Ne olursa olsun, iyi günlerde yanında olmasam da, zor günlerinde nerede olacağımı bilirim.. Galiba yavaş yavaş bunun zamanının geldiğini görüyorum.. Bu yazacaklarımdan sakın ola ki kimse alınganlık göstermesin.. Çünkü kapalı kapılar ardında konuşulanları mutlaka birileri söylemeliydi.. Galiba bu görev yine bana düştü.. Sözü uzatmadan konuya girmek istiyorum.. Sayın Şahinin şu anda ciddi manada sıkıntı yaşadığını söylememe gerek yok...Çünkü yaşıyor.. Taa işin başında halkın başkanı olmayı bir kenara bırakıp tamamen partiye odaklanmasına rağmen, orada istediğini gerçekleştiremeyen, üstelik partinin iç bünyede gruplara ayrılmasına çaresiz kalışı, şu anda en büyük sıkıntılarından birisini oluşturuyor.. Çözümler arıyor sürekli.. Bakmayın yüzüne karşı gülüp herşeyi iyi gösterenlere.. Çevresini saran bazı siyasi danışman ve belediyeye kapağı atan çıkarcı kesimlere.. Öyleki ki, iş çığırından çıktı gibi.. İlçe belediyeleriyle yaşanan gizli çekişmeye çözüm bulunamayışı, daha çok cepheleşme tercihine çanak tutuluşu, milletvekillerinin gerçekleri bilmesine karşın sessiz kalışı, safını belli edenlere ise sahte tebessümler atıldığını bilmeyen kalmamış gibi.. Dahası parti içerisinde yüzüne konuşmayanların sesi bana kadar geliyor, gerisini siz düşünün.. Elbette onların bazılarını ciddiye almıyorum, ama ciddiye aldığım önemli isimlerin söylediklerini de dile getirmeyi görev sayıyorum..

BELEDİYE KORİDORLARINDA ACAYİP ADAMLAR

Zaten onlar da Fatma Şahinin eskiden beri iyi yönünü biliyor ve onun için bana söylüyorlar.. Çevresi diyorlar başka birşey demiyorlar.. Herşeyi güllük gülistanlık gösteriyor dedikleri çevresinin ve güvendiği isimlerin neler yaptıklarını tek tek anlatıyorlar..İş dünyasının sadece kendi çıkarlarını gözeten düşünceler ürettiğini, bunda da Fatma hanımın iyi niyetinden faydalandıklarını söyleyecek kadar derinine gidiyorlar.. Belediyenin artık tanınmaz hale geldiğini, koridorlarda acayip insanların türediğini, bunların kim olduklarını bilmediklerini söylüyorlar. Tahminlerin ötesinde insanlara boş yere paralar ödendiğini, onların yan gelip yattıklarını ifade ediyorlar.. Hele Gazibel- Özbelde- Gazi Ulaş, Kürşad derken birde yeni olarak MCK diye bir şirketin kurulduğunu ve bunların habire adam aldıklarını söylüyorlar..Tabii yönetim kurulu adına yerleştirilen dünyanın adamına boş yere maaşlar verildiğini söylemeyi unutmuyorlar.. Bu kişiler, belediyedeki sistemin mutlaka değişmesi gerektiğini söyleyerek 'oysa Sayın Fatma Şahin seçim öncesi bunların hepsini tek çatı altında toplayacağım demişti tam tersi oldu' diyorlar..

ÖZEL KALEM DUVARI

Zaten özel kalemin Fatma Şahin ile halkın ve özellikle kentin önemli isimlerinin arasına bir duvar ördüğünü, bunun bedelinin de 7 Haziranda ödendiğini dile getiriyorlar.. 1 yıldan beri randevu bekleyenler olduğunu, Fatma Şahin ile görüşebilmenin Cumhurbaşkanından daha zor olduğunu ileri sürüyorlar.. Hatta seçim sonrası Fatma Şahinin halkın arasına girdiğinde bunu duyduğunu kendisininde bir toplantıda dile getirdiğini ifade ediyorlar..

Tabii en dikkat çeken şey ise, Osman Toprakın bu kadar çok yetkilendirilmesi ve sırtına yük bindirilmesi söylemleri.. Haliyle bu kadar yetkilendirmeyi zaten birde sporla uğraşan Toprakın kaldıramadığı ve ileride Fatma hanımın başının ağrıyabileceği işlerle karşı karşıya kalabileceği iddialarını unutmamak gerek..

DÜNYA KADAR DANIŞMAN VAR AMA ?

Yani o kadar çok şey varki, Büyükşehir Belediyesi için söylenen, hangi birisini yazacağımı inanın bende bilmiyorum.. GASKİnin kontrolden çıktığını, ne kadar deneyimli ve uzman varsa gönderilmesinden sonra işlerin sağlıklı yürümediğini açıkça dile getiriyorlar.. Belediyede bazı daire başkanlarının artık çözüm üretme yerine baş sallayan onay makamı haline dönüştüğü, aylardır önerilen ve üretilen çok sayıda projelerin sümen altı edilmesinden sonra, artık onların da pes edecek noktaya geldiklerini ifade ediyorlar..

