Müsaade ederseniz, bugün biraz spor yazmak istiyorum.. Çünkü spor da şehrimizin en önem taşıyan konularının başında geliyor.. Şimdi de tam zamanı ve mutlaka yazmam gereken meseleler var. Bunları sizlerle paylaşırken, aynı zamanda yetkili konumdakilerin de en azından dikkatlerini çekmek ve yanlışlar yapmasının önüne geçmek istiyorum..

Şu bir gerçek ki, Gaziantep'te futbol sustu, salon sporları konuşuyor.. Yeşil çimlerdeki temsilcilerimiz tabir yerindeyse dökülüyor. Ama salonlardakiler gül açıyor, adeta bahar çiçekleri gibiler..

Royal Halı Basketbol takımımızın ligde üç maç kötü gidişten sonra tekrar eski kimliğine dönmesinin yanısıra, yakında ülkemizi FIBA EuroChallenge kupası finalinde temsil edecek olması zaten başlıbaşına gurur vesilemiz.. Gaziantepspor'a yıllardır kapalı olan Avrupa kapılarını Royal Halı Basketbol ekibimizin açmış olması, hepimizi heyecanlandırıyor.. FIBA EuroChallenge Kupası Dörtlü Final organizasyonundaki ilk maçına, 25 Nisan Cuma günü çıkacak olan ekibimiz, eğer rakibine üstünlük sağlarsa finale yükselecek. Final karşılaşmasını ise 27 Nisan Pazar günü oynanacak.. Böylece Gaziantep'imizin adı Avrupa'da sadece futbolda değil Basketbol'da da yankılanacak.. Hatta salon sporlarında Dünya sıralamalarında adından bahsedilecek.. Düşünsenize bi kere, ben bunları yazarken bile heyecanlanıyorum.. Öbür taraftan Antepia Şahinbey Belediyesi Erkek Voleybol takımımızın Ankara'da yapılan finallerde büyük bir başarı elde ederek 1. Lige çıkması ne kadar gurur verici…Hemde son maçında Beşiktaş'ı yenerek ve şampiyon olarak.. Nasıl bir keyif bu.. Emeği geçen herkesi kutlamak istiyorum.. Bizlere bu sevinci yaşattıkları için..

GAZİANTEPSPOR VE BELEDİYESPOR İÇİN KARAMSAR TABLO

Gelelim futbola.. Gaziantepspor son 5 maçtan beri inanılmaz şekilde kötü gidiyor.. Sergen Yalçın'ın bırakıp gitmesiyle birlikte takım başaşağı inişe geçti.. Sergen'in yaptığı davranışa ne kadar öfkelensek de, yaşanan gelişmeler ve alınan sonuçları görünce öfkelenmek işe yaramıyor.. Çünkü tablo ortada.. Neyse ki, Allah'tan alttaki takımlar kaybediyor da, mevcut 36 puanla teselli buluyoruz.. Ama şu bir gerçek ki, küme düşecek 3 takımdan Kayserispor hariç hepsinin Gaziantepspor'a yetişme şansı var.. Eğer bu gidişle, yani 5 maçta alınan sonuçlar devam ederse, kimsenin aklına bile getirmek istemediği sonuçla süper lige veda bile edebiliriz.. Yönetimin 'nasıl olsa kalan maçlarda 1 galibiyet alır rahatlarız'düşüncesine saygı duymakla birlikte, takımı bu kadar başıboş bırakmamaları gerektiğini tekrar hatırlatmayı görev sayıyorum..

Büyükşehir Belediyespor'un da aslında Gaziantepspor'dan farkı yok.. İyiki Kahramanmaraş varmış, yoksa şimdi 34 puanla küme bölgesinin içinde olurduk.. Dünkü farklı yenilgiden sonra alttaki takımların rakip konumundaki Fethiye ve Tavşanlı kaybetti de, nefes aldık. Ama unutulmasın ki, geriye kalan 2 haftada bu iki takımla oynuyoruz.. 4 takımın düşeceği PTT liginde matematiksel olarak Büyükşehir'in yeri henüz garanti değil..

NİYE BU KADAR YANLIŞLAR YAPILIR ANLAŞILIR GİBİ DEĞİL

Şimdi saha sonuçlarını bırakıp yönetimsel açıdan bakalım Gaziantepspor ve Büyükşehir Belediyespor'a.. Biliyorsunuz Gaziantepspor için Sayın Fatma Şahin Bakan iken harekete geçilmiş, yeni bir oluşuma gidilmişti.. Amaç kulübün iyi yönetilmediği ve kentin kucaklayabileceği bir yönetim oluşturmaktı.. Geç kalınmış olunmakla birlikte çok yerinde bir teşebbüstü.. Son derece kararlı adımlarla başlatılan hareketin uygulayıcı kesimi olarak nedense siyasiler, bürokrat ve ekonomik güce sahip olanlar tercih edilmişti.. Yetkilendirilen dar kadro ise kendi içinde anlaşmazlığa düşmüş ve sonradan stratejik yönlü büyük hatalar yapılmıştı.. İbrahim Kızıl ile defalarca masaya oturup, görüşmeler yapılmış, ama kesin sonuç çıkartılamamıştı.. Daha öncede yazdığım gibi plansızlık ve hesapsızlık, birde en önemlisi İbrahim Kızıl'ı yeterince tanıyamamaktan kaynaklanan strateji hatasıyla istenilen sonuca gidilememişti..

