Türkiye Futbol Antrenörleri Derneği (TÜFAD) Gaziantep'in sporla (Futbol) ilgili ve meslek örgütlerinden en önemlisidir.170 kayıtlı üyesi bulunan TÜFAD Gaziantep şubesi üyeleri futbol antrenörlüğünü meslek olarak seçen futbol camiasının en etkin konumunda olan kişilerden oluşmaktadır. İçlerinde bu işi hobi olarak seçenler bir şekilde futbolun gelişmesine ve yayılmasına hizmet için bu mesleğe gönül verenlerinde azımsanmayacak sayıda olduğu bilinmektedir.
Türkiyede her meslek örgütünde yaşanan sorunlar TÜFAD'ta da yaşanıyor. Üniversite öğrencileri gibi uçuk hayallerle sınavlara giren,zor koşullardan ve eğitimden sonra diplomasını alan,hemen iş bulacağını sanıp bulamayan üniversiteliler gibi TÜFAD üyeleride diplomayı alınca sükutu hayale uğrayıp Türkiyenin gerçekleri ile acımasızca yüzleşmek zorunda kalıyor. İş bulmak ya çok büyük bir çabaya,ya şansa ya da hatırlı bir kişinin hamili kartına kalıyor maalesef.
Ben de TÜFAD'ın bu işi hobi olarak seçmiş en eski üyelerinden biriyim.Derneğe üye olma,onun vecibelerini yerine getirme kültürünü içimize sindiremediğimizi biliyorum.Şu ana kadar bu konuda aksattığım,hatta ihmal ettiğim görevimi derneğime karşı birkaç kez telafi etmek için giriştiğim çabalar yürürlükte olan bürokratik engellere,yukarıdan emir gelmeli gibi çağdışı uygulamalara takıldığı için bu kişisel girişimimi üye arkadaşlarıma duyurmaktan utanıp,bu çabamdan vaz geçtim.
İşte bu derneğimizin deva bulmaz sorunlarını irdelemek, futbol severlere duyurmak için bu gün TÜFAD Gaziantep Şubesi başkanı sayın Süleyman KARATAŞ'ın konuğuyum.
Ve hemen sorularıma başlıyorum.
Halil ALPAY :Evet sayın başkan; Ben TÜFAD'ın kimliğine kısaca değindim. Ama asıl sizin ağzınızdan duymak istiyorum. TÜFAD nedir, ne değildir ?.
Süleyman KARATAŞ : Ben öncelikle TÜFAD hakkında böyle bir girişimde bulunduğunuz için derneğimiz adına teşekkür ediyorum. Gerçekten Ülke futbolumuz için çok faydalı işler yapan dernegimizin sadece spor kamuoyunca tanınmasını bir eksiklik olarak gördüğümü söyleyebilirim. Bu konuda yaptığımız çalışmalara, bu araştırmanız büyük katkı sağlayacaktır. Bu çabanızdan dolayı derneğimiz adına şükranlarımı belirtiyorum.
Sorunuza gelince; TÜFAD, TÜRKİYE FUTBOL ANTRENÖRLERİ DERNEĞİ'nin kısaltılmış ismidir. Amacı Türk Antrenörlerinin aynı çatı altında birleşerek,Ülke futbolunun tanıtımı ve gelişimi için birlik beraberlik içerisinde uğraş vermektir. Futbol antrenörü lider, eğitici ve örnek kişidir. Bu amacı gerçekleştirmek doğrultusunda "Çağdaş İnsan, Örgütlenmiş İnsa'dır" ilkesine uygun olarak Antrenörlerimiz TÜFAD çatısı altında birleşmişlerdir. Bu birleşmenin sonucunda 13.920 kişilik bir futbol eğitimci ordusu aynı çatı altında bir araya gelmiştir. Toplumumuza faydaları saymakla bitmeyecek olan Dernegimizin en büyük amacı Ülke Futbolunu ileriye taşımanın yanında, Ülkemizin yarını olan gençlerimizi hayata hazırlamak, gelecegini kurmalarına yardımcı olmak ve bu bağlamda onları futbolda olduğu gibi sosyal alandada ülkeye faydalı birer birey olmalarını sağlamaktır.
