gidiyor. Gerçekten böyle bir şehir." dedi.HEDEFİMİZ 2 MİLYON TURİSTŞu anda Ortadoğu’daki konjonktürden savaştan, gözyaşından, küresel göçten, terörden dolayı turizmden çok etkilendiğimizi belirten Vali Ali Yerlikaya, "Ancak bu kadar güçlü tarihi olan bir kent, 25'e yakın müzeleri, 5-6 tane tarihi tespit edilen yerlerimiz var.. Soframız var, ne ararsanız var, bir tek denizimiz yok. Gelen turist sayısı niçin yıllık 1 Milyon olmasın? Dünya gastronomi seyahatinin 1 yıldaki rakamının yüzde 1'ini alsak yeter bize. Geçen sene iç turizmin toplam sayısı 8 milyondu. Toplam pasta 5 milyar dolardı, 2 milyonda biz alalım hedefimiz şu anda o. Bunu yapabiliriz. Bizim çarşımıza, pazarımıza gelen bir turist, bütün tezgahını ikram eden esnafın davranışını gördüğünde bu kente aşık olarak gidiyor. O yüzden böyle zor bir ortama rağmen belediyemizle beraber biz şunu söyledik, Gaziantep'e gelin, hele bir görün. Resimlerle gördünüz, Gaziantep'i birde yaşayarak görün. Bizimle beraber havayı teneffüs edin diyoruz. Yani turizmde iç ve dış turizmde arzu ettiğimiz yere gelmemiz lazım" dedi. GAZİANTEP'İN EN BÜYÜK MARKA DEĞERİYeni nesil okullar yaptıklarının altını çizen Vali Yerlikaya, "M2'yi ben geldiğimde bin liraya çıkardım. Bugün 1200 +KDV'den aşağı vermiyoruz. Açık ihale, hakkaniyetli ihale yapıyoruz. Müteahhitler Derneğimiz var onlarla zaman zaman buluşuyoruz. Benim şehrimin parası rekabet ortamında bende kalacak, ama uygulama projesi ve kullanılacak ürünün en iyisini getiren parasını da kazanacak. Şuanda Türkiye'de 2017 yatırımını en erken ve en kaliteli Gaziantep yapıyor. 2.5 sene çerisinde 350 tane yeni okul yapıyoruz. Bunlar eski okullara benzemiyor. Bizim şehrimiz çalışıyor, üretiyor. Üretmenin önünde ne engel varsa diliyle, kalbiyle bunu gideriyor. Kötülükle değil, güzellikle çözüyor, sanat, spor, kültür, edebiyatta, sosyal faaliyetlerde çok daha iyi noktada olmamız lazım. Bu tür aktiviteleri daha çok önemsememiz lazım. Küçük bir ilanla, Twetle dahi 1100 kişilik salonlar bize yetmiyor dememiz lazım. Ben şehrimizi seviyorum, bütün zorluklara rağmen, belki diğer şehirlerin kaldıramayacağı pek çok sıkıntı ve meşakkat gördüm. Ama bu şehirde bir anda 300 bin kişi biraraya geldik. 11 ay dünyanın 4.büyük ordusuna bir kasaba halkı direndi. Suriyelilerin yaptığını yapmadan, tank, tüfek, uçakla gelen ordunun karşısında durulur mu? Güvenli yerlere gidelim demedi. Dedelerimiz cephede, siperde savaştı, hainliğe de uğradı, ancak pes etmedi. En büyük marka değeri Gaziantepli olmanın en büyük övüncü de her zaman söylesem hiç bir zaman dilimiz yorulmuyor, kalbimize en ufak bir şey gelmiyor, gıpta ediyoruz maşallah diyoruz Gazilik unvanımız" şeklinde konuştu.AHMET ÜMİT: YENİDEN ÇOK KÜLTÜRLÜLÜK BAŞLADIAhmet Ümit, şehir kimliğinin sadece o şehre dair bir şey olmadığını, şehir kimliğinin uygarlık ve medeniyetle ilgili olduğunu belirtti. Avrupa'da da 18. 