Bu yazımda, toplumuzda gittikçe artan, derinleşen ve çoğu üniversitelerde bile maalesef tez konusu haline gelen 'sosyal medya cinayetlerini' ele almak istiyorum.

Geçtiğimiz günlerde ilk yargılanmaya başlayan ve ilk duruşmasına başlanan 'sosyal medya platformunda' başlayan masum bir arkadaşlığın nasıl cinayete dönüştüğünü bir anlatıp, bu yönde kamuoyunun sosyal paylaşım sitelerindeki yaptıkları ölümcül hataları buraya taşıyıp yapılmaması gerekenleri aktaracağım. Büyük bir kentimizde yaşayan 19 yıllık bir evli kadın, eşiyle duygusal sorunlar yaşamaktadır.

Boşanmanın eşiğine gelen karı koca çoğu vakit, lise öğrencisi kızlarının yanında tartışmaktadırlar.

Günlerden bir gün babasıyla annesinin tartışmasına şahit olan kız evdeki gergin atmosferden etkilenip evden ağlayarak dışarı çıkar.

Eve yakın parkta kendisinden oldukça büyük bir adamla tanışır. Kızcağızın ağladığını gören adam kızın yanına yaklaşıp 'hayırdır kardeşim, neden ağlıyorsun' deyinde kız çocuğu da ' annemle babam sürekli evde gerginlik yaratıyorlar, evde huzurumuz yok' der. Uzun bir sohbetin ardından adam kız çocuğuna nasihatler eder ve telefonunu verir. Eve giden kız ertesi gün annesine bu adamdan söz eder.

Annesi de adamı arayıp kızına moral veren bu şahısa teşekkür eder. Anne ruhsal açıdan sıkıntıda olduğundan günün büyük bölümünü evde bir sosyal paylaşım sitesinde geçirmektedir. Günlerden bir gün sanal ortamda gezinirken kendisinin tanımadığı bir erkekten gelen 'arkadaşlık teklifini' görür ve kabul eder. Adamla masum duygular içinde yazışmaya başlayan kadın, zaman içinde evindeki sorunları ekranda tanımadığı bu insana anlatmakta, kendince içini dökmektedir.

Önceleri 'siz'diye başlayan sohbet zamanla 'sen'e dönüşür. Kadın adamın iyi niyetli olduğunu var sayarak önce evin telefonunu, ardından da kendisinin cep telefonunu verir.

Günler günleri kovalamakta sohbet zamanla bu iki insan arasında duygusal yakınlaşmaya dönüşmüştür. Adam kadına bir çay bahçesinde bir çay içme teklifinde bulunur.

Kadın da bu nazik daveti kabul eder. Birlikte çay içerler. Ardından bu sohbetler ve gizli saklı buluşmalar artmaya başlar. Bu sanal ortamdaki yazışmalar daha da şiddetli hale gelince kadının kocası bu durumdan şüphelenir.

Çok geçmeden yazıştığı insanı da ortaya çıkartır. Kadın kendince masum bir arkadaşlık kurduğunu düşünürken yazıştığı insanın derdi başkadır. Günlerden bir gün buluştukları bir mekanda adam sanal arkadaşına duygusal bir şeyler hissettiğini söyler. Kadın şaşkındır. Bu duruma bir anlam vermez. Kabul de etmez. Hemen bulunduğu ortamı terk eder. Ertesi gün adam kadını tehdit eder.

Her şeyi kocasına anlatacağını beyan eder. Kadın yaşadığı kısa bir şaşkınlıktan sonra nasıl bir hata yaptığına içten içe yanar.

Kendisini af etmez. Bu arada evde her gün kavga ve gerilim artarak devam etmektedir. Günlerden bir gün eşiyle kavga eden kadın kızını da alarak kızının parkta tanıştığı adamın evine giderler. Bir kaç gün adamın evinde misafir edilirler. Ardından eşi de savcıya dilekçe verip eşinin ve kızının hayatından endişe ettiğini belirtir. Kadın ve kızı sonradan eve gelirler. Barış birkaç gün sürer. SÜRECEK