Suçlu sanayici değil, kamu

Gaziantep Kulübü ve Gaziantep ODTÜ Mezunları Derneği işbirliğiyle düzenlenen 'Türkiye Ekonomisindeki Güncel Gelişmelere Farklı Bir Bakış' konulu konferansta konuşan Doç. Dr. Selin Sayek Böke, 2013 yılının ilk yarısında bakanlar kurulunun verdiği kararların yüzde 60'ının imarla ilgili olduğunu belirterek, "Türkiye'de bakanlar kurulu inşaatı yönetiyor. Bu şekilde inşaat sektörünün sağlıklı işlemesi mümkün mü? 2002'de kiracı oranı yüzde 24.5, 2013'te yine yüzde 24.5. Türkiye'de inşaat sadece rant yaratmaya dönük olunca bu sonuç kaçınılmaz oluyor. Suçlu sanayici değil, kamu" dedi.

Gaziantep Sanayi Odası toplantı salonunda yapılan ve Gaziantep Kulübü Başkanı Kamil Gereçci ile Gaziantep ODTÜ Mezunları Derneği Başkanı Gözde Aytekin'in ev sahipliği yaptığı konferansa CHP Gaziantep Milletvekilleri Mehmet Şeker, Ali Serindağ, GTO Başkanı Eyüp Bartık, GTO Meclis Başkanı Ali Yener, CHP İl Başkanı M. Sait Köse, Gaziantep Makine Mühendisleri Odası Başkanı Başar Küçükparmak'ın yanısıra çok sayıda sanayici, işadamı katıldı.

GAZİANTEP'TE HERKES MASTERLİ, İKTİSATÇI!

Konferansın açılışında konuşan Gaziantep Kulübü Başkanı Kamil Gereçci, Ak Parti hükümetinin Kemal Derviş'in ekonomi programına bağlı kaldığını ve bugün Türkiye ekonomisinin belli bir yere geldiğini söyledi. Gereçci, "Tabi bu iyi kötü tartışılır. İç ve dış etkenler dolayısıyla Gaziantep sanayicisinin içinde bulunduğu durumu değerlendirmek için buradayız. İktisatcıların bu işe bakışları önemli. Ben Serbest Bölge Başkanlığı yaparken o zamanın Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel ziyaretime gelmişti. Gazi Erçel, 'Biz iktisatçılar spor yazarları ve yorumcular gibiyiz. Yorum yapar, sonra da çıkarsa biz söylemiştik deriz' demişti. Gaziantep'te herkes masterli iktisatçıdır. Gaziantep ekonomisini neler bekliyor, burada açık yüreklilikle tartışacağız" diye konuştu.

İSTİKRAR ÖNGÖRÜLEMİYOR

Doç. Dr. Selin Sayet Böke, Türkiye'de ekonominin zor bir dönem geçirdiğini, dövizin oynak olması, altın fiyatlarındaki değişikliklerin piyasaları tedirgin ettiğini belirtti. Böke, "Türkiye kanadı kırılmış bir uçak gibi,sürünen, damarları tıkalı bir kalp hastası gibi koşamayan bir durumda. Özel sektör üzerinde yaratılan korku yarının görülememesine neden oluyor. İstikrar öngörülemiyor, hesap verilebilirlilik, şeffaflık olmadığı için istikrardan bahsedemeyiz" dedi.

TÜRKİYE'NİN REÇETESİ BURADA

Gaziantep'in farklılıkları içinde barındıran hoşgörüsü, girişimci ruhu ve üretimiyle Türkiye'ye örnek bir şehir olduğunu belirten Böke, "Gaziantep bu yapısıyla bölgede bir yıldız ve Türkiye ekonomisini sırtlayan bir şehir. Gaziantep dinamik ve genç nüfusuyla girişimciliği başarıya taşıyan, kendi içine kapanmayan, küreselleşmeyi iyi okuyabilen, küreselleşmenin faydalarından yararlanmayı fırsata çeviren bir şehir. Aslında Türkiye'nin reçetesi burada" dedi.

GAZİANTEP HAYAL ETTİĞİ YERDE DEĞİL

Katma değerli ürün üretmenin önemine değinen Böke, "Türkiye 1 kilo ihracattan 1.5 dolar, Almanya 4 dollar, Kore 3 Dolar, Japonya 3.5 dollar kazanıyor. Türkiye'nin markalarını barındıran marka şehir Gaziantep'in ülke ekonomisine katma değeri yüzde 32 ile Türkiye ortalamasının üzerinde ama Osmanlıdan beri ticaretin içinde olan, ticari yolların geçtiği Gaziantep, maalesef bugün hakettiği yerde değil, hayal ettiği yerde değil" diye konuştu.

EKONOMİ ÇUKURA SAPLANDI

Orta gelir tuzağı sorununun önemli bir sorun olduğunu, belli bir yere gelen ülke ekonomisinin bir çukura saplanıp kaldığını ve gelirini artırmadığını ifade eden Böke, " Kafamızı kumdan çıkararak büyük ekonomik dönüşüme izin verecek reformlara ihtiyaç var. Maalesef lojistik ve stratejik imkanlardan faydalanılacak altyapı yok. Özel sektörün önünü açacak, kamuya ihtiyaç var. Dış politikayı ticaretten bağımsız düşünemezsiniz. Yurtdışı ortaklıklarınız olmalı. Ulusal çıkarlar önceliğiniz olmalı."