19. ncu yüzyılda şehirleşme olduğunu hatırlatan Ahmet Ümit, "Sorunlar bir şekilde orada da yaşanmıştı. Avrupa şehirleri büyük bir göç almıştı. Bu göçlerin sonucunda şehirler kendi kimliklerini koruma sorunu yaşadılar ama bunu çözdüler. Aslında Gaziantep'in iyi olduğu dönemler çok kültürlü olduğu dönemler, bu renkli hayatın olduğu dönemler. Yeniden o çok kültürlülük başladı" dedi.BİLDİRİCİ: GAZİANTEP'İN YENİ BİR SINAVIFaruk Bildirici, Gazianteplilerin yemeyi içmeyi, eğlenceyi sevmesinin ötesinde dönüştürücü, yaratıcı, yeniliğe açık, üretici insanlar olduğunu söyledi. Kente göçün çok hızlı gelmeye başladığını belirten,"Onları Antepli yapmadıysak bile onlarla birlikte yaşamayı öğrendik. Gaziantep'te şimdi artık farklı bir yapı var. 450 bin Suriyeli çok büyük bir rakam. Hangi kent sindirebilir, olacak iş değil. Gaziantep kültürü bunun karşısında tutunabilir mi, gerçekten çok zor. Ben Antep'in yeni bir sınavı olarak görüyorum" dedi. Geçmiş uygarlıkların Gaziantep'e çok şey bıraktığını söyleyen Bildirici, "Örneğin Hititler çiğ köfteyi bırakmış, Domatesi ilk Ermeniler kullanmış" diye konuştu.ÖZEKŞİ ESKİ GAZİANTEP’İ ANLATTIÖkkeş Özekşi eski Gaziantep'i anlattı. Özekşi, "Yazlık sinemalar vardı, Nakıp Ali, Baydar Sineması vardı. Orada Tommiks- Teksas okurduk. Büyüklerimiz kızardı bize onları okuyoruz diye ama, bence çok faydalı kitaplardı onlar. Cırcırcı Bican vardı şehrin merkezinde o dönemler herkesin hafızasına yerleşen. Halk evi vardı, tiyatro sanat ve kültür üst düzeydeydi.. Ben fakir bir ailenin çocuğuyum, en büyük zevkimiz baklava kırığı yemekti, ekmeğin arasına baklava tepsisinin dibinde kalan kırıkları koyar yerdik.. Kırkayak kültürünü de katabilirim buna.. Gaziantep kültürüyle tamamıyla bütünleşmiş insanlar vardı. Daha sonra şehir büyümeye, değişmeye başladı.GÖÇLE GELENLERE ANTEP KÜLTÜRÜNÜ AŞILAYAMADIKÖzekşi, konuşmasına devamla, “Göç başlayınca Gaziantep değişti. Göçten gelen insanlara Gaziantep kültürünü anlatamadık, oysa mutlaka öğretmemiz lazımdı. Oysa tam tersi oldu ve herkes kendi kültürünü getirdi, dayatmaya soktu. Bu defa Gaziantep kültürü karıştı, kentte yaşama kültürü çok önemli diye çok yazılar yazdım. Yargıtay Onursal Başkanı Rahmetli Mehmet Uygun, bu insanlara Antep kültürünü anlatmak gerek, çocukları hiç değilse Antep kültürüyle yetişir”demişti, onu da yazmıştım. Maalesef O kültür işi çok değişik boyutlara gitti herkes kendi kültürünü getirdi. Şehirde yaşamak kent kültürüyle değil, herkesin getirdiği kendi kültürüyle yaşamak şekline dönüştü. Haliyle gerçek Antepliler kentten uzaklaşmaya başladı. Şu anda Anteplilerin büyük kesimi dışarıda. Beyaz Antepliler diyorlar şimdi onlara ve şehirde kalanların bile mutlaka bir B planı var, sıkıştığında ben gitmeliyim diyor. Biz Gaziantep kültürünü Gazianteplilik ruhunu sürdürmeye kararlıyız" dedi.KENTİN HAFIZASI ÖĞRETİLMELİVali Yerlikayı'yı tebrik eden Özekşi, "Sayın Valime teşekkür ediyorum iki yıldır Gaziantepli olduğunu söylüyor ama 20 yıldır Gaziantepli gibi, çok hoşuma gitti. İki yılda bu kadar Gaziantep'i benimsemek, bu kadar çok ayrıntıya girmek doğrusu tebrik edeyim. Beklemiyordum, açık söylüyorum. Gaziantep'e gelen bürokratlar burada kısa sürede aile gibi oluyor. Ama son yıllarda şunu görüyoruz bu şehrin hafızası konusunda kenti yönetenler çok geriye dönüp bakmıyor, oysa şehrin geçmişi hafızası çok önemli. Birde kentin kendi kültürü var. Bu şehirde kimler yaşamış, kimler var, aslında bunların öğretilmesi lazım. O zaman işler daha kolay olur" dedi.VALİ YERLİKAYA: YAŞADIKLARIMIZI BİLİYORSUNUZVali Yerlikaya, Özekşi'nin bu sözlerine üzerine araya girerek "Bu şehirde enteresan işler oluyor, normalde mesela daha önceki geldiğim şehirlerde planımız var, diğer işlere de odaklanıyorduk, ama bu şehirde son 1-2 yıldır yaşadıklarımızı biliyorsunuz" dedi.