Dünyanın ve Türkiye'nin gündemini oluşturan Ermeni meselesi, şehrimizde de karşılıklı tartışmaya yol açtı. MHP Gaziantep 1. Sıra Milletvekili Adayı Ümit Özdağ, Ermeni konusunda Gaziantep halkının Başbakan ve Başbakan Yardımcısının özür niteliğindeki açıklamasına katılmadığını söyleyerek, "Gaziantep halkı Ermeni çetelerine karşı savaşmış ve düşmanla işbirliği yapan Ermeni çetelerinin saldırılarından katliam girişimlerinden şehri kurtarmıştır. Antepli Ermeni çetelerinin Anadolu da işlemiş olduğu toplu katliamları toplu cinayetleri hala hafızasında yaşatmaktadır" dedi. Buna karşılık HDP Gaziantep İl Örgütü, Ermeni ve Süryani Soykırımına ilişkin Yeşilsu Parkı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya HDP Gaziantep milletvekili adayları, HDP, DBP, EMEP, ESP, SYKP, YSGP, ÖSP, İHD ve KESK’li temsilcilerin yanı sıra onlarca kişi katıldı. Siyah bir bez üzerinde " 1915 ?" yazılı pankartını açan çok sayıda kişi " Özür diliyoruz" dövizlerini taşındı. YSGP Antep İl Örgütü Eş Sözcüsü Celal Deniz, Türkiye'de 1,5 milyon Ermeninin yerinden yurdundan sürüldüğünü ve Antepli Ermenilerin Deyr Zor çöllerine sürüldüğünü belirterek Antep'te bulunan kültürle çeşitliliğin yok edildiğini söyledi.BAŞBAKAN'IN YAPTIĞI AÇIKLAMA UNUTULMAYACAKTIRMHP Gaziantep 1. Sıra Milletvekili Adayı Ümit Özdağ, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun tehcir için gayri insani nitelemesinin özür dileme anlamına geleceğini söyledi. Özdağ, "Gaziantep halkı Başbakan'ın yapmış olduğu bu açıklamayı unutmayacaktır. Antepli Ermeni çetelerinin Anadoluda işlemiş olduğu toplu katliamları toplu cinayetleri hala hafızasında yaşatmaktadır" dedi.Ümit Özdağ, il binasında adaylarla birlikte düzenlediği basın toplantısında sözde Ermeni olaylarıyla ilgili hükümet kanadından gelen açıklamaları eleştirdi. Özdağ, "Geçtiğimiz günlerde gerek Başbakan Ahmet Davutoğlu, gerekse Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç yapmış oldukları açıklamalarla ne yazıkki dünya ve Türk kamuoyunda sanki 1915'te gerçekleşen olaylardan Türk devleti, Türk milleti sorumluymuş gibi bir atmosfer yarattılar. Biz bu açıklamaların iktidarın sözde soykırım idialarını kabul etmek ve bir ara yol bulmak için zemin hazırladığına, Türk milletini psikolojk olarak bu suçlamaları kabul etmeye hazırladığına yönelik bir psikolojik operasyon yaptığına inanıyoruz" dedi. SKANDAL AÇIKLAMABaşbakan Davutoğlu'nun 1915'te tehcir sırasında hayatını kaybeden masum Ermenilerin torunlarından özür dileyerek ve onlar için taziyelerini ileterek konuyu gündeme taşıdığını belirten Özdağ, "Buna Bülent Arınç da skandal bir açıklamayla katkı verdi. Bilerek veya bilmeyerek Türk milleti devleti herhangi bir soykırım eyleminde bulunmamıştır. Türk milleti ve Osmanlı Türk devleti nefsi müdafaa eylemi içeisinde düşmanla, Rus ordusuyla işbirliği yapan tebasının bir bölümünü topraklarının bir bölgesinden almış diğer bölgesine nakletmiştir. Bu eylemin daha sonra 1942'de ABD tarafından Pearl Harbor saldırısı üzerine Japon kökenli ABD vaandaşlarının ABD devleti tarafından yaşadıkları şehirlerden kasabalardan alınarak ABD'nin belirli yerlerde toplanmasından hemen hemen hiçbir farkı yoktur. Tek fark şudur; ABD devleti toplamış olduğu Japonları toplama kampında biraraya getirirken, Osmanlı Türk devleti bir bölgeye göçmeye zorladığı, Ermeni kökenli tebaasını toplama kamplarında bir arada tutmamıştır. Sadece belirli bölgelere nakletmiştir" diye konuştu."DAVUTOĞLU’NUN AÇIKLAMASI SİYASAL BİR CİNAYETTİR" Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Ermeni soykırımı iddialarına yönelik yaptığı açıklamanın siyasal bir cinayet olduğu şeklinde değerlendiren Özdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:'Başbakan Davutoğlu, Dışişleri Bakanı iken gitmiş olduğu Erivan’da yapmış olduğu açıklamada, tehcir için gayri insani nitelemesini kullanmasıyla ortaya çıkmıştır. Eğer birisine sana gayri insani bir şey yaptım derseniz, bu özür dilemektir. Dönemin Başbakanı Erdoğan yayınlamış olduğu bildiride, Davutoğlu’nun Erivan’da yapmış olduğu açıklamayı tekrarlamış ve tehcirin gayri insani olduğunu tekrarlamıştır. Bugün ise Davutoğlu