Konuya İbrahim Kızıl yönünden bakıldığında ise, istediği para verilmiş olunsaydı, şimdi Gaziantepspor'u yeni oluşum yönetiyor olacaktı.. Maalesef ciddi yanlışlar yapıldı.. Üstelik arada büyük paralar verildi..Ve hepsi de boşa gitti.. Bu konuda Fatma Şahin tarafından yetki verilen isim tercihlerinde yapılan yanlışlar, o kişiler tarafından istenilen amaca ulaşma konusunda ustalıkla sonuçlandırılamadı.. Çok basit hatalar yapıldı ve sonunda meydan İbrahim Kızıl'a bırakıldı.. Nihayetinde Gaziantepspor'un kongresinden çıkan sonuçla, yeni oluşum kadrosu büyük bir hayal kırıklığı yaşadı. Ardından Fatma Şahin başta olmak üzere herkes öfkeli biçimde, Gaziantepspor'dan ellerini çektiler.. Bilindiği gibi herşeyi tamamen İbrahim Kızıl'a bıraktılar.. Sayın Kızıl da iyine bildiğiniz gibi elinden ancak bu kadarı geldiği için işte böyle bir Gaziantepspor portresi çiziyor.. Zaten fazlasını kimse beklemesin.. Çünkü İbrahim Kızıl hep aynı düşünceyle devam ediyor. Geliştiği tek şey, daha uyanıklaşması, daha kurnazlaşması.. Yoksa bu kadar büyük başarıyı kim gerçekleştirebilirki..

BÜYÜKŞEHİR'E NİYE ÜŞÜŞTÜLER

Çok ilginçtir Gaziantepspor'a değişimi getirmek isteyenlerin yapmaya çalıştıkları aynı görüntüyü Büyükşehir Belediyespor için görmeye başladım.. 10 yıldan beri yanlışların olduğu kadar iyi şeylerin yaşatıldığı ama bir sistem dahilinde hareket edildiği için ses çıkmayan Büyükşehir, şimdilerde cadı kazanına döndürülmüş durumda.. Ünsal Göksen'in istifasıyla birlikte köşelerine çekilenler hmen meydana çıktı.. Nurettin Özkaya arkadaşım kulübün başına getirildi ama, kulübe üşüşenler yüzünden doğru dürüst nefes bile alamadı.. Tabii iyiniyetli yaklaşımı yüzünden kimin ne olduğunu, ne gibi hesaplar yaptıklarını anlayamadı.. Bunu kendisiyle başkan olduktan sonra ilk kez geçtiğimiz günkü konuşmasında anladım.. Eski sakinliği, sabırlı hali kalmamış.. Kim ne derse inanıyor ve peşin hükümle yaklaşıyor.. Gerçeği görmek adına doğru adımlar atamıyor.. Kulübü ele geçirmek isteyen ve kendilerini Fatma Şahin'e yakın gösterip hatta talimat aldığını söyleyenleri görmeden, suçu bunları haber yapanlarda arıyor.. Tabii Nurettin kardeşimin çektiği sıkıntıları çok iyi bildiğimden ve arkasından kuyusunu kazanları çok iyi gördüğümden, hepsini bir kenara bırakıyor ve 'Bu Fatma Şahin'in spordan yana hiç şansı olmayacak mı, Gaziantepspor için yaptırılan yanlışlar yetmemiş gibi şimdi de Büyükşehir için yanlışa doğru itiliyor' demek zorunda kalıyorum..

Evet.. Gerçekten Sayın Fatma Şahin'in spor konusunda dinlemeye değer bulduğu, sözüne itibar ettiği, hatta yetki vermeyi düşündüğü çevresinde oluşan belli kişiler yüzünden yine çok ciddi sıkıntılar yaşayacağını düşünüyorum.. Zaten bazılarının kendine rol biçtiği, Fatma Şahin bana yetki verdi diyerek Büyükşehir Belediyespor muhasebesinden belgeler istediği haberleri dolaşıyor..Tabi birde kulübü çalıştıran bir teknik adamdan alınmış belgeler..Bir teknik adamda ne belge olabilir onu da çözemiyorum.. O kendine rol biçerek hareket ettiği söylenen bazılarının medya ayağı olduğu iddiaları da dikkat çekici.. Üstelik bu ve böyle düşünenler bunu başka bir isme yüklemeye kalkışmış. Sevgili Nurettin Özkaya'ya 'Cambaza bak' yapmışlar birde..

UMARIM YENİ BİR GAZİANTEPSPOR HADİSESİ YAŞANMAZ

Tabii Büyükşehir konusunda tüm yükü Sayın Şahin'e yüklemek olmaz, Sayın Ahmet Uzer'in de futbol dünyasından gelmesi münasebetiyle onun da bazı durumlarda müdahil olduğu gerçeğini görmemezlikten gelemeyiz.. Sözün kısası; Büyükşehir Belediyespor şu anda futbolcusuyla, teknik adamıyla, dışardan müdahale edenleriyle, kendine rol biçenleriyle, medyacısıyla, siyasileriyle abluka altına alınmış durumda.. Herkesin kendine göre bir hesabı var. Ve herkes Fatma Şahin'in gözlerinin içine bakıyor.. Tabii Sayın Şahin'de etrafını çevreleyenlerden yüzünden gerçekleri görme konusunda sıkıntı yaşamaya mecbur bırakılıyor.. Umarım doğru kararlar verilir, umarın yeni bir Gaziantepspor hadisesi yaşanmaz..

Son bir not daha.. Fatma Şahin üstlendiği zor görevden nefes alabilirse eğer, Gaziantep'te amatörlerin sorunlarını, sahasızlığı, tesissizliği, spor salonlarının yetersizliği konusuna da el atmasını bekliyoruz.. Ama her zaman söylediğim gibi, doğru adamlardan bilgi alarak.. Bu işe sadece Gaziantep'in menfaatlerini düşünerek girenlerle irtibat kurarak..KENTİ değil KENDİNİ düşünenlerle birlikte olarak..

Hepinize iyi haftalar