SURİYE SERMAYESİ AVRUPA'YA GİTTİ

Türkiye'de 2 milyon Suriyeli olduğunu,bunların ekonomik ve sosyal yükünü de bölge illerinin çektiğini anlatan Böke şunları dile getirdi: "2013'te Türkiye'de ortalama enflasyon 7'nin üzerinde Gaziantep'te 8.5. Kiralar attı. Suriye'deki iç savaştan önce Gaziantep Ticaret Odası'na kayıtlı Suriyeli şirket sayısı 60 iken, 2014'te 209 olmuş. Suriye'den sadece insan değil ekonomi de kaçtı. Ancak sermaye buraya gelip yatırım yapmadı. Bunun nedeni olarak da mevzuat ve alışkanlıkları gösterdiler. Suriye'deki sermaye Avrupaya gitti. Suriyeliler ucuz işgücü açısından işverenler açısından olumlu. Ancak işsizlik, kayıtdışılık açısından sıkıntı. Gaziantep'te 300 bin Suriyeli var. İstanbul'dan sonra en fazla Suriyeli Gaziantep'te. Burada Suriyelilerin yükünü taşıması gerekenler, bunlara kucak açanlar değil, kamudur. Ekonomik etkenleri hafifletecek, sosyal sorunları öngörüp çözüm üretecek politikalar geliştirilmeli. Bu nedenle kamu politikasında revizyon gerekmektedir."

EKONOMİDE KRİZ YAŞANIYOR

Türkiye'nin krizde olduğunu, bu ekonomik yapıyla 2023 hedeflerininde tutturulamayacağını söyleyen Böke, "Siyasi risk var. Türkiye'de hükümet ciddi bir siyasi risk konumuna geldi. Çünkü hükümet öngörülemez hale geldi. Siyasi risk olmasa faizler düşer, döviz düşer, ekonomik istikrar gelir. Gerçek bir istikrar demokrasi ile olur. Ekonomi yönetiminde ciddi bir boşluk var. Hazine Müsteşarı 5 aydır atanamadı vekaleten oturuyor. Türkiye şirketlerinin şu anda net olarak 179 milyar döviz açığı var. Bu açıdan demokrasi ana hedef olmazsa ekonominin konuşulacağı bir ortam sağlayamayız. BDDK Başkanı 3 aydır atanmadı vekaleten yürütülüyor. Şirketlerin 179 milyar döviz acığı var. Finansmana erişimde sıkıntı var. Yüzde 4 büyüyoruz. Kriz dönemlerinde bile yüzde 5 büyüyorduk. Biz bu yüzde 4'lük büyüme ile 2023 hedeflerini yakalayamayız. Hedefleri yakalayabilmek için yüzde 7 büyümeliyiz" dedi.

DOĞRU TEŞVİK VERİLMELİ

Konuşmasının ardından soruları cevaplandıran Böke, bir soru üzerine, "Teşvike bağlı bir ekonomik yapı olduğunu, teşvike bağımlılığın uzun vadede kötü olduğunu söyleyen Böke, "Doğru teşvik verilmeli"dedi.

SUÇLU SANAYİCİ DEĞİL, TOKİ

Böke, sanayi ile anılan Gaziantep'in son yıllarda arazi rantlarıyla anıldığı yönündeki bir soru üzerine ise şunları söyledi:"2013 yılının ilk yarısındaki istatistiklere baktığımızda bakanlar kurulunun verdiği kararların yüzde 60'ının imarla ilgili olduğunu görüyoruz. Türkiye'de bakanlar kurulu inşaatı yönetiyor. Bu şekilde inşaat sektörünün sağlıklı işlemesi mümkün mü?Yereldeki sorunun temelinde de bu var. 2002'de kiracı oranı yüzde 24.5, 2013'te yine yüzde 24.5. Bu kadar inşaat yapılıyor. Kiracı oranı değişmiyor. Türkiye'de inşaat sadece rant yaratmaya dönük olunca bu sonuç kaçınılmaz oluyor. Suçlu sanayici değil, kamu. CHP iktidara gelse en büyük en büyük görev zararı TOKİ'den olacak. "

KANALICI ÇEK-SENET KANUNUNU SORDU

İşadamı Necati Kanalıcı, çek senet kanunundan dolayı kimsenin borcunu ödemediğini, bu konuda özellikle KOBİ'lerin büyük sıkıntılar yaşadıklarını belirterek, "Bu şekilde nasıl ticaret yapalım?" diye sordu.
Böke, kadınlarla ilgili bir soru üzerine ise, kadınların işgücüne katılamamasında sosyal hizmetler açığını gösterdi. Böke, "Kadınların yüzde 30'u iş piyasasına giriyor. Kadınlar ya çocuğuna, ya yaşlısına, ya engellesine bakmak için çalışamıyor. Oysa bu tür hizmetler verilirse, istihdama da katkısı olur" dedi. Meral KINACILAR, Haluk ŞAHİN