Ey kalbim!

Biliyorum, kendilerinin insan olduğunu sananlar ve dilleriyle de bunu söyleyen ancak insanlıktan nasiplenememiş olanlar çok üzdüler seni, yordular ve yıprattılar...

Biliyorum, varlıkları bir anlam ifade etmeyen müsveddeler en çok ihtiyaç duyduğun zamanlarda sana vefasızlık yaptılar, sattılar ve terk ettiler...

Biliyorum, güçlü ve muktedir olduğun zamanlarda kapının eşiğinden ayrılmayanlar, yalakalık ve çanakçılık yapanlar; işleri bitince ve sen güçsüzleşince seni hoyratça kullanıp bir kenara attılar...

Biliyorum, kendi bireysel çıkarları peşinde plan ve proje yapanlar; seni de dahili ve harici iğrenç ve haince planlarının içine yerleştirip deşifre ettiler.

Biliyorum, kendi kutsallarını önceleyerek inandığın ne kadar değer varsa ona hakaret edenler; sana şirin gözükerek ardından kocaman kocaman kuyular kazdılar; fitne çıkardılar, kandırdılar.

Biliyorum, aynı Allah'a secde ediyoruz diyerek seninle birlikte saf tutanlar; şeytan ve çocuklarıyla birlikte seni ateşe sürüklediler, her türlü laneti çağırdılar beddualar ettiler.

Yapsınlar öyle bir zaman gelecek ki senin izine ulaşmak, senden af dilemek için yapmayacakları kalmayacak ama seni bulamayacaklar...

Ey kalbim!

Sakın fazla sevdim, deli gibi aşık oldum, boşuna değer verdim, kendimi kullandırdım, nasıl da aldandım diye kendini heba etme... Çünkü bu dünya hayatı bir imtihan yeridir ve kimin ne ile imtihan olacağı hiç belli olmaz… Senin için bir kötülük düşünenler bu yaptıklarının bin beterini yaşamadan ölmeyecekler ya da öteki alemde cezalarını çekmeden bırakılmayacaklar…

Ey kalbim!

Sakın üzülme...

Çünkü Allah, hiç kimseye kaldıramayacağı yükü yüklemez ve şunu da asla unutma ki, ne zaman en dibe vurmuşsan, en güçlü bir şekilde silkinip kendine gelebileceğin imkanlar oluşmuş demektir...

Ey kalbim!

Şimdi ayağa kalkıp senin için bir kez daha yaratılan şu eşsiz hayata en güzel bakışınla bak, YARATANA bir kez daha şükret ve DUA et...

Ve ey kalbim unutma ki;

Bu hayatta yolunda gitmeyen ne varsa şeyler varsa bil ki onlar senin imtihanındır…