H.A:Üyeleriniz hakkında neler söylemek istersiniz? Örnegin; almış olduğu çalıştırıcı belgelerinin türü, çalışan ve çalışmayan üyelerinizin sayısı,çalışanların çalıştığı takımların adı.
S.K :TÜFAD Gaziantep Şubesi olarak 37 üyesi Kahramanmaraş'tan olmak üzere toplam 170 üyeye sahibiz. Yani Gaziantep'te şu anda 133 kayıtlı üyemiz bulunmaktadır. Bu üyelerimizden 12 kişi Teknik Direktör lisansına,43 kişi A lisansına,53 kişi B lisansına,62 kişi ise Amatör çalıştırıcı lisana sahip. Şu anda Nurullah SAĞLAM, Erol AZGIN, İsmet SAVCILIOĞLU, Erdal ASLAN, Sadık ÖZTÜRK, İsmet ÇETİN Büyükşehir Belediyespor'da, Faik DEMİR, Ali Haydar BOZDAĞ, Kürşat DALOĞLU, Şemsettin DANDAN Gaskispor'da, Seçkin GÖKSEL Kilisspor'da, Cozan DEMİR Cizre spor'da görev yapmaktadır. Ayrıca 12 üyemiz Gaziantepspor, B.Şehir bld.spor, ve Gaskispor alt yapılarında görev almaktadır. Kahramanmaraş'ta 3 üyemiz K.Maraş spor bünyesinde, 28 üyemiz amatör takımlarda görev yapmaktadır. Gaziantep'te amatör takımlarımızda 38 üyemiz, İlimizde açılan futbol okullarında ise 8 kişi görev yapmakta olup,Toplamda şubemize bağlı 101 üyemiz çalışmaktadır. Geriye kalan 69 üyenin 23 kişisi faal olmadığından şu anda işsi antrenör sayımız 46 kişidir. TÜFAD Genel Merkezi'nin 13.920 kişilik üye sayısına ulaştığı şu dönemde, liğlerde sadece 6.019 antrenör görev yapmaktadır. Bu sayıyı göz önüne alırsak çalışan antrenörlerimizin sayısı azımsanamayacak derecededir.
H.A :Yönetim Kurulunuzda şu an kimler bulunuyor ve görevleri nelerdir?
S.K :Yönetim kurulumuz Süleyman KARATAŞ (Başkan),Nurullah SAĞLAM (2.Başkan),Mehmet Ali BELER (Başk.Yrd.),Seçkin GÖKSEL (Bşk.Yrd.),İ.Halil BARUT (Genel Sekr.),Tuncay PUNAR (Muhasip),İmam Ali GÖZ (Veznedar),Abdulkadir ASLAN (Basın),Mehmet Ali AKSOY (Protokol Sor.),Hakan Tevfik YAPAN (Eğitim Sor.),Halil DEMİR (Eğitim Sor.),İsmet ÇETİN (Eğitim Sor.),Cuma POLAT (Eğitim Sor.),Cuma YAPICI (Eğitim Sor.),K.Turan BAŞKAHRAMAN (Genel sekr.yrd.)İbrahim SAYGILI (Amatör dallar sor.) dan oluşmaktadır.
H.A :Bu kadar üyesi olan,Etkinliği bulunan TÜFAD gerçegi söylemek gerekirse A.S.K.F.nin binasında sığıntı durumunda gibi gözüküyor, neden? Bu durumdan kurtulmak için plan ve projeleriniz var mı?.
