Modern toplumlarda çalışanlar için ofis ortamı, yalnızca iş üretme mekânı olmanın ötesinde bir anlam taşıyor. Günün önemli bir bölümü, hatta evde geçirilen süreden fazlası ofiste geçiyor. Hal böyle olunca mutlu bir çalışma hayatı için işini ve mesleğini sevmek yetmiyor, nasıl bir ofiste çalışıldığı da önem taşıyor. Dünyada sayılı örneği bulunan “çalışan odaklı ofislerin” Türkiye’deki temsilcisi ise Yemeksepeti’nin yeni ofisi “Yemeksepeti Park.”

Yemeksepeti, Türkiye’de yeni nesil ofis yaşamına öncülük ederek ilk kez 2011 yılında “Yemeksepeti Kampüs” ile farklı ve eğlenceli bir ofis ortamı yarattı. Bugün ise Yemeksepeti, yeni ofisi Yemeksepeti Park ile çalışanlarına sıra dışı bir çalışma ortamı sunuyor.

Esnek ve özgür çalışma alanları ile Türkiye’de bir ilk

Erginoğlu & Çalışlar Mimarlık iş birliği ile hayata geçirilen Yemeksepeti Park, yaklaşık 10 bin m2’lik ferah bir alanda keyifle çalışma imkânı sunuyor. 5 kattan oluşan Yemeksepeti Park; 7/24 yaşayan, enerji dolu bir ofis ortamının hakkını veren detaylar düşünülerek tasarlandı. Ekip çalışmalarını destekleyen renkli çalışma alanlarının yanı sıra farklı tercihler ve beklentiler düşünülerek uyku odalarından oyun odalarına, spor salonundan kafelere, 1950’ler ilham alınarak ‘diner’ temasıyla tasarlanan yemekhaneden, tribüne, hamaklı kütüphaneden kış bahçesine kadar birçok sosyal alan tasarlandı.

Yeni nesil çalışan profilinin isteklerini her daim öncelik olarak benimseyip, sıradanlıktan uzak, esnek ve özgür ofisler yarattıklarını ifade eden Yemeksepeti CEO’su Nevzat Aydın, Yemeksepeti Park’ın felsefesini şöyle açıklıyor: “Yemeksepeti Park’ı dizayn ederken ana çıkış noktamız; kurum kültürümüzün en önemli parçası olan iletişimi, şeffaflığı ve takım çalışmasını çalışanlarımızın ofis ortamında da hissetmelerini sağlamaktı. Yemeksepeti Park’ın içinde dört duvarla çevrili tek bir oda yok. Yönetici odalarından toplantı odalarına kadar ayrı bir bölüm olması gereken her yer sadece şeffaf camla ayrıldı. Böylece şirket kültürümüzün özünde yatan açık kapı politikasını çalışanlarımıza sadece söylemekle yetinmeyip bunun içselleştirilmesini de arzuladık. Yemeksepeti’nde hiyerarşik bir yapıdan ziyade yatay bir organizasyon sisteminde çalışıyoruz. Çalışanlarımız her kademeden yöneticiyle iletişim kurabiliyor, farklı ekiplerle rahatça iş birliği yapabiliyor. Ortak çalışma alanlarının yanı sıra sosyal alanlar da bu dinamik kurguyu destekliyor. Çalışanlarımız çalışma saatleri dışında da beraber keyifle zaman geçiriyor. Böylece çok daha verimli sinerjiler ortaya çıkıyor. Bu anlayışın pekişmesi için ofisimizin de aynı felsefeyle tasarlanması şarttı.”