Platform sözcüsü Eğitim Sen Gaziantep Şube Başkanı Ömer Parlakçı, şeffaf yönetim, şeffaf bütçe ve harcamaların halka açık olması gerektiğini belirtirken, seçilecek yönetimlerin çalışmalarının takipçisi olacaklarını söyledi.

6 AYDA BİR DEĞERLENDİRECEĞİZ

TTB, KESK, DİSK, İHD, ÖHD, Tilkililer Derneği, Pir Sultan Abdal Derneği’nden oluşan Emek Demokrasi Platformu, seçimler öncesi bir araya gelerek nasıl bir yerel yönetim istediklerini kamuoyuna duyurdu. Parlakçı, “Platformumuz yerel yönetimlerin çalışmalarının bu program çerçevesinde yapılıp yapılmadığını 6 aylık periyodlarla değerlendirerek raporunu da kamuoyuyla paylaşacaktır. Tüm bu talep ve önerilerin takipçisi olacağımızı, uygulandığında destekçisi, aksi takdirde karşısında ve eleştirel bakış açısıyla hareket edeceğimizi ifade ediyoruz” dedi. 

ŞEFFAF YÖNETİM

Gaziantep dahil edilmedi Gaziantep dahil edilmedi

Öncelikle göreve gelecek yönetimlerin şeffaf olması gerektiğini belirten Ömer Parlakçı, “Nereye ne yapılacak, bütçe nasıl planlanacak, hangi hizmet için hangi sıralama ile iş yapılacak ve harcama yapılacak. Kaynaklar kimin hizmeti için ayrılacak. Şeffaf yönetim, şeffaf bütçe ve harcamalar halka açık olmalı. Tüm bunlarda halkın katılımı, denetimi ve kararı olmalıdır. Halk meclisleri kurulmalı. Yerel demokrasiyi geliştirmek, belediye yönetiminde halkın söz ve karar sahibi olmasını garantiye almanın bir aracı olarak mahalle ve sokak, emek meslek örgütleri, yöre dernekleri, çevre örgütleri, Kültür sanat ve spor kuruluşları, gençlik ve kadınların temsilcilerinden Halk Meclisleri kurulmalıdır.  Halk meclislerinin kararları, belediye meclislerince öncelikle gündeme alınıp karara bağlanmalıdır. Halk kendi geleceğine kendisi karar vermelidir.” Dedi.

HALKÇI BELEDİYECİLİK HAYATA GEÇİRİLMELİ

Belediyelerin şirket olmadığını; yerel kamusal hizmetlerin özelleştirilmesi, taşeronlaştırılması ve ticarileştirilmesinin kabul edilemeyeceğini belirten Parlakçı, “Kâr getirmediği için, belediyelerin sağlık, eğitim, ulaşım, beslenme, ısınma, konut, sosyal yardım ve kültür harcamaları kısıtlanmamalıdır.  Belediyeler, bu hizmetlerin halka nitelikli ve eşit bir şekilde ulaştırılması ve erişimi garantiye alınmalıdır. Üretici ve tüketici kooperatifleri teşvik edilmelidir. Üreticilerin ürünlerinin karşılığını alması, tüketicilerin ise ihtiyaçlarını en ucuz ve kolay şekilde karşılaması, tüccar/rant belediyeciliğinin karşıtı olarak halkçı belediyecilik hayata geçirilmelidir.  Bu kapsamda sosyal hizmet ve yardımlar başta olmak üzere, halkın yaşam ve çalışmasını kolaylaştırarak geleceğini garanti altına alacak eğitim, sağlık, beslenme, ulaşım, kreş, gündüz bakım evi, yaşlı bakım evi gibi kamusal hizmetler belediyelerin başlıca faaliyet alanı olmalıdır” diye konuştu.

EKOLOJİK TALAN DURDURULMALI

Yerel yönetimlerin sosyal konut üreterek barınma sorununa çözüm bulması gerektiğini söyleyen Parlakçı ayrıca şu önerilerde bulundu:“Ayrıca gençlerin sosyal, eğitsel, kültürel gelişmesinde ve sosyal alanda temsiliyeti için gençlik merkezleri kurmalı işsizlik, uyuşturucu bağımlılığı ve mafya çetelerinin cenderesinde olan gençlerimize meslek edindirme kursları, spor ve sağlık merkezleri, kültürel ve sanatsal gelişim olanakları sağlanmalıdır. Üniversite gençliğinin barınma sorunlarının ortadan kaldırılması için yurtlar açılmalıdır. Üniversite ve Liseye geçiş sınavları için hazırlık ve kurs merkezleri açılmalı ve sayıları arttırılmalıdır.  Kentleri sermaye için cennete, halk için cehenneme çeviren ekolojik talana ve tahribata yol açan tüm uygulamalar durdurulmalıdır.  Taşeron ve güvencesiz işçi çalıştırmamalı, işçi sağlığı ve iş güvencesine önem vermelidir.  Tohumdan gübreye kadar üreticiyi yabancı tarım tekellerine bağımlı hale getirerek, her gün biraz daha fazla sefalete mahkûm eden merkezi düzenlemelere karşı, yerel üretimi ve üretici desteklenmelidir.” Meral KINACILAR ERBEKTE