S.K :Ben burada kullandığınız sığıntı kelimesine kesinlikle katılmıyorum. Şu anda Türkiye genelinde 46 ilde TÜFAD Şubesi bulunmaktadır. Bu şubelerimizin sadece 10 tanesinin kendi binası bulunmaktadır.Bunlarında bu yerleri edinmesinde Yerel yönetimlerin çok büyük katkısı olmuştur. Diğer kalanlar ise bizim gibi ASKF ve Statlarda kendilerine verilen yerlerde ikame etmektedirler. Geliri sadece üye aidatı olan derneğimizin kendi imkanları doğrultusunda istediği gibi bir dernek binası ve lokale kavuşması bu şartlarda olanaksızdır. Bu yüzden Gaziantep ASKF Başkanı ve yöneticilerinin onayı alınarak, Amatör Spor Kulüpleri Konfederasyonunun izniyle ASKF binasında bize tahsis edilen büroda,hizmetlerimiz devam etmektedir. Bu konuda bizlere her konuda desteğini esirgemeyen sayın Başkanımız Cuma Reyhan ve yönetim kuruluna derneğimiz adına teşekkür ediyorum.Yönetim kurulu olarak kendi yerimize kavuşmak için gereken çabayı elbetteki gösteriyoruz. Bu çalışmalar doğrultusunda en büyük desteği Şehitkamil Belediye Başkanımız sayın Metin ÖZKARSLI'dan gördüğümüzü söyleyebilirim. Sayın başkanımız uygun gördüğümüz bir yerde yardımcı olacağını söyleyerek bize bu konuda cesaret vermiştir. Umarım sayın başkanımızla tekrar görüşmelerimizde bu işe bir çözüm bulacağımızı zannediyorum.Bu doğrultuda Gaziantepspor Kulüp Başkanı sayın İbrahim KIZIL ile yaptığımız görüşmede aynı desteği bulduk. Sayın İbrahim KIZIL bize stad altında boş olan yerlerden istediğimiz yeri verebileceğini söyledi. Fakat biz Yönetim olarak daha kalıcı bir yer olmasına karar verdiğimizden şimdilik olaya sıcak bakmadık. Taraftarlar derneği gibi bir bağımsız yer olursa mutlaka girişimlerimiz olacaktır. Amacımız görev süremiz bitmeden bunu başarmak ve derneğimize kendi yerini kazandırmaktır. Bu yapılanma süreci içerisinde ASKF nin bize verdiği desteğe sığıntı kelimesiyle yaklaşmak bence onlara yapılan bir haksızlıktır. Biz hiçbir zaman bunu hissetmedik ve o rahatsızlığı duymadık. Bunu tüm üyelerimizinde bilmesinde fayda vardır diye düşünüyorum. Lokal konusuna gelince;Şehir merkezinde gerek tarafımızca gerekse bir işletmeciye verilerek lokal açma düşüncemiz var. Fakat derneğimizin amacı eğitim olduğundan bu konuda çok dikkatli davranmamız gerekiyor. Açılacak lokalin bizim amaçlarımızın dışına çıkmaması gerekmektedir. Dernek binası ile lokalin aynı yerde olması mutlaka iyidir.Fakat biz üyelerimizide düşünmek zorundayız. Sözleşme yapan antrenörlerimizin mutlaka Federasyona uğramaları gerektiğinden bizim hizmet binamızında Federasyona yakın olması gerekir.
H.A.:Üyelerin Derneğe bakış açısını nasıl buluyorsunuz. Bu konuda sıkıntılarınız var mı?
