İsmetpaşa Mahallesinde bulunan Kasaplar Çarşısının atık su kanalları zaman zaman tıkanıyor. Bu zamana kadar esnaf ya doğrudan GASKİyi arayarak meramını anlatıyor ya da hatırlı ve nüfuzlu şahıslar vasıtasıyla kanalın açılmasını sağlıyordu.

Ancak her ne hikmetse Gaziantep Büyükşehir Belediyesindeki iktidar değişikliğinden sonra Kasaplar Çarşısına verilen bu hizmet tamamen durduruldu.

Önceleri GASKİnin buraya neden hizmet vermediği sorulduğunda eveleyip, geveleyip ya da sorumluluğu hiyerarşiye bağlayan yetkililer ısrarlar sonucunda ağızlarındaki baklayı çıkardılar.

Hep birlikte bu ibretlik bir o kadar da düşündüren nedeni sorgulayalım.

Kasaplar Çarşısına çalışma yapmak üzere gelen GASKİ yetkilisi tartıştığı bir şahısla kavgaya tutuşmuş. Olay mahkemeye intikal edecek kadar büyümüş. Sonuçta söz konusu kasap, mahkeme tarafından cezalandırılmış.

Yani bu olay GASKİ tarafından kıstas sayılmış ve Kasaplar Çarşısına kesinlikle hizmet vermeme karara alınmış.

Türkiyenin 6. büyük vilayeti, Ortadoğunun gözbebeği Gaziantepte Büyükşehir Belediyesine bağlı bir kurum olan GASKİ kendi hemşehrilerine, kasaplara misilleme yapıyor.

Basiretsizliğin, hizmet dağıtmadaki yol ve yöntemin keyfiyetine bir bakın.

Bir kere suç şahsidir, eğer bir kişinin yaptığı yaptığı yanlıştan dolayı koskoca bir esnaf kitlesini cezalandırmaya kalkıyorsanız, küçücük bir meseleyi şahsileştiriyor, kan davasına dönüştürüyor adeta esnafla sidik yarışına giriyorsanız demektir.

Bu da 2 milyon nüfuslu bir şehre hizmet götürmekle yükümlü kurumsal bir yapının doğasıyla bağdaşmaz.

Kaldı ki, Kasaplar Gaziantep halkının ucuz ve sağlıklı gıda gereksinimini sağlayan, bir anlamda kamu hizmeti yapan sivil bir meslek grubuna bağlı olarak çalışmaktadır.

Kasaplar kendi dükkanlarını ve çalışma alanlarını temiz ve hijyene uygun hale getirmeye çalışırken, kanalların tıkanması sonucu, çarşı girişinde biriken atık su ve çevreye yaydığı kötü kokunun müsebbibi GASKİ olacaktır.

GASKİye ve bu garip, garip olduğu kadar bir tarafı trajedi diğer tarafı komedi olan bu kararı veren amir ya da müdüre son sözüm şu;

Yarı resmi bir kurum olan Belediyeler nedeni ne olursa olsun vatandaşına misilleme yapmaz, onu yasadışı bir şekilde cezaya tabi tutmaz. Büyüklük ve himmet devletin fıtratı gereğidir.

Devlete duyulan sempatiyi, antipatiye dönüştürmeye ise kimsenin hakkı yoktur.