1 SENEDE ASIM GÜZELBEYİ ARATTI MI ?

Hele bazı müdürlerin görevlerini kendi keyfiyetleriyle sürdürmeleri, ancak olumsuzluklarda veya şikayetlerde Fatma hanıma başka türlü göstermeleri, işin başka trajik yönünü oluşturuyor.. Dünya kadar danışmanın olmasına karşın, bunların Fatma Şahinin giderek kent halkından uzaklaşmasında önemli rolleri olduğunu söyleyenler, 'bu yetmezmiş gibi parti içerisinde de yanlış adreslerden medet umduğu için doğru hamleler yapamıyor' şeklinde konuşuyorlar.. Dedim ya, o kadar çok şeyler dinliyorum ki, bunlar içerisinde yazabildiklerimi burada dile getiriyorum.. Yazıya girişte belirttiğim gibi, Fatma Şahinin başarılı olması demek, Gaziantepin başarısı demek olduğunu biliyor ve ne pahasına olursa olsun, birilerinin Fatma Şahine yardımcı olması gerektiğini birkez daha hatırlatmayı görev sayıyorum.. Son olarak söyleyeceğim; Sayın Fatma Şahinin tez elden toparlanması ve 1 senede Asım Güzelbeyi arattı söylemlerine son verecek hamleler yapmasıdır..

BU CHP GENEL MERKEZİ

Sanki birileri partinin Gaziantepte başarısız olunması için düğmeye basmış.. Veya beddua etmiş ve 'bunları hiç doğru iş yapmayacak hale getirin' demiş.. Başka izahını yapamıyorum artık.. Genel Merkez kimin gözüyle, kulağıyla, diliyle Gaziantepi öğreniyorsa bu kadar yanlışı, bu kadar hatayı yapar hale getirilmiş.. Yıllardır bu böyle gidiyor. Gelinen son nokta ise daha berbat..İlçe teşkilatlarının görevden alınması için il başkanına onay veriliyor, sonra usulen il başkanı ve yönetiminin istifa etmesi isteniyor, sonra il başkanına yeni bir yönetim listesi oluştur deniliyor, liste Ankaraya gidiyor, genel başkanın masasının üzerine konuluyor.. Bu sıra genel Başkan Akif Ekiciyi Ankaraya çağırıyor ve 'Akif bey, Gaziantepte il yönetimi için bana bir liste hazırlarmısın' diyor. Ne yapsın Akif bey bu durumda, hemen dönerek partilileri topluyor ve yeni liste yapılma hazırlığına girişiliyor.. Sonuç ? Şu anda bekliyoruz nasıl bir sonuç çıkacak diye.. Ama benim görüşümü sorarsanız sonuç ne çıkarsa çıksın, artık hiç kıymet-i harbiyesi yoktur.. Diyeceğim odur ki, artık sadece Gaziantepin değil, bu kafaya hizmet eden genel merkezinde bir elden geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum.. RAMAZAN DEĞİL GÖSTERİŞ AYI

Bir Mübarek ayı daha geride bırakıyoruz.. İyisiyle kötüsüyle, doğrusuyla eğrisiyle, haramıyla helaliyle, gösterişiyle abartılışıyla, fakir fukara için hazırlanan paketlerin içine ne kadar bozuk mal varsa koyup, para kazanan ahlaksız ve namussuzuyla bitirmek üzereyiz Ramazanı..

Nasıl ki eskiler geçip gittiyse, bu da geçecektir.. Ama bu Ramazan ayı hafızalarımıza GÖSTERİŞ AYI olarak geçecektir.. Hiçbir dönemde daha bu kadar gösterişin yapıldığı, milyonların har vurup harman savrulduğu Ramazan ayını görmediğini mutlaka belirtmeliyim..

GIDA PAKETİ TAMAM DA

TC KİMLİĞİ İSTEMEK NEYİN NESİ

Dahası var, özellikle Büyükşehir Belediyesinde ilk kez gıda paketi dağıtacağı kişilerin TC Kimlik numarasını istediğini, buna birde gazetecileri eklediğini söylemeden, ayıplamadan geçemeyeceğim.. İnsanları fişlemekle eşdeğer bu anlayışın fakir fukara vatandaşa, engellilere ve sonunda gazetecilere kadar götürülmesi düşündürücüdür. Üstelik fişlemenin gazeteciler cemiyeti işbirliğinde yapılması ve büyükşehir belediyesinin gıda paketlerinin TC kimlik numarası karşılığında cemiyetten verilmesi, bu işin ne kadar çığırından çıktığının belgesini oluşturuyor.. Bu konunun mutlaka açıklığa kavuşturulması gerekiyor. Niye gıda paketi için TC kimlik numarası isteniyor.. Geçmişte Gaziantepte ve Türkiyede hiçbir yerde örneğine rastlanmayan hatta yasaların dışına çıkılarak yapılan bu uygulamanın insan haklarına da aykırı olduğunu söylemeliyim.. Diyeceğim odur ki, Büyükşehirin hem engellilere, hem fakirlere hemde gazetecilere dağıtacağı paketler için TC kimlik numarası istemesi Fatma Şahinin bilgisi dahilinde midir... Yok eğer bazı işgüzarlar Şahinin bilgisi dışında yapmış iseler, belediye başkanı olarak bunları yapanlardan hesap sormasını beklemek hakkımızdır. Yapacağı açıklama için bu sütunlar Sayın Fatma Şahine açıktır..

Hepinize iyi haftalar ve bayramlar..