S.K.: Böyle bir soru yönelttiğiniz için çok teşekkür ederim. Bizim dernek olarak en büyük sıkıntımız budur diyebilirim. Nedenine gelince; daha önce belirttiğim gibi biz antrenörler her konuda liderlik ve eğitimcilik kişiliğimizi ön plana çıkartmak zorundayız. Bunu yapabilmemiz içinde derneğimizle barışık yaşamak zorundayız. Böyle olması gerekirken maalesef biz üyelerimizden bu duyarlılığı görememekteyiz. Özellikle profesyonel takımlarda ve alt yapılarında çalışan arkadaşlarımız çok duyarsız tavırlar sergilemektedirler. Derneğin yolunu bilmeyen arkadaşlarımız var.Derneğin sorunlarından haberi olmayan arkadaşlarımız var. Gerçekten bunlar üzüntü verici. Biz diğer illere toplantılara gittiğimiz zaman o ildeki üst düzey takımlarda görev yapan antrenörlerin derneklerine yaptıkları katkıları duyunca gerçekten üzülüyoruz. Bizim arkadaşlarımız bunun tam tersini, bırakın desteği ödemekle yükümlü oldukları aidatı dahi ödemekten kaçıyorlar. Dernek Tüzüğünü uygulamaya koyduğumuzda maalesef şu an profesyonel takımlarımızda ve alt yapılarında görev yapan tüm antrenörlerimizin üyelikten çıkartılması gerekiyor. Bu konuda ön çalışmayı tamamlayarak hepsine ihtar yazısı göndereceğiz. Çalışan üyelerin dernekle diyaloğunun üst seviyede olması gerekirken,maalesef her konuda olduğu gibi buradada derneğin yükünü amatör üyelerimiz çekmektedir. Herhangi bir maddi destek alamadıkları halde üye aidatlarını zamanında yatırma isteklerini gerçekten saygıyla karşılamak gerekiyor. Ama bu işten para kazanan üyelerimiz ise üye olduklarını unutarak gerek etkinliklere gerek mali vecibelerini yerine getirmekte duyarsız davranmaktadırlar. Örgütsüz insanlar her zaman dağılmaya mahkumdur sözünü unutmamalarını ve derneklerine sahip çıkmalarını öneriyorum. Aksi takdirde bizde üzülerek yasaların gerektirdiği gibi davranmak zorunda kalacağımızı söylemek zorundayım. TÜFAD Gibi uluslararası bir derneğin üyesi olmak gurur verici bir olay diye algılamak gerekir. Ama maalesef bunu kendilerine eziyet olarak gören arkadaşlarımız var. Bunların bu gibi düşüncelerden arınıp derneklerine sahip çıkmalarını bekliyorum.
H.A.:Derneklerin geliri üyelerinden topladığı üye ödentileridir. Bu kadar üyesi işsiz olan bir derneğin üyelerinden ödenti istemesi ne kadar doğru oluyor? Daha doğrusu varlığınızı nasıl devam ettiriyor,nasıl ayakta kalabiliyorsunuz.
S.K.:Evet söylediğiniz gibi bizim en büyük gelir kaynağımız üye aidatlarıdır. Yukarıda belirttiğim gibi amatör olarak bu işi yapan arkadaşlarımız amatör sezonlar başladığında aidatlarını mutlaka yatırıyorlar. Bu konuda bir sıkıntımız olmuyor. Sıkıntımız aidatlarını ödemeyen diğer üyelerimizle.Ayrıca dernek olarak 2 yılda bir TFF-TÜFAD işbirliği ile zorunlu gelişim seminerleri düzenlenmektedir.Bu seminerlerden gelen ve üye sözleşmelerinden alınan referans ücretleriyle ayakta kalmaya çalışıyoruz. Genel Merkez tüzük gereği bizim gelirlerimizin yüzde 10'unu alma hakkına sahip olduğu halde bu hakkından vazgeçerek şubelerine destek olmaktadır. Ayrıca ihtiyaç duyulması halinde Genel Merkez'den yardım talebi yapan şubelerimizde var.
H.A.:Zor durumda olan üyelerinize iş bulma konusunda çabalarınız ve katkılarınız nelerdir.?
S.K.:Sayın Alpay olaylara bakış açınız gerçekten çok faydalı. Ama işte bizim asıl sorunumuz burada. Bu işi profesyonelce yapan arkadaşlarımız maalesef iş bulduklarındada,boşta kaldıklarındada kesinlikle derneğimiz var diye akıllarına dahi getirmemektedirler. Biz o arkadaşlarımızı tüm etkinliklerimizde davet ederken onlar yabancı gibi uzak durmaktadırlar. Böyle oluncada; ben dernek kurulduğundan bu güne kadar sürekli dernek yönetimlerinde görev almış biri olarak,hiçbir üyemizin bu konuda hassas davranmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Biz her platformda bu davranışlarına rağmen onları savunuyor ve sahip çıkıyoruz. Ama sorunlarını kendilerinden değilde ne acıdır ki;basın yoluyla duyduğumuzda yapıyoruz bu işi. Bu çarkın işleyebilmesi için öncelikle üyelerin bağlı olduğu kuruma sıkısıkıya sarılması gerekiyor.