ÖZEKŞİ: UYUŞTURUCU ÖNEMLİ BİR SORUNÖzekşi konuşmasına devam ederek, "Bu kadar Gaziantep'e eğilmeniz, Gaziantep'le ilgilenmenizi, bilgilenme yapmanıza son yaşanan olaylar olmasaydı düşüncelerinizin hepsinin gerçekleşeceğine inanıyordum. Çünkü o mesajı alıyorum Allah yardımcınız olsun güvenlik asayiş ve çok hareketli bir şehir oldu" dedi.Bu şehirde uyuşturucu konusunda çok önemli problem yaşandığını dile getiren Özekşi, "Çözüm odaklı çalışmalar yapılmalı, yoksa bu şehir başedilemeyecek noktaya getirilebilir. Emniyet Müdürümüz Sayın Erhan Gülveren çaba gösteriyor bunu biliyoruz, ama ailelerin perişanlığını bir görseniz, çaresizliğine şahit olsanız, söylediklerimi daha iyi anlarsınız”dedi. Özekşi, STK'larla yapılan toplantıların sorunları çözmeye yönelik olmasına önem verilmesini söyleyerek Suriyeliler konusuna da değindi ve “Şimdi Onlarda bu şehre kendi kültürlerini dayatmaya başladılar. Sıkıntı bu. Çok başıboşlar. Sizden öncede çok sıkıntılar yaşandı bu şehirde özellikle Plaka olayı için 1 sene uğraştım. Bu şehrin parklarında cadde ve sokaklarında gezinip duruyorlar. Başıboş gençler adamlar dolaşıyor. Mutlaka birşeyler yapılmalı onlar için”dedi. Vali Yerlikaya, plaka meselesine değindi ve “45 günde çözüldü”dedi.GAZİANTEPSPOR BU ŞEHRİN MARKASI AMA ŞİMDİ ŞEHİR KÜME DÜŞÜYORÖzekşi konuşmasına devamla, “Bir eksiğimizde Gaziantep lobisi yok. Ekonomik, sportif ve diğer konularda organizasyon konusunda bütünleşmede bir sıkıntı yaşanıyor. Sporda şu anda ciddi sıkıntı yaşanıyor. İki takımda küme düşüyor, onlar düşüyor, bir şey değil şehir düşüyor. Gaziantepspor markası bu şehrin önemli markasıydı. Yani bunları ne olursa olsun ehil ellere vermezsek o zaman sıkıntı ciddi boyutta oluyor ve bu sefer bir deli bir kuyuya taş atıyor 40 akıllı çıkaramıyor. Şu anda onunla uğraşıyor Gaziantep. Resmen fotoğraf bu” dedi. ORTAK AKIL DAĞINIK GİDİYORÖzekşi, Gaziantep'in lobisi konusunda bir hareketlilik var ama dağınık gidildiğine işaret ederek “ toparlanamıyoruz, ortak akıl yine dağınık gidiyor. Ortak akıl, bu şehrin menfaatleri yönünde ufuk açıcı, teşebbüs edici, hamle yapıcı bir bütünlük sağlayabilirse Gaziantep için gelecek adına çok da karamsar olmadığımı söyleyebilirim" dedi.SPOR ALANLARI YOK EDİLDİ KÜLTÜR SANAT ASKIYA ALINDIGaziantep'in sportif, sanatsal ve kültürel olarak gerilerde kaldığını öne süren Özekşi, "25-30 yıl önce Vehbi Dinçerler spordan sorumlu Devlet Bakanı iken, bu kentte 33 tane futbol sahası vardı, şu anda 3.5 tane var. Salon yok. Kamil Ocak yıkılacak. Karataş'ta var. Yeşil alan yok, okul alanı yok. İnsanlar okul yapmak için çırpınıyor. Mevcut okul alanlarının yerine binalar yapılmış. Belediye meclislerinde 80 gündem maddesinden 70'i imar değişikliği. Cumhurbaşkanı yatay binalarla ilgili çağrı yapıyor, bizde dikey binalar yapılıyor. 