çok açık bir şekilde 'Tehcir insanlık suçu' diyerek Türk milletini ve Türk devletini vebal altında bırakmıştır. Davutoğlu’nun bu açıklaması Türk milletine karşı işlenmiş siyasal bir cinayettir. Tarihi gerçeklerle de uzaktan yakına ilgisi yoktur. Gaziantep halkı Başbakan ve Başbakan Yardımcısının yapmış olduğu bu açıklamayı unutmayacaktır. Gaziantep halkı Ermeni çetelerine karşı savaşmış ve düşmanla işbiliği yapan Ermeni çetelerinin saldırılarından katliam girişimlerinden şehri kurtarmıştır. Antepli Ermeni çetelerinin Anadoluda işlemiş olduğu toplu katliamları toplu cinayetleri hala hafızasında yaşatmaktadır" dedi. "IŞİD İLE SAVAŞMAMAK İÇİN TÜRBEYİ TAŞIDILAR" Dış politikada başarısız olduğunu dile getirdiği Ak Parti hükümetinin toprak verme alışkanlığı olduğunu Süleyman Şah Türbesi’nin, IŞİD ile savaşmamak için taşındığı görüşünü savunan Özdağ, şunları söyledi:"2004-2008 yılları arasında Ege’de 16 ada ve bir kayalık Türk egemenliğinde olmasına rağmen Yunan ordusu tarafından işgal edilmiş, hükümet bu işgale Avrupa Birliği süreci yolunda ilerleyelim diye göz yummuştur. 16 adamızın bundan 1.5 ay önce Milli Savunma Bakanı, MHP'nin TBMM'de yaptığı girişim üzerine itiraf etmişlerdir. En son olarak IŞİD ile çatışmamak için devletimizin kurucusunun dedesinin İstiklal Harbi sırasında dahil asker yollayarak korumak gibi bir vazifeyi üstlendiğimiz halde, bugün Yeni Türkiye diye nitelendirdikleri Türkiye ne yazık ki türbeyi yıkmış, türbenin etrafındaki toprakları terk etmiş ve geri çekilerek sınırımızın hemen yanında bir gecekondu türbe inşa etmişlerdir. Özetle AKP’nin Türk dış politikasında toprak verme gibi bir alışkanlığı olduğunu görüyoruz. Merak ediyoruz, İmralı’da Öcalan ile yapılan konuşmalarda ne konuşuluyor."MAHÇUPYAN'IN ATAMASI EN GÜZEL KANITTIRÖzdağ, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözde Ermeni soykırımı iddialarıyla ilgili açıklamalarının Başbakan Davutoğlu ile ters düşüp düşmediğiyle ilgili bir soru üzerine ise şunları söyledi:"seçmenlerin ciddi bir bölümünün AKP'den koptuğunu gördüğünü ve Anayasayı çiğneyerek milliyetçi tonlu açıklamalarla bu seçmen kayışını durdurmaya çalıştığını belirten Özdağ, "Tehcir gayri insani diye niteleyerek Cumurbaşkanı da Aslında Davutoğlu ile aynı çizgide olduğunu göstermiştir. Hükümet batıdan gelen baskılara karşı teslim olma sürecine girmiştir. Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu'nu görevden alınarak başbakanın baş danışmanlığına Etyen Mahçupyanı ataması da bu konuda nerede olduğunu gösteren en güzel kanıttır." ERMENİLERDEN ÖZÜR DİLEDİLERDiğer taraftan, HDP Gaziantep İl Örgütü, Ermeni ve Süryani Soykırımına ilişkin Yeşilsu Parkı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya HDP Gaziantep milletvekili adayları, HDP, DBP, EMEP, ESP, SYKP, YSGP, ÖSP, İHD ve KESK’li temsilcilerin yanı sıra onlarca kişi katıldı. Siyah bir bez üzerinde " 1915 ?" yazılı pankartını açan çok sayıda kişi " Özür diliyoruz" dövizlerini taşıdı. Gaziantep'te Ermeni ve Süryani soykırımını protesto eden basın açıklamasında konuşan YSGP Antep İl Örgütü Eş Sözcüsü Celal Deniz, yüzyıllık acı ile yüzleştiklerini belirterek, soykırımı inkar eden katillere karşı yaşamı savunduklarını vurguladı. Oturma eylemi ile soykırımları protesto eden kitle adına konuşan YSGP Antep İl Örgütü Eş Sözcüsü Celal Deniz, bu gün yüzyıllık bir acı ile yüzleştiklerini söyledi. Yüzyıl önce ülkede ittihat ve terakkicilerin Ermeni ve Süryani halklarına karşı soykırım başlattığını hatırlatan Deniz, Türkiye'de 1,5 milyon Ermeninin yerinden yurdundan sürüldüğünü kaydetti. Antepli Ermenilerin Deyr Zor çöllerine sürüldüğünü de ifade eden Deniz, Antep'te bulunan kültürle çeşitliliğin yok edildiğini belirterek, " Eğer bu ülkede biz tarihimizle yüzleşmezsek, barış olmayacaktır. Çünkü gerçek barış insanların vicdanları ile muhasebeye gitmeleri ile mümkün olur. Bu anlamda biz bu acıyı sahipleniyoruz. Bu ülkede bir arada yaşamının mayası tarih ile yüzleşmekten geçiyor. Bu coğrafyada katledilen ve soykırıma uğrayan bütün halkları bu etkinlik anıyoruz. Bu soykırımı inkar eden katillere karşı biz yaşamı savunuyoruz" dedi.