Çürük dişin yerine, takma bir diş yapılır. Yürürken bozuk bir yol çıkarsa, başka yola sapılır. Gönül asla boş kalmaz, bir sevene kapılır. Eksilenin yerini, bir başkası doldurur. Bitmiş sevgi yıpratır, dargınlıklar can sıkar. Yakınlarla kavgalar, çoğalırsa ev yıkar. İnsanlar incindiği, tüm işlerden tez bıkar. Unutmanın yerini, bir tanışma doldurur. Asık surat soğutur, kaynayan suyu bile. Sevgi yoksa buz olur, bir erkek bir kadın ile. Her ayrılık sonunda, geri kalan hep çile. Soğuk bir yüz yerini, bir güler yüz doldurur. Çok eskimiş buruk tatsız anılar, taş dolu dikenli dağlara benzer... Yeniden onlara dönmek isteyen, sigara isteyen hastaya benzer. Her tatsız hatıra, bir bataklıktır. İkide bir anmak, akılsızlıktır. Üstelik kendine, saygısızlıktır. Acıyı acıtan, bir aymazlıktır. İnsan bile bile, işkence çekmez. Eskiden sevmeyen, bu gün de sevmez. Unutan insan, yeniden görmek istemez. Patlak teker ile araç yürümez. Zorlanırsa arıza büyür. Hurdacıda paslı demir bulursun. Bitmiş aşkta yaşlı gözler bulursun. Sen de unutunca huzur bulursun. Yoksa tekrar tekrar hasta olursun... Düşünmeden konuşup, yersiz vaat verenler. Maddi veya manevi, zor duruma düşerler. Yersiz bütün vaatler, borç senedi gibidir. Kesin vaat verenler, bedelini öderler. Vaat çapsız kişiye, yapılırsa şımartır. Hak etmeyen kişiyi, haklı hale getirir. Sonu hüsran olursa, bazen dostluk bozulur. Bazen de karşılıklı, bir sevgiyi bitirir. Yersiz vaatler, yanlış bir yoldur, bundan sakınmalı. Birini sevindirmek, yersiz vaatle olmamalı, fark yaratan fakat zararsız bir yoldan olmalı. Ölçü ne güzel şeydir, hep dengede kalmalı. Bu konuda her zaman doğru yolu bulmalı... Kalın sağlıcakla değerli okurlarım...