PKK'sı, YPG'si derken ülkemin 'Gıda Terörü'yle de başı dertte epey zamandır. Aslında bilinen bir mesele bu. Hormonlu gıdaların hayatımızı zapt ettiği, mecburiyetten insanların hormonlu gıdalar tükettiği herkes tarafından bilinen bir gerçek. Ancak elden gelen bir şey yok. Mecburen tüketiyoruz ve mecburen kanser oluyoruz ne yazık ki. Sadece hormonlu gıdalar mı? Hayır tabi ki. Geçtiğimiz günlerde ulusal bir gazetede okumuştum bir gıda mühendisinin söylediklerini. Mühendisin dediği şeyler aslında tahmin edilen ama bir uzmandan duyulduğunda tüyler ürperten bir durum. Firmalar plastik kaplardaki hazır salçaların içinde küflenmesin ve uzun süreli dayanıklı kalsın diye sodyum benzoat ve potasyum sorbat koruyucu ve aşırı tuz kullanıyormuş. Binde 1 olması gereken koruyucu seviyesinin yüzde 1 oranlarında olduğunu söylemiş mühendis. Ayrıca 30 briks salçada yüzde 4.2 olması gereken tuzun yüzde 7 oranlarında kullanıldığını gördüklerini ifade etmiş ve halkın sağlığının tehlikeye atıldığını belirterek sodyum benzoat ve potasyum sorbat'ın kanserojen maddeler olduğunun özellikle de altını çizmiş. Briks suda çözünen kuru madde miktarı demek. Yani salçanın katılık derecesini gösterir. Salçanın briksi en düşük 28-30 briks aralığında olmalıymış. Bu da demek oluyor ki normal seviyede kullandığımız salçaların hepsi risk altında. Daha doğrusu sağlığımız. Konunun bu kadar vahim olduğunu dediğim gibi bir uzman ağzından duymak haliyle bizi de tedirgin etti. Sonuçta bizler de gazeteciler olarak kamu görevi yapan insanlarız. Gaziantep'te 'Gıda Mühendisleri Odası' aradı gözlerim vaziyetin vehametini görünce. Gastronomi kenti Gaziantep'te durum nedir? Meslek odası olarak bunun önüne geçmek için neler yapılıyor? Ve benzeri birçok soru vardı kafamda ancak hiçbirini soramadım. Çünkü TMMOB Gaziantep gibi metropol bir kentte üstelik de gastronomi kentinde bir şube açmamış. Oldukça şaşırdım. TMMOB'nin resmi internet sayfasında sadece İstanbul, İzmir, Adana, Antalya, Bursa, Konya ve Mersin'de Gıda Mühendisleri Odası'nın şubeleri yer alıyor. Başka hiçbir ilde yok. Türkiye'nin en önemli sorunlarından biri sağlık iken hatta en önemli sorunu iken 81 ile sahip Türkiye'de sadece 7 ilde Gıda Mühendisleri Odası'nın var olması içler acısı bana göre. Peki Gaziantep neden önemli? Yani sırf talep olsun diye talep edecek değiliz elbette bu odayı. Gaziantep bir gastronomi kenti. Yemekleriyle meşhur bir kent. Hem de öyle sıradan bir şöhret değil bu. UNESCO tarafından onaylanmış bir şöhret. Haliyle böyle bir memlekette bir Gıda Mühendisleri Odası olmasını bekliyor insan. Çünkü kentin bu özelliğini kullanıp rant elde etmek isteyen fırsatçılar kesinlikle vardır ve odaların birincil vazifesi kent genelindeki yanlış gidişata projeler üreterek 'Dur' demesidir. Odaları önemli yapan işte tam da bu iken en önemli mesele olan sağlığımızın gastronomi kentinde ne kadar güvende olduğunu bilmek en doğal hakkımız. Odaların kentlerde ne kadar önemli olduğu tecrübeyle sabit zira. Geçtiğimiz yıl İnşaat Mühendisleri Odası Gaziantep Şube Başkanı Gökhan Çeliktürk'ün haberini kendi ellerimle yapmıştım. Gaziantep'te yıkılan ve yerine yenisi yapılan Büyükşehir Belediyesi'nin karşısındaki Kemal Köker köprüsünün derhal yıkılması gerektiğini söylüyordu Çeliktürk. Numuneler alıp incelediklerini belirtmişti. Hatta köprü yıkılırken 'Tahmin ettiğimizden daha vahim durumdaymış köprü' dediğini dün gibi hatırlıyorum. Yani demem o ki, meslek odaları şehirlerin geleceği için elzem kuruluşlar. Mutlaka olması gerekir. Hele ki Gaziantep gibi gastronomi kentinde Gıda Mühendisleri Odası olmasını beklemek bir lüks değil zarurettir. TMMOB'dan en kısa zamanda Gaziantep'te bu odanın şubesini açmak için bir atılım bekliyoruz. İnşallah sağlık onlar için de oldukça önemlidir ve inşallah en kısa zamanda TMMOB Gaziantep Gıda Mühendisleri Odası'nın kentte şubesi açıverir. Umudumuz o yönde.