Eğitim-Bir-Sen Gaziantep Şube Başkanlığı yaptığım zaman diliminde siyasilerle çok sık görüşmelerimiz olurdu. Bu görüşmeler genelde olumsuzlukların düzeltilmesi, daha güzelin nasıl yapılacağı, liyakat ve adalet ilkelerine göre değerlendirmeler yapılmasının önemi ile ilgiliydi. Elbette bu görüşmelerimizi yanlış anlayanlar ve yorumlayanlar çıktı ve çıkacaktı da… Allah var ne zaman gitsek bizi dinlediler, yardımcı oldular ve görüşlerimizin çoğuna katıldılar. Ancak özellikle PARALEL YAPI diye siyaset tarihimizde yer alan olayın ayak seslerinin duyulmaya başlandığı yıllarda onlarla birlikte dile getirilen bir söylemle karşılaştık.

'Gaziantep Milli Eğitimini bu hale Eğitim-Bir-Sen getirdi.' hayli enteresan ve ilginç bir tespitti. Çünkü Milli Eğitim kademesinin herhangi bir yerinde tarafımızdan önerilmiş çok ama çok az kişi vardı ve zaten onlardan bazıları da forma değiştirmişti. Ancak bunu önemli kişilerden de duymaya başlayınca, artık meselenin bir komplo olduğunu anladık. Bu konuyla ilgili gerekli görüşmeler yaptık, ancak sonuç çıkmadı. 'Paralel Eylem İlk Bana Yapıldı' yazımda bahsettiğim gibi ciddi sıkıntılar yaşamaya başladım. Hatta Paralel Yapının sendikasının başkanın şahsıma söylediği:

'Artık Milli Eğitimi biz yöneteceğiz…' sözü de bu olayları doğrulayan en önemli göstergelerden bir tanesiydi. Yıl 2010 yıllarıydı ve sonra film koptu.

Eğitim Bir Sen'in o zamana kadar Gaziantep Milli Eğitiminde etkin oluşundan rahatsızlık duyan paralel yapı, yanına aldıkları siyasilerle ki adları ben de kalsın şimdilik, Gaziantep'te ciddi operasyonlar yaptılar. Neredeyse her yeri belli bir anlayışa sahip kişilerle doldurdular. Çünkü Gaziantep eğitimini Eğitim-Bir-Sen bu hale getirmişti ve yeni bir yapı kurularak başarı yakalanmalıydı algısı, MANİPÜLAYON için kamuoyuna pompalanmıştı. İl Müdürü Ekrem SERİN'e o kadar yetki verilmişti ki her türlü atamada bu yapı ne derse o oluyor ve kesinlikle başka müdahalelere izin verilmiyordu. Sonuçta Gaziantep en sonuncu oldu, hep sonuncu oldu. Tam 4 yıl boyunca hep en diplerde yer aldı.

Eğitim-Bir-Sen'in etkin olduğu zamanlar diye bahsettikleri zamanlarda ki sendikamızın böyle bir YÖNETME iddiası asla yoktur ise Gaziantep Milli Eğitimde orta sıralardaydı. Merak eden kişiler sonuçları inceleyebilir.

Son 4 yılda Gaziantep'in eğitimdeki geldiği rezaletten bahsederek 'biz Eğitim-Bir-Sen'e haksızlık ettik' demeleri gerekirken, aynı sözcüklerin duyulmaya başlaması, 'Müslüman'ı döven Yahudi'nin hem dayak atıp, hem de Müslüman beni dövüyor mantığına' ve hala Sayın BAŞBAKANIMIZIN düşmanı olan PARALEL YAPININ, birileri vasıtasıyla dizayn girişimleri yapmaya çalıştığının delilidir…

Çok merak ediyorum, bu sözleri söyleyenler ve buna inananlar hiç mi eğitim, hiç mi istatistik ve hiç mi siyaset okumazlar… Sayın BAŞBAKANIMIZIN bangır bangır meydanlarda söylediklerini nasıl duymazlar...

'Gaziantep Milli Eğitimi son 4 yılda felç edilmiştir.' edenler de buna destek olanlar da bellidir. Herkes sağlıklı düşünmeli ve ona göre konuşmalıdır. Birilerinin ağzıyla konuşarak, son süreçte en dik duran sendikamızı yıpratma, engelleme ve başka alanlara kaydırma girişimleri sonuç vermeyecektir.

Çünkü Millete ve Ülkeye kimin ihanet ettiği de kimin hizmet ettiği ortaya çıkmıştır… Takke düşmüş ve kel görünmüştür.

Bu saatten sonra yapılacak olan duyguları bir kenara bırakarak mantıklı, sağduyulu ve akl-ı selim çalışmalar yapmaktır…

Bekleyip görelim bakalım…