Türkiyede olduğu gibi Gaziantepte de durumlar değişiyor artık.. Sevgisizlik ortamı sardı her yanımızı.. Birbirimize karşı tahammülsüzlük had safhaya ulaştı maalesef.. Kendisi gibi düşünmeyenleri hasım gibi görme anlayışı örümcek ağı gibi sarıyor her yanımızı.. Sevginin ölçüsü ve tarifi değişti adeta.. Fikire, düşünceye saygı rafa kaldırıldı resmen..

Öyle nefret tohumları atılmış ki, Ankarada kalleşçe bombalı saldırı sonrası hayatını kaybedenlere bile açıkça bir ohh.. olsun demedikleri kalıyor bazılarının.. Bu nasıl bir nefret duygusu, bu nasıl bir anlayış, bu nasıl inanç, bu nasıl bir bakış açısı, inanın anlamakta zorluk çekiyorum.. Haliyle her yanımızı saran tahammülsüzlük ve kendileri gibi düşünmeyenlere nefretle bakma, düşünceye saygı yerine düşmanca tavır takınma duygusu herkesi farklı bir kişiliğe büründürüyor yavaş yavaş tahammülsüzlük başlıyor..

TÖRENDEKİ GERGİNLİK HOŞ OLMADI

İşte bunlardan birisini ve son örneğini GAMEPin düzenlediği törende yaşadık.. Dolphin Ajansı kuran ve büyüten, Türkiye markası yaparak devlerin arasına katılan Nazmi Özkoyuncu kim ne derse desin işini bilen birisi. Her ne kadar bazıları tarafından sevilmese de, o işini yapıyor, parasını kazanıyor.. Düzenlediği töreni bu kez Kanal 5 ortaklığında yapmış. Bizi de değerli bularak plaket hazırlamış, teşekkür ederiz kendisine..

Marka şehir imajının mimarı saydığım Nejat Koçerin biraz kenarda bırakılarak verdiği emeklerin hatırlatılması ve ayrıca teşekkür edilmeyişindeki yanlışlık dışında tören iyi organize edilmişti.. Sevgili Nazmi bunu toptancı anlayışla yapmıştı ama bana göre yanlıştı.. Çünkü Koçerin sanayi odası başkanı iken verdiği mücadeleyi en iyi bilenlerdenim.. Ceyda Düvencinin sahnede varlığı, Bülent Serttaşın hakettiği ödülü alması için salonda bulunması, olması gereken kadar kalabalığın oluşması güzel görüntülerdi.. Törenin formatı gereği, konuşmacı olarak sahneye önce Fatma Şahin davet edildi. Sonra Abdülhamit Gül çağrıldı.. Her ikisi de güzel konuşmalar yaptı. Haliyle 1 Kasımda oyların AK Partiye verilmesi gerektiğini ima ederek 2002 ruhunun devamı gerektiğini vurguladı. Ayrıntıları hiçbir ekleme yapmaksızın, kesmeden, sansüre uğratmadan olduğu gibi haberimizde yayınlıyoruz, okuyabilirsiniz..

ÜMİT ÖZDAĞ BUNLARI YENİ SÖYLEMİYOR Kİ..

Buraya kadar herşey gayet güzel gidiyordu. Organizasyon ekibi, salona MHP Milletvekili Ümit Özdağ gelince, nezaketen isterse konuşma yapabileceğini söylediler. Ümit Özdağ da çıktı ve konuşmasını yaptı.. Gaziantep Milletvekili olduğundan beri söylediklerinin tekrarıydı aslında Suriye meselesi ve IŞİD ile ilgili konuşmaları.. Sadece duymadığımız bir sanayicinin uçakta söylediği şeylerdi.. Ama herşey Ümit Özdağın konuşmasından sonra oldu. Fatma Şahin ikinci kez mikrofonu aldı ve şaşırtan bir öfke profiliyle sert bir konuşma yaptı.

Buna karşılık salonda bulunan MHPlilerin tepkisi ve yuh çekişi hiç istemediğimiz gelişmelerdi.. Keşke yapmasalardı, özellikle yuh çekmeselerdi.. Dahası asıl sorulması gereken, gerek varmıydı Fatma Şahinin öfkeli ve tepkili konuşmasına, buna sizler karar vereceksiniz elbette. Gönül isterdi ki, çıkıp yine konuşsun ama daha ılımlı, daha yumuşak bir üslupla, gerginliğe meydan vermeyen bir ifade kullansın.. Ümit Özdağın görüşlerine katılmadığını sakin bir dille ifade etsin.. Hatta bunu Belediye Başkanı Fatma Şahin değil, AK Parti genel başkan yardımcısı olan Sayın Abdülhamit Gül yapsın.. Çünkü öyle gerekirdi.. Ama nedendir bilinmez, Sayın Şahin çok sinirlenmişti. Bu sinirinin nedeni Ümit Özdağın konuşmasıydı elbette ama sanki gergin bir ruh hali gözleniyordu kendisinde..

PATRON HALA BENİM Mİ DEMEK İSTEDİ

Biliyorum son dönemlerde AK Parti Gaziantep teşkilatında dışarı yansıtılmasa da, ciddi bir çekişme yaşanıyor. Fatma Şahini saf dışı bırakma ve pasifleştirme hesapları yapılıyor. Bazı milletvekili ve kişilerce gelecekte koltuğuna başka isimler hazırlanıyor.. Gülen yüzlerin arkasındaki yüzleri Sayın Fatma Şahin belki göremiyor ama hissediyor.. Acaba bu gerginliği ondan mı kaynaklanıyor desem de, yine de kendisinin sadece partinin değil, bu kentin belediye başkanı sorumluluğuyla hareket etmesi gerektiğini görmesi lazım.. Bir belediye başkanı olarak sabahtan akşama, hatta gece yarılarına kadar tamamen seçim çalışmalarına endekslenmesinin doğru olmadığını bilmesi lazım.. Nihayetinde bu belediye seçimi değil, genel seçim.. 7 Haziran sonuçlarına göre, bu kentte yaşayanların yüzde 53ünün AK Partili olmadığını görmesi lazım.. Haliyle kendisini tamamen partisine ve seçim çalışmalarına endeksleyince, belediyedeki kontrolü de elinden kaçırıyor.. Dağınık bir belediye görüntüsü yaşanıyor.. Bu görüntüsü birşeyi daha düşündürüyor elbette.. Yanında genel başkan yardımcısı dururken, eline mikrofonu alıp çok sert çıkış yapması, acaba 'Gaziantepte patron benim' diyerek mesaj mı vermek istiyor, onu da göz önünde bulundurmak lazım elbette.. Lafı fazla uzatmak istemiyorum. Törenin sonunda kısa bir konuşma yaparak, hepimizin birbirimize tahammül göstermesini diledim.. Özellikle Sayın Fatma Şahinin.. Yine tekrarlıyor ve lütfen sakin olalım diyorum.. Aksi takdirde gerginlik politikasının bu şehre yarardan çok zarar getireceğinin bilinmesini istiyorum..

BİLGİ NOTU: Seçime kadar daha sık yazmamı isteyenlerin sayısındaki artış nedeniyle, Haftaya Bakış dışında, hafta aralarında yazmaya karar verdim.. Ağırlık siyaset olacak elbette.. Böylece tüm partileri birlikte değerlendireceğiz.. Saygılarımla..

HEPİNİZE İYİ HAFTALAR