H.A.:Sorunlarınızı önem ve ivedilik açısından sıraladığınızda,karşımıza nasıl bir tablo çıkıyor.
S.K.:En büyük sorunumuz sizinde bildiğiniz gibi kendimize ait bir hizmet binası. Bu bizim en büyük sıkıntımızdır. Bunu başarmak ve kazandırmakta en büyük amacımızdır.Sırasıyla dernek lokali, üyelerin duyarsızlığı, iş bulamayan antrenörlerimiz en büyük sorunlarımız olarak karşımıza çıkmaktadır.
H.A.:Çok önemsediğim için soruyorum. İşsiz üyelerinize iş bulma konusunda çabalarınızda karşılaştığınız ilginç ve üzücü zorluklardan bir örnek verebilir misiniz.?
S.K.:TFF Amatör kulüplerin en az bir teknik sorumlu ile anlaşması gerekir diye talimatı olduğundan, buna riayet etmeyen kulüplerimiz süre sonunda hükmen yenik sayılıyorlar ve tekrarında bir alt liğe düşürülüyor. Durum böyle olunca antrenör sözleşmesi olmayan bir ilçe takımımızın başkanını aradım. En kısa zamanda bu sorunu çözmesi gerektiğini söyledim. Kendilerine birkaç isim önerdim. Aynı başkanım beni birkaç gün sonra arayarak belirtiği isimle sözleşme yapabileceğini söyledi. Bende tamam telefonunu vereyim antrenör arkadaşımla görüşün ve anlaşın dedim. Cevabı ne oldu biliyormusunuz; Ya başkanım buna gerek yok siz sözleşmeye yapıp göndersenizde olur dedi. Ben şaşkınlıkla başkanım bu işin bir kuralı var sözleşmenin mali vecibesi var, antrenöre vereceğiniz bir ücret var bunları halletmeniz gerekir dediğim de ya herkes de bizi soyuyor deyince ne diyeceğimi şaşırdım kaldım. Biz bu gibi sorunlarla uğraşıyoruz sayın Alpay.
H.A.:Gaziantepspor etkinliği konusunda bir fakirlik yaşıyor dediğimde, bana kızanlar olmuştu. Ama son günlerde gözle görülen bir hareketlilik var kentimizde siz bu hareketliliği neye bağlıyorsunuz? Siz bu canlılığa ne zaman nasıl katkıda bulunacaksınız?.
S.K.:Gaziantep gerçekten spor konusunda çok şansız bir kent. Süper liğde lokomotif bir takımı olan, ayrıca TFF 1.liğde ve TFF 2.liğde bir takımı olan şehrimiz, spor alanları ve spor merkezleri açısından Türkiye'nin en fakir illeri arasında bulunmaktadır. Maalesef 2006 yılı başlarına kadar amatörlerimizin müsabaka yapacağı saha yok denecek düzeyde idi. Bu Yerel yönetimlerin ve bürokratların ilgisizliğinde kaynaklanan bir sorun olarak karşımıza çıkıyordu. Yıllardır bunun ezikliğini yaşadık. Ama şimdi karşımızda gerçekten güzel bir tablo sergilenmektedir. Belediyelerimizin büyük katkısı ve duyarlılığı ile amatör takımlarımız tesis sorunlarından kurtulmuşlardır. Haa bu yeterlimi, tabiiki değil, Gaziantep daha iyi tesislere layık bir şehir.. Bu tesislerin dahada arttırılması gerekir. Canlılığın en büyük sebebi tüm şehrin bu konuda bazı iş adamlarımızın ve yerel yöneticilerimizin olaya duyarlılık göstermelerinden kaynaklanıyor. Bu da gerçekten sevindirici bir olay. Spor yönünden Gaziantep'in en büyük reklam aracı olan Gaziantepspor'un içinde bulunduğu durum herkesi üzdüğü gibi bizleri de üzmektedir.Sayın başkanımızın çabaları ve iş adamlarımızın desteği ile en kısa sürede bu sorunların halledilmesi gerekir. Başka Gaziantepspor olmadığına göre bu takım hepimizindir. Sahip çıkmakta her Gazianteplinin görevidir. Biz dernek olarak her zaman Gaziantepspor'un yanındayız ve bu konuda üzerimize düşen her görevi karşılıksız yapmaya hazırız.Katkımız nasıl olur diye soruyorsunuz; Bu takımın geleceğini oluşturmak için Türkiyede yetenekli gençleri ortaya çıkartmak için, eğer istenirse TÜFAD olarak Gaziantepspor'a istedikleri sayıda Antrenör görevlendireceğimizi belirtmek istiyorum.Hemde hiçbir karşılık beklemeden.. Ama maalesef buradada bu işler prosüdüre göre değilde hatırlı yöneticilerin tekelinde gerçekleşiyor. Ve bu uygulamada takımların başına büyük bir sorun getiriyor.
