Son zamanlarda yaşanan siyasi gelişmeler ve sürtüşmeler

Toplumun büyük çoğunluğunun umutlarını tüketir hale geldi. Cenazelerde gövde gösterileri, yok yuhlatmalar, yok tartaklamalar mermi atmalar.

Sonrasında hiçbir şey olmamış gibi davranmalar. Farklı siyasi anlayışlar birbirine olmadık küfrü hakareti ede dursun

anlı fikir ve düşünce içinde olduğunu sandıklarımızda farklı değil…. Herkes kendi koltuğunun ikbalinin peşinde.

Hani diyoruz nerede bu tevazu, neden Ankarada eğleşmez. Neden 80 milyonun hepsinin oyuna talip olanlar gönüllerine talip olmaz… Neden kendinden olmayanı adam yerine koymaz.

Bencillik ve ego ile memleket yönetilir mi ?

Allahtan gönül insanları var, onların ibretlik hikayeleri ile umudumuz artıyor.

Hacı Bektaş Veli ve Mevlana arasında geçen onları gerçek Allah dostu gönül adamı yapan nesillere asırlar boyu anlatılan günümüz insanına kapak mahiyetinde güzel bir hikaye.

Bir adamcağız kötü yoldan para kazanıp bununla kendisine bir inek alır. Neden sonra, yaptıklarından pişman olur ve hiç olmazsa iyi bir şey yapmış olmak için bunu Hacı Bektaş Velinin dergahına kurban olarak bağışlamak ister. O zamanlar dergahlar ayni zamanda aşevi işlevi görüyordu. Durumu Hacı Bektaş Veliye anlatır ve Hacı Bektaş Veli helal değildir diye bu kurbanı geri çevirir. Bunun üzerine adam Mevlevi dergahına gider ve aynı durumu Mevlanaya anlatır Mevlana ise bu hediyeyi kabul eder. Adam ayni şeyi Hacı Bektaş Veliye de anlattığını ama onun bunu kabul etmediğini söyler ve Mevlanaya bunun sebebini sorar. Mevlana şöyle der: 'Biz bir karga isek Hacı Bektaş Veli bir şahin gibidir. Öyle her leşe konmaz. O yüzden senin bu hediyeni biz kabul ederiz ama o kabul etmeyebilir.' Adam üşenmez kalkar Hacı Bektaş Dergahına gider ve Hacı Bektaş Veliye, Mevlananın kurbanı kabul ettiğini söyleyip bunun sebebini bir de Hacı Bektaş Veliye sorar. Hacı Bektaş da söyle der: ' Bizim gönlümüz bir su birikintisi ise Mevlananın gönlü okyanus gibidir. Bu yüzden, bir damlayla bizim gönlümüz kirlenebilir ama onun engin gönlü kirlenmez. Bu sebepten dolayı o senin hediyeni kabul etmiştir.'

Eyy tevazu ANKARAyada uğra, bizden uzaklaşma...

Gaziantepin değerli gazetecilerinden MURAT GÜNEŞe bıcaklı saldırı yapıldığını üzülerek öğrendim. Her kim yaptı veya kimler yaptırdı ise nefretle kınıyorum. Gazeteciye basına uzanan eller kırılsın.