Son aylarda sivil toplum örgütü temsilcilerinin yüzlerinde adeta GÜLler açıyordu, taki O GÜNe kadar… Memleket hayrına, ne de güzel koşturuyorlardı… Ne zaman arasam ya büyükşehirde toplantıdaydılar, ya da büyükşehir ekibiyle şehir TURunda… Yaklaşık üç hafta kadar önceydi.. Bir Oda Başkanını, bir haberle ilgili görüşünü almak için aradım, ancak ulaşamadım… Memleket sevdalısı Oda başkanı, akşam sularında dönüş yaptı… -Kusura bakmayın, Büyükşehirde toplantıdaydım dedi. Sesi mutlu ve umutlu geliyordu... Konu neydi? diye sorduğumda, ulaşımla ilgiliydi dedi. Daha çok merak ettim. -Neler konuştunuz başkan? diye sordum. Anlattı… -Toplantıda, Gazi Muhtar Paşa ve Sigorta kavşağında sola dönüşlerin yasaklanması gündeme geldi. Bir de tramvayların kırmızı ışıkta durması konusu… dedi. -Toplantıda kimler vardı? diye sordum. -Fatma Hanım başkanlık yaptı, Sıtkı Severoğlu, Melih Meriç, İsmet Özcan, Sofu Çolak ve ilgili diğer STK temsilcileri vardı dedi. Severoğlu ve Meriçi arayarak, -Toplantıda ne gibi kararlar alındı, sola dönüşler yasaklanıyor mu? diye sordum. İki oda başkanı da; Belli değil. Fatma Hanım, hepimizden, Cuma gününe kadar Gazi Muhtar Paşa ve Sigorta kavşağında sola dönüşlerin yasaklanması konusunda görüş ve önerilerimizi içeren rapor istedi. Yüksel Proje yetkililerinden de 1 hafta SÜRE istedi dediler. Bu önemli toplantıyla ilgili diğer oda başkanlarının da görüşünü alıp, haber yapalım demeye kalmadan, Bakan Başkan, 8 Eylülde yapılan büyükşehir belediye meclis toplantısına başkanlık etti ve yaptığı sunumda, sola dönüş yasağına da değinerek, Yüksel Projeyi davet ettiklerini, özellikle Gazi Muhtar Paşa ve SSK Kavşağında, böyle bir uygulamaya geçilebileceğinden bahsetti… Her neyse, Oda başkanları rapor hazırlayadursun, biz Gazete olarak, iki kavşakta sola dönüş uygulaması olursa nasıl olur, iyi mi olur, kötü mü olur? diye civardaki esnafa görüşlerini sorup, haber yaptık... Suç mu işledik? Memlekete kötülük mü ettik? Bu arada, Oda başkanlarıyla görüşürken dikkatimi çeken konu, sözleşmişler gibi hepsinin de Fatma ŞAHİNe övgüler yağdırmasıydı… -Biz böyle başkan görmedik. Bizlere çok önem veriyor. Seçimden önce söz verdiği gibi KENTİ BERABER YÖNETME vaadini eksiksiz yerine getiriyor. Biz onun bu tutumundan son derece memnunuz. İşte bir kentin sorunları böyle çözülür. Baş başa vermeyince taş yerinden kalkmaz. Gücümüzü HIRlaşmak için değil, birleşmek için harcamalıyız. Allah kendisinden razı olsun… diyorlardı. Gerçekten Bakan Başkanı takdir etmemek mümkün değildi… Yıllar önce, Minibüscüler Odası Başkanı Fikri SUBAŞI da, Celal DOĞANı sırf bu özelliğinden dolayı yere göğe sığdıramazdı… Subaşı, Celal DOĞAN, işi muhataplarına sorar, onların düşünce ve görüşleri doğrultusunda kararlar alırdı der ve GÜZELBEYin ben yaptım oldu anlayışını eleştirirdi… Ancak çok sürmedi, bir günde ne olduysa oldu, Fatma ŞAHİN, oda başkanlarının raporunu beklemeden, Gazi Muhtar Paşa ve Sigorta Kavşağının aksine, 4 kavşakta sola dönüşleri yasakladı… Yasaklayamaz mı? Elbette yasaklar… Kentin faydasına mı oldu? İnşallah… Tabi bu yasak, en çok, oda başkanlarını şaşkına çevirdi... Gülen yüzleri parçalı bulutlu bir hale geldi… Mimarlar Odası, Mühendisler Odası ve diğer odaların günlerce üzerinde çalıştıkları raporları ellerinde patlamıştı… Bir