Lider, Lider gibi değildi...

Fenerbahçe her halikarda kazanmaya devam ediyor. 90. dakikada gol yiyor 91. dakikada gol atıyor yine kazanıyor. İyi oynuyor kötü oynuyor yine kazanıyor. Sanırım bu gidişat sezon başında ŞAMPİ... diyerek Galatasaray lehine yapılan söylemlerin de bir nevi ne kadar erken ve yanlış olduğunu da göstermeye devam ediyor. Fenerbahçe genel olarak çok zorlandığı Bursaspor maçını her ne kadar kazansa da bazı şeylerin önemle konuşulması gerektiğini düşünüyorum. Geçen haftalara nazaran yardımlaşmadan uzak, pas hataları yüksek ve kaleyi bulmayan şutlar en belirgin göstergelerdi. Buna bir de orta sahada oynayan oyuncuların verimsizliği eklenince maçın büyük bir bölümünde silik bir görüntü ortaya çıktı. Hep söylediğim gibi top kontrolü yapmasını bilmeyen Emenike'nin ileride topu tutamaması Bursaspor'un etkili kontratakları Fenerbahçe'yi fena halde zorladı. Bir de bunlara maçın sonundaki Sönmüş Volkan'ın hatası eklenince berabere bitecek maçı kurtaran yine Fenerbahçe oldu. Kaleci Mert'e büyük haksızlık yapılıyor diye feryat etmeye devam edeceğim...

Dikkat!..Drogba!..

Bu Drogba alem adam valla. Hem hızlı, hem teknik, hem güçlü, hem kafa toplarında etkili, hem şutör ve hem de yaşlı... Yani bu adamın gençliğinde neler yaptığını tahmin etmek hiç de zor değil. Tek hatası var o da frikik konusunda da hala ısrar ederek diğer arkadaşlarına haksızlık yapması... Aslında zor geçecek bir maçı çeviren hem takımı, hem de formsuz Muslera'yı kurtaran adam oldu... Açıkçası bizim medyanın Manchini'nin çıkardığı kadroları bu kadar az eleştirmesi ve Galatasaray'a oynattığı futbolu yerden yere vurmamasını anlayabilmiş değilim... Adamın şirinliği var herhalde. Fatih Terim kompleksi olanlara bu adam nur ala nur geldi SANIRIM. Nerede geçen yılki Galatasaray, nerede bu takım. Dağlar kadar farkı görmemek için kör olmak lazım... Ben bir Fenerbahçeli olarak son 2 yıldır Galatasaray'ın oynadığı futboldan inanılmaz keyf alıyordum. Ancak bu seneki Galatasaray dişleri sökülmüş aslan gibi... Hoş işimize geliyor ancak Türk futbolu açısından üzülüyorum...

Onur'un Onuru...

Daha önce yazmış olmanın verdiği rahatlıkla bir kez daha söylemeden geçemeyeceğim. Bu ülkede şu an en iyi kaleci Trabzonsporlu Onur'dur. Ve eğer bu kaleci daha önce dediğim gibi Dünya Kupası elemelerinde Sönmüş Volkan'ın yerine kalede olsaydı sonuç böyle olmazdı. Trabzonspor Elazığspor maçında takım yine kötü giderken bir penaltı kurtardı ve akabinde gelen goller takımı rahatlatan ve maçın farklı kazanılmasını sağlayan isim oldu. Trabzonspor daha farklı kazanabilirdi. 10 haftadır gol fakiri olarak dikkat çeken Trabzonspor'un bir maçta dört gol atması ise galibiyetin fiyakası oldu. Mustafa Hocanın Kadir gibi Emre gibi Yusuf gibi genç oyunculara değer vermesi oyuna sokması ve oyunda tutması ise futbol adına bir başka güzellikti...

İki Cihanda AZİZ Olasın

Sayın Başbakanın balkon konuşmaları meşhurdur. Özellikle ilk balkon konuşmasını tüm Türkiye çok beğenmişti. Aziz Yıldırım seçimi bir kez daha kazandı ancak yaptığı konuşma açıkçası tam bir hayal kırıklığıydı. Yine aynı bildik ve artık gına gelen üslubuyla konuşmasına ve garip iddialarına devam edip durdu. Kendi çizmiş olduğu dünya ve kendi yazdığı senaryonun içinde söylemlerine sadık bir şekilde yoluna devam ediyor. Ona göre Türkiye'de herkes yanlış bir kendi doğru ve ona göre herkes yalan söylüyor tek doğru söyleyen kendisi. Ben meselenin şike meselesi olmadığı kanaatindeyim. Ortada şike diye bir şey yok ancak bu operasyondan en çok nemalanan kişinin de Aziz Yıldırım olduğu muhakkak. Bence Mehmet Ali Aydınlar 18 ay sonraki seçime hazırlanarak daha ciddi bir muhalefet geliştirmeli diye düşünüyorum. O zaman insanların artık bu 3 Temmuz muhabbetinden sıyrılarak daha mantıklı oy vereceğini kanaatindeyim...