Her insan, kendisini en çok seven insanı bilir veya az çok tahmin eder, hisseder... Kendisi onu ne kadar sever, onu da bilir. Bu durum işine gelir veya gelmez... Yaşantısına uyar veya uymaz. Hoşuna gider veya gitmez. İnsan, kendisini en çok seven kişi ile kendisinin en çok sevdiği kişiyi, asla unutmaz... Hayatta bir arayış fırtınası olduğu için ve herkesin ilgi alanları ve beğenileri farklı olduğundan dolayı, birbirini karşılıklı seven insan sayısı, tek yanlı sevenlerin sayısından ve birbirini hiç sevmeyenlerin sayısından, daha azdır. Oysa ilk insanlar olarak bilinen Adem ile Havva, birbirlerini seviyorlardı. Nostaljik aşıklar olarak bilinen, Leyla ile Mecnun, Kerem ile Aslı, Yusuf ile Züleyha, Arzu ile Kamber, Tahir ile Zühre, Ferhat ile Şirin ve Romeo ve Jüliet, birbirlerini seviyorlardı... Milyonlarca aşk, karşılıklıdır. Oysa daha çok sayıda insan ise, karşılık görmediği aşkının ıstırabını çeker ve yalnızdır. Bence sebebi, bu ıstırabı çeken insanın, yanlış adreslerde, yanlış ve kendisine uymayan ve aldırmayan bir kişinin, ismi üstünde ısrarla ve inatla durmasıdır. Aradığını bulamamanın fasit dairesinde dönüp duran insanlar, yalnızlığın prangasından bir türlü kurtulamazlar. Arayış içinde olanlar, buldukları birine uygun olmadıkça, neticesiz arayışlar bir ömür boyu sürüp gider... Bir insan, aşk ve sevgiyi, kendisini sevenler arasında ararsa ve beni keşfetsinler diye oturup beklemezse, mağrurluğu, kibirliliği ve varsa aşırı hassasiyetini bir kenara bırakırsa, ne aradığını ve ne bulduğunu iyi bilir ve kendi değerinin artı ve eksilerini iyi saptarsa, ruh ikizini, mutluluğu ve aşkı bulması, zor değildir. Durmadan acı çeken, hasretten kıvranan bir şair, eğer yıllarca karşılıksız bir aşkın ıstırabını yaşıyorsa ve sevilenden hiçbir haber gelmiyor ve artık ümidi kalmamışsa, yaşadığı yıllara ve döktüğü gözyaşlarına, bence yazıktır. Şairler ağlatan şiirler yazarsa, o şiirleri yazanlarla şiirleri okuyanlar, birlikte ağlarlar, kimse ağlamasın... Geç de olsa en çok seveni bilmek ve hatırlamak ve şartlar uygunsa ona dönmek veya ilk defa ona gitmek, kaybolan yıllara geri dönmek, ikinci baharı yeniden yaşamak demektir... Ömrün üçüncü baharı var mıdır? Karşılıklı aşkın, baharı bitmez... Kalın sağlıcakla değerli okurlarım...