düşünür, Harekette birlik olmazsa, fikirdeki birlik faydasızdır der. Şimdi, hayal kırıklıklarını belli etmemeye çalışan oda başkanları, raporları yırtıp attıklarını, Fatma ŞAHİNin, KENTİ BİRLİKTE YÖNETME yönündeki SAMİMİyetine ise, güvendiklerini tekrarlayıp duruyorlar… Bize de saygı duymak düşer… Hem nasıl olsa, Bakan Başkanın daha BİN civarında projesi var… Değerli Oda başkanlarımızla daha çoook toplantı yapar, daha çoook RAPOR ister… DOKUZYOLUN YOLU Bugünlerde Devlet eski bakanlarından Mustafa YILMAZın köyüne gidecekler dikkatli olsun... Çünkü, Dokuzyol köyünun yollarının berbat olduğu haberleri geliyor... Arabayla çukurdan çukura atlayarak gidiliyormuş… Eski bakanın bu durumdan haberinin olup, olmadığını bilmiyorum... Ancak, sen yıllarca bakanlık yap, yaptığın yolların kilometresini hatırlama, köylün senin hatırın için CHPye oy verdi diye cezalandırılsın… Kim bilir belkide, eski BAKAN, ASIRlar sonra, yeniden milletvekili, bakan olmayı bu nedenle istiyordur!!! ORGANİZE BESİ BÖLGESİ Organize Besi Bölgesinde Foseptik çukurlar ayda bir taşıyor ve pis sular besi bölgesini yıkıyor… Bölgenin alt yapısı yok, kanalizasyon yapılamıyor, çünkü gideri yok... Besi bölgesinde 250 tane ahır var. 20 bin civarında koyun, 2 bin civarında büyükbaş hayvan var... Pis sular kuyu sularına karışıyor. Civarda oturan aileler, çocuklar ishalla boğuşuyor... Esnafın tek isteği, foseptiğin taşmaması için belediyeden 1 adet vidanjör... Esnaf, Besi bölgesinde 1 tane vidanjör hazır durursa, hiçbir problem yaşanmaz diyor... BÜYÜKŞEHİRİN GÜLEN YÜZÜ Büyükşehir Belediyesinin ulaşım, itfaiye zabıta engelliler tarım, kaynak geliştirmeden sorumlu genel sekreter yardımcısı Settar ÇANLIOĞLUna her dönem belediye başkanlarının en gözde adamlarından biri olmayı nasıl başardığını sordum. Cevabı anlamlıydı; 'Yüzüm hep güler. Asık surat kimseye bir şey kazandırmaz. Hepimiz bir gün öleceğiz. Kime ne kalmış ki? Arkamızdan ne yüzsüz, ne suratsız adamdı demesinler. Rahmetli güleçti, bize de şu şu iyiliği yapmıştı desinler. En büyük servet bu değil mi?' dedi. Keşke belediyenin giriş kapısında sizi karşılayıp, düşman muamelesi yapan güvenlikçilerinde yüzü bir gülse!!! GÜZEL İNSANI AĞLATAN ŞİİR Ökkeş TİTİZ, Onca yıllık muhtarlık ve siyasi hayatında bugüne kadar bir Muammer Güler, bir Fatma ŞAHİN bir de Onun için barış güvercinleri uçurdu. Hem de tamamı evlerini tekrar bulabilen, rüştünü ispatlamış, asil, tam 500 tane güvercin, 5 davul, 5 zurnanın eşliğinde GÜZEL insan için havalandı… Titiz, Güler ve Şahinin aksine, Güzel insan için bir de şiir yazdı; Halkın adamıydın, Benden ala çıktın, Makamınızdaki ürkütücülüğü şahsınla yıktın, Şahinbey Antepi kurtardı, sen ihya ettin, Sana ülkemiz doymadı, Yel gibi bir anda gittin, Ey GÜZEL insan… Uğur Turan, bu şiiri okurda ağlamaz mı?… Hıçkıra hıçkıra ağladı… Sonra dilinden Ökkeş TİTİZ için şu cümleler döküldü; Atom karınca abimdir, hizmet adamıdır, tanımakla şeref duydum. Anı olarak güzel şeyler götürüyorum. Bohçamda en fazla atom karıncanın anılarıyla doludur. Projeleri, hizmetleri insani gayretleri, şahsımca müşahade edildiği gibi tüm Türkiye bilmektedir, güzelliklerle kal ey baş muhtar… Antep Antep olalı, ne böyle bir Kaymakam, ne de böyle bir UĞURlama gördü… Yolu açık olsun… Kalın Sağlıcakla...