Sayın Fatma Şahin, atıl durumdaki Bedesten binasının meydan yapılma kararıyla birlikte Gazianteplinin kafasına yerleşen kocaman soru işaretine mutla- ka yanıt vermelidir.. Hemde açık ve net olarak..

1- Kamil Ocak Stadının 40 bin metrekarelik alanı ne olacaktır ? Seçim vaadinde dile getirdiği “Şehirler Mey- danları ile anılır. Stadyum kaldırılarak 40 Bin m2 büyüklüğünde yaşayan kent meydanı haline getirilecek”sözü geçerlilliğini koruyor mu ?

2- Yoksa 40 bin m2 karelik alanın sadece küçük bir bölümü meydan olarak

yapılacak, gerisi TOKİ’nin iş merkez- leri, yüksek katlı binalar ve AVM mi yapılacaktır..

3- TOKİ Projesinde eğer değiş- tirilmedi ise, Kamil Ocak Stadının 40 bin m2’lik yerinden sadece stadın çim alan bölümü meydan ve yeşil alan olarak planlanmış, gerisi tamamen yüksek katlı binalar olarak projelendirilmiştir..

4- Sayın Fatma Şahin’in bu projenin değişmesi için verdiği mücadeleyi elbet- te biliyorum. Hatta son olarak Mimarlar Odası ile birlikte gerçekleştirilen Kamil Ocak Meydanı proje yarışmalarındaki gayretinde, meydanın 40 bin m2’lik alanda olmasını istediğini yakın çevre- sinden öğrendim.

5-Tüm bunlar bizim de olmasını temen- ni ettiğimiz Kamil Ocak stadının bulunduğu bölgenin tamamen meydan olması istekle- rimizi gerçekleştirebilecekmidir ?

6- Şimdi şehirde herkesin kafasında- ki bu soruyu Sayın Fatma Şahin mutlaka cevaplamalıdır.

a) Kamil Ocak’ın 40 dönümlük yeri tamamen meydan yapılacakmıdır ?

b) Buna paralel Demokrasi meydanı ile bütünleştirilecekmidir ?

c)Bu iki meydana şimdi de eski Turizm bahçesi olan Bedesten’in 4 bin m2’lik yeri de eklenerek bütünlük sağla- nacakmıdır ?

d) Yoksa Kamil Ocak’ın sadece çim alanının bulunduğu yer meydan olacak, diğer yerler konut ve iş merkezleri mi yapılacaktır ?

SAYIN FATMA ŞAHİN’DEN ŞU ANDA BİLGİ KİRLİLİĞİNE VE SPEKÜLASYONLA- RA SON VERMESİ İÇİN, BU KONUDAKİ AÇIKLAMASINI BEKLEMEK GAZİANTEP- LİLER OLARAK HAKKIMIZDIR..

Hepinize iyi haftalar

HERKES BU GERÇEĞİ GÖRMELİ

“Naziler önce komünistler için geldil- er, bir şey demedim çünkü komünist değildim... Sonra yahudiler için geldiler ve ben bir şey demedim çünkü yahudi değildim... Sonra sendikacılar için geldiler ve bir şey demedim çünkü sendikacı değildim... Sonra katolikler için geldiler ve yine bir şey demedim çünkü katolik değildim. Ve sonra benim için geld- iklerinde ise çevremde benim için bir şeyler diyecek kimse kalmamıştı.’’ Alman Rahip, Martin Niemöller