Teknolojinin kusursuz gelişimiyle birlikte, insanların iletişimi emojilerle sınırlı kalmaya başladı. Kelimelerin sihri azaldı; duyguların kısa yoldan gösteriminin ‘pratikleşme’ olarak lanse edilmesi sağlandı. Ancak bu durumun insan hayatında çok yıkıcı bir sonun başlangıcı olduğunu söyleyen Altınbaş Üniversite Hastanesi Medical Park Bahçelievler Psikoloji Bölümü’ndenUzman Klinik Psikolog Berra Baş, “İnsanlar, an be an korkunç derecede yalnızlaşıyor” diyor. Baş, toplumun büyük bölümünü ilgilendirenyalnızlık psikolojisini, yalnızlığın beraberinde getirdiği sorunları ve yalnızlıktan korunma yollarını şöyle anlatıyor: YALNIZLIK SİNYALİNE DİKKAT“Literatüre ve terapilerimizdeki güncel kullanıma baktığımızda, yalnızlık durumunun genel tanımında, ‘sosyal izolasyon’ kavramıyla karşımıza çıktığını görüyoruz. Aslında, bu his, beyin tarafından yönetiliyor ve insanlar, bu duyguyu ‘negatif ve iç-soğutan bir duygu’ olarak tanımlıyor. Aslında yalnızlık hissi doğru değerlendirildiğinde etkili bir sinyaldir. Nasıl ki, ateşimiz çıktığında vücudumuz bize fizyolojik bağışıklığımızla ilgili bir sorun olduğunu haber veriyorsa; yalnızlık hissiyle de psikolojik olan dış dünyayla ve kendimizle barışıklığımızla ilgili bir sorun olduğunu haber vermektedir. Ani gelişen bir olayla artan mutsuzluk, boş vermişlik, değersizlik, kararsızlık, el-ayak boşalmaları, titreme, terleme, işe yaramazlık, öz-denetim odaklarında ara ara kontrol yitimi ile devam edebilir.