Nurdağı ilçesine bağlı Durmuşlar köyünde meydana gelen 4.6 büyüklüğündeki depremi değerlendiren TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Gaziantep İl temsilcisi Ali Serindağ, "Gaziantep'’in ilçelerinden İslahiye ve Nurdağı'’nın içinden geçen yaklaşık 145 km. uzunluğundaki Türkoğlu- Antakya kesiminde de 150 yıldan fazla zamandır büyük deprem olmamıştır. Bu durum söz konusu alanların deprem üretme potansiyeli açısından ne kadar tehlikeli olduğuna işaret etmektedir. Bu nedenle Gaziantep de deprem tehlikesi içinde bulunmaktadır" dedi.

GAZİANTEP DEPREM TEHLİKESİ İÇİNDE

Gaziantep'in söz konusu Fay Hattına yaklaşık 40- 45 km mesafede yer aldığını, bu fay hattının 6 ana segmentten (kısım) oluştuğunu belirten Ali Serindağ, "Bu fay hattının ilimize de yakın olan 90 km. uzunluğundaki Gölbaşı- Türkoğlu kesiminde tarihsel ve aletsel bulgulardan elde edilen verilere göre büyük deprem olarak nitelendirilen büyüklüğü 7 ve üzerinde bir deprem 1513 yılından bu yana meydana gelmemiştir. Aynı şekilde Gaziantep’in ilçelerinden İslahiye ve Nurdağı’nın içinden geçen yaklaşık 145 km. uzunluğundaki Türkoğlu- Antakya kesiminde de 150 yıldan fazla zamandır büyük deprem olmamıştır. Bu durum söz konusu alanların deprem üretme potansiyeli açısından ne kadar tehlikeli olduğuna işaret etmektedir. Bu nedenle Gaziantep de deprem tehlikesi içinde bulunmaktadır" diye konuştu.

BELEDİYELERDE JEOLOJİ MÜHENDİSİ YOK

Önceki gün saat 20.44 sularında merkez üssü Nurdağı ilçesi Durmuşlar köyü olan 4.6 büyüklüğünde bir deprem meydana geldiğini, aslında bu depremin küçük deprem olarak nitelendirilen kategoride yer aldığını belirten Serindağ şunları söyledi:"Ancak yönetsel ve toplumsal düzeyde deprem tehlikesinin farkında olduğumuz söylenemez. Bu tür depremlerde bile korku ve panik had safhaya ulaşmaktadır. Türkiye’nin 6. büyük ili olan kentimiz metropol ilçe belediyelerinde bu konularla ilgili Jeoloji Mühendisi bulunmamaktadır. Ayrıca Çevre ve Şehircilik Bakanlığının yaptığı düzenlemelerle TMMOB ye bağlı Odaların denetimin dışında tutulmaya çalışılması hatta tutulması Yapı güvenliği açısından büyük önem arz eden Zemin Etüt Raporlarının kalitesi açısından derin kuşkular yaratmaktadır. Çünkü zemin etüt raporlarının arazide denetimi ve standartlara uygunluğunun olup olmadığını belirleyen denetim yapılamamaktadır. Bu durumun ortadan kalkması için Belediyelerimizin İlgili Odaları mutlak surette denetime dahil etmesi gerekmektedir."

YAPI GÜVENLİĞİ DENETİM DIŞI BİR HALE GELDİ

'Bu konulara gerekli duyarlılık gösterilmediği için hasar yapıcı deprem kategorisinde bulunmayan bu küçük depremler bile korku ve panik yaratmakta, hatta zaman zaman can kaybına bile neden olmaktadır' diyen Serindağ, "Depremlerin önlenemeyeceğini, ancak afete dönüşmesinin engellenebileceğini ve zararlarının azaltılmasının mümkün olduğunu biliyoruz. Ülkemizde yapı güvenliği, Odaların da çıkarılan ve çıkarılması düşünülen torba yasa ile denetim süreçleri dışında bırakılması nedeniyle, bugün daha fazla denetim dışı bir hale gelmiştir. Yaşadığımız çevre bugün, düne göre afetlere karşı daha güvenli değildir. Unutmamalıyız ki doğanın şakası yoktur ve deprem unutulduğu an gelir" şeklinde konuştu. Meral KINACILAR