'Yeşil altın' olarak nitelendirilen Antep fıstığı, uzun ve meşakkatli işlemlerin ardından tüketiciye ulaştırılıyor. Kırk dereceyi aşan sıcaklıklarda mevsimlik işçiler tarafından tarlalardan toplanan fıstıklar, daha sonra fıstık işlemecilerine gönderiliyor.

Fıstık işlemecileri ise kendilerine gelen fıstıkları, çöpünden ve kabuğundan ayrıştırmaya çalışıyor. Köylerden ve toptancılardan yoğun bir şekilde kendilerine gelen fıstıkları çeşitli işlemlerden geçiren işlemeciler, bazı günler yoğunluk sebebiyle uyumadıklarını söyledi. 1986 yılından bu yana fıstıkçılık işi yaptığını aktaran ve fıstık işleme fabrikasının sahibi olan Osman Yücebudak, yaptıkların işin oldukça zahmetli bir iş olduğunu belirtti.

NELER YAPILIYOR ?

Fıstık işleme fabrikasında Osman Yücebudak ile birlikte çalışan Hüseyin Yücebudak ise, fıstık işleme fabrikasında fıstığı ne gibi işlemlere tabii tuttuklarını şu şekilde anlattı: “Fıstıklar, köylerden toplanıp buraya getiriliyor. Bize teslim ediyorlar. Biz burada mikser dediğimiz makinelerle fıstığı kavlatıyoruz. Yıkama aşamasından geçiyor. Daha sonra elek aşamasından geçiyor. Kuruması için yere seriyoruz. Kuruduktan sonra tekrar savurma makinelerine atıyoruz. Tertemiz bir şekilde müşteriye teslim ediyoruz.”

UYKUSUZ GECELER GEÇİRİYORLAR

Fıstık işleme fabrikası çalışanlarından Murat Yücebudak ise sezonun açılması ile birlikte başlayan işlerinin yoğunluğundan bazı geceleri uykusuz geçirdiklerini kaydetti. Murat Yücebudak, “Çok zahmetli bir iş. Hava sıcak güneşin altında çalışıyoruz. Oldukça eziyetli ve zahmetli bir iş. Sezonumuz 8. Ayda başlıyor, 10. Ayın sonuna doğru bitiyor. Çok yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Sabaha kadar uyumadığımız zamanlar oluyor. İki üç ay bu zorluğu mecburen çekiyoruz” dedi. İHA