100. Yüzyıl aksında 15 kat izin verildi. Vali Muammer Güler döneminde, okullarda Antep harbiyle, Gaziantep kültürü ve tarihiyle ilgili ders verdirelim, kitap çıkartalım çocuklar sıkılmadan okusunlar dedim, şimdi Urfa başlatmış, ders koydurmuşlar. Biz bunları yapmayı sağlayamazsak isterseniz 100 yıllık proje yapın sonuca gitme konusunda sıkıntı yaşarız" dedi.VALİ YERLİKAYA: GAZİANTEP FARKIÖzekşi'nin Gaziantep lobisiyle ilgili sözlerine açıklama getiren Vali Yerlikaya, "Gaziantep'in Ankara'daki karşılığı çok nadir vilayette var. Ankara'ya gidip te arzu edipte alamadığı şeyi ben bugüne kadar görmedim. Amanos tünelleri 11-20 vilayeti ilgilendiriyor ama bakın bu olayı bitirdiler. Bu şehre Düzbağ projesiyle suyumuzu yeniden getiriyoruz. Bunların tamamı, olması gereken, Gaziantep'i geleceğe taşımaya yönelik bugünden yapılan hizmetler." dedi.ÖZEKŞİ: DİYALOG EKSİKLİĞİÖkkeş Özekşi de, "Seçim döneminde Ankara'dan bir çok bürokrat aday adayı oldu. Dolu dolu insanlardı, ziyaretime geldiler onlara ‘bugüne kadar nerdeydiniz?’dedim. Gaziantepli olarak varlar ama bütünleşme sağlama, diyalog açısından bir eksik noktamız var. Bu konuda adım atacağınıza inanıyorum" dedi.GÜLTEKİN: KİMSE GERİ GİTMEYECEKDoç. Dr Mehmet Nuri Gültekin ise coğrafyanın kader olduğunu, Gaziantep'in güzel bir kaderi olduğunu belirtti. Gültekin, "Ancak eski Gaziantep yok olmayacakta. İktisat nüfus, çevre kent değişti her şey değişti. Gaziantep muazzam bir çoğrafyadadır. Ancak çarpık yapılaşma bu şehrin havasını bitirdi. Eskiden akşamları çok serin olurdu bu şehir. Bu şehir ayrıca bütün medeniyetleri harmanlayan bir yer. Sınır kenti olmanın avantajlarını da dezavantajlarını da yaşayan bir şehir. Gaziantep'i Gaziantep yapan dinamizmidir. Suriyeliler gerçekten zor bir konu. 450 bin insan var. 3.5-5 milyon Suriyeli'nin bir şekilde ayağı buradan geçiyor. Gaziantep'in sorunları çok büyük. Suriye'deki kriz uzarsa biz Gaziantep olarak her anlamda zarar görürüz. Gaziantep sanayisinin sattığı çok fazla şey olamaz. Barış olsaydı şu andaki pozisyonu çok daha ileri düzeyde olurdu. Mültecilere harcanan paranın Gaziantep'e harcandığını düşünün. Bu insanların bu şehrin bir parçası olduğunu şimdiden kabul edip kendi kültürümüzü artı değerlerimizi koruyarak birtakım politikalar oluşturmamız gerek. Bizim hayatı sokağı canlandırmamız gerekiyor. Kimse geri gitmeyecek" dedi.VALİ YERLİKAYA: ÇADIRLARI KAPATALIM DİYORLARVali Yerlikaya tekrar söz alarak, "Suriye'deki krizin uzamasının Gaziantep'in zararına olacağıyla ilgili sözleri üzerine, "Karkamış kapısında bu yıl 500 milyon dolarlık ihracat yapıldı sadece inşaat malzemesi olarak. Cerablus'a 50 bin insan buradan gitti. Şu anda El-Bab'ta arazilerin tamamı ekili, 100 milyon ton buğday var, ne yapacaklarını bilmiyorlar. Sınır ticaretinde tek baktıkları kapı burası. Cerablus, El-Bab'a valilik olarak biz bakıyor, koordine ediyoruz. Hayat normalleştikçe bize şunu da getirin, şunu da satın demeye başladılar. Satacağı şeyi de biz alıyoruz. Çünkü öbür tarafta rejim, PYD, DEAŞ ve diğerleri var. Buda bizim açımızdan bir katma değer. Dünyadaki hayırseverler, çadırları bir an önce kapatalım oralara toplu konut gibi afet evleri gibi evler yapalım, buradan insanları oraya göçürelim, en azından tabanda olan kesimi diyorlar. Şuanda ona çalışıyoruz" şeklinde konuştu. Meral KINACILAR