H.A.:Sayın başkanım, Röportajımızın giriş bölümünde değinmiştim. Mesleğinizi hobi olarakta seçmiş olsam, pasif bir üye de olsam görevimin ve sorumluluğumun bilincindeyim. Derneğimize nasıl bir katkım olsun diye düşünüp kişisel bir çabaya giriştim. Beni bu girişime yönelten TFF il MEB arasında futbolun okullara ders olarak seçilmesi konusunda büyük umutlarla imzalanan protokol idi. Bir eğitimci futbolsever olarak çok sevinmiştim. Hiç olmazsa TÜFAD'ın diplomalı işsiz futbol çalıştırıcıları bu proje ile okullarda futbol derslerine ücretli öğretmen gibi girer, bilimsel olarak futbolu öğretir, karşılığını ücretli derse giren öğretmen gibi alır diye düşündüm. Bu işleri bildiğini idda eden ben, bir yıl önce Milli Eğitim Müdürlüğü ile İlçe Milli eğitim Müdürlüğüne gidip konuyu açtığımda önsözde sözünü ettiği bürokratik engellerle karşılaştım. Milli Eğitim kurumları içerisinde dolaştım durdum. Sonunda pes ettim. Şimdi futbolsever bir valimiz, Futbola duyarlı olduğunu duyduğum Milli Eğitim müdürü ve Gençlik ve Spor il müdürü gibi iki üst düzey bürokrata sahibiz.. Gel başkan bu yarayı bir daha kaşıyalım. Ne dersin bu devirde ağlamayana meme yok, bu hakkı alana kadar mücadeleye var mısınız.?
S.K.: Sayın Alpay bu konudaki duyarlılığınız için gerçekten çok teşekkür ederim. Bu protokol 1985 yılına kadar okullarımızda futbolun yasak olduğu yılları düşünürsek gerçekten Türk futbolu açısından devrim niteliğinde olan bir protokoldür. Bu protokol hayata gerçek anlamıyla geçtiğinde futbolumuza çok büyük katkılar sağlayacaktır. Okulların spor kulübüne dönüşmesi spor yapmak isteyen gençlerimize daha bilimsel ve daha sağlıklı bir ortamda Futbol eğitimi almalarını sağlayacaktır. Okul spor kulüplerinin futbol takımlarının daha iyi eğitilebilmesi için TFF'nin TÜFAD aracılığıyla bu okullara bakanlık mevzuatına göre teknik adamlar önermesi kararı alınmıştır. Burada bizim üyelerimiz antrenörü olmayan okullarımızda iş bulabilecek ve genç beyinlerin yarınlara daha bilinçli ve sağlıklı bir şekilde hazırlanmalarına yardımcı olacaklardır.Bu yüzyılın projesi olarak adlandırılan futbolumuza büyük katkısı olacak uygulamanın daha rahat uygulanması için öncelikle illerde MEB İL KOORDİNATÖRLERİ belirlenecek. Bu koordinatörlerin TÜFAD içierisindeki konumları belirlendikten sonra TÜFAD olarak tabii ki bizlerde genel merkezimiz direktifleri doğrultusunda bu projenin ilimizdede sağlıklı bir şekilde hayata geçilmesi için gerekli çalışmaları yapacağız.
Bu çalışmalarımızda sizin gibi gönüllü üyelerimizi yanımızda görmek TÜFAD Gaziantep Şubesi olarak bize gurur verecektir.