?İnsan ağaca benzer.
Ne kadar yükseğe ve aydınlığa çıkmak isterse,
o kadar kök salar yere, aşağılara, karanlığa, derinlere - kötülüğe.?
Nietzsche

Ortaçağda bazı din adamları cennetten arsa satarlarmış. Şimdi 21yy.?da işi iyice büyüttük, artık cennetin yüzüne bile bakmıyor kimse. Google?a ?spiritüel? yazıp tıkladığınızda dokuz milyon dört yüz elli sonuç çıkıyor, Türkçe! İngilizce yazarsanız, iki yüz otuz sekiz milyon sonuç! Ne diyor bu spiritüellerin çoğu: ?Gelin bize, size ?aslında? kim olduğunuzu öğretelim.? Gidiyoruz parayı veriyoruz ve ?Hımm, biz aslında Tanrıymışız? deyip çıkıyoruz.
Gülmeyin, spiritüel ticaret, porno ticaretini bile geçmiş durumda dünyada! Meleklerle konuşanlar, kıyameti dakikası dakikasına hesaplayanlar, ?aslında kim olduğumuzu? öğreten gurular! ?Işık? elçileri ,?Işık? tüccarları! Saymakla bitmez saçmalıklar, ama iyi para kazandırıyor olmalı, cennet satmaktan daha karlı bir iş olduğu kesin.
Yahu insan olmak bu kadar mı kötü? Niye yetmiyor insan olmak bize? Allahın bir kulu olmak gururumuza mı dokunuyor? Ateist ya da panteist bir insan olun! Ama önce bir insan olun bakalım!
Ciddi konulara giriyoruz :
İnsan kim olduğunu düşünmeli ve gerçekte ne olduğunu idrak etmeye çalışmalı!
Neden? Böyle bir zorunluluğu hangi aklı başında bir insan iddia edebilir anlayamıyorum. İsteyen, merak eden düşünsün, kendini idrak etmeye çalışsın tabii ki ama bunu başkaları için de bir gereklilik, zorunluluk haline getirirseniz ne olur biliyor musunuz? Bir kez daha bölünür parçalanırız sadece. Kendini idrak etmek için uğraşanlar doğru yolda, diğerleri kötü yola düşmüş zavallı. Ya da spiritüel ağızla, ?Henüz o aşamaya ulaşamamış, dünyalık deneyimlerini tamamlamaya çalışan kardeşlerimiz!? Onlara sabır gösterilip beklenmeli çünkü onlar da, bir gün bizim gibi, kendini idrak etme yüce yoluna girecek hacı adayları!
Ya da günümüzde olduğu gibi, aydınlanma pazarı çıkar karşımıza böyle. Parayı bastıran, Hindistan?a gider ?aydınlanır? gelir, dükkan açar, başkalarını ?aydınlatır?, para kazanır! Hızlandırılmış garantili aydınlanma kursları, para iadeli. Üç ayda bilgelik eğitimi!... Işıl ışıl rüya alemleri!
Bir insanın kendiyle ilgili olarak kıvırtmadan söyleyebileceği en dürüst şey, bir insan olduğudur. ?En-el hak ? değil, ?En-el insan?ı görelim bir. Gelin ?İnsan nedir?? sorusunu insan gibi araştıralım.
Gelin sade bir insan olalım önce. Bakalım sade bir insan olarak neler yapabiliyoruz? Ayaklarımız yere bassın. Bugün yapmamız gereken şeyler neler? Bunları yapınca, bugün yapmak istediklerimize sıra gelecek. Bugün neler yapmak istiyoruz? Sinemaya gitmek mi? Arkadaşlarla buluşmak mı? Tavla oynamak mı? Oh be insan olmak varmış! İşte bu! Rahatlayın! İnsan aklıyla yapılacak çoook şey var ve bunların çoğu da çok eğlenceli ve yararlı. İşte size sıradan bir insan olarak yapabileceğimiz nefes kesici uğraşlar: Nasıl daha iyi bir anne / baba oluruz? Nasıl daha iyi bir eş oluruz? Nasıl daha iyi bir vatandaş oluruz? Sıkıcı mı geldi, peki! Beynimiz nasıl çalışıyor? Bir günde kaç çeşit duygu, düşünce gelir geçer içimizden? Kaç ruh hali yaşayacağız bugün? Biz bunların ne kadarını kontrol etme gücüne sahibiz?...
Bizim bütün sorunumuz, ?Biz bir insan olarak neleri becerebiliriz?? sorusunu asla kendimize sorup, bu yönde kendimizi araştırmadan, sadece bize bu konuda söylenenlere inanıp,etrafımızdaki insanların durumuna bakıp, kendimizi aciz birer varlıklar olarak kabul etmemizden kaynaklanıyor. Bu da bizi olduğumuzdan farklı bir şey olma arayışına itiyor: ?Biz bir insan olarak aciz isek, başka bir şey olalım, ne olsun? Mesela Tanrı! Harika fikir! Hallac-ı Mansur da böyle dememiş mi, bak doğru işte!...? Durun!
Bir insan olarak biz nelere kadiriz?
Bunu sorun ve üzerinizde deneyler yaparak araştırın! Ancak bir ?insan olarak?, insanın sınırlarını araştırma olanağına kavuşuruz. Sınırlarımızı görüp, genişletme olanaklarını araştırmak, öğrenmek için ?En-el insan? olmak yeterlidir.
İnsanca bir gün olsun dileyen herkese!
[email protected]