Kış geldi sayılır. Hiç merak etmeyin yine elektrik kesilmeleri son sürat devam edecek. Bu kaçınılmaz, çünkü Gaziantep'te hala elektrik direkleri var, hala direklerin bulunduğu hatlarda ağaçlar var. Ve o ağaçlar her sene olduğu gibi, bu kış mevsiminde yine rüzgarlarda, yağışlarda ve kar olduğunda ya devrilecek, ya dalları kırılacak. Böylece saatlerce elektrikler kesilecek. Hepimiz rezil olmaya devam edeceğiz. Yıllardır yazarım, bu elektrik kablolarının yeraltına alınması konusunda. Bazı bölgelerde gerçekleşti ama o kadar küçük boyutlu ki. Sayın Fatma Şahin Bakan olduğunda ilk konuşmamızda, bu sorunu dile getirmiş ve bu kenti rezil olmaktan kurtarın demiştim. Haklısın çok önemli demişti. Ama o günden bu yana hiçbir şey değişmedi. Aslında Gaziantep'in elektrik alt yapısı pamuk ipliğine bağlı. Bir rüzgarda bile saatlerce kesintiler oluyor. Trafolar yükü kaldırmıyor. Zaten yetersiz olduğu yetkililer tarafından ifade ediliyor. Organize Sanayi bu işi kökünden çözdü. Aynı düşünce maalesef özellikle iktidar partisi milletvekilleri ve Bakan tarafından hayata geçirilemedi. Böylece Gaziantep 2014 yılına yine elektrik konusunda alt yapısı çözülmemiş halde giriyor. Şaka gibi, en güçlü olduğumuz dönemde hemde. TRAFİKTE IŞIK SÜRELERİNE NİHAYET EL ATILDI Trafik konusu da şehrimizin en önemli sorunlarının başında geliyor. Buna da çözüm bulunamadı bir türlü. Sayın Asım Güzelbey yıllar sonra nihayet sinyalizasyon sisteminin ışık sürelerinin yanlış olduğunu gördü. Böylece belki yüz kez dile getirdiğim bu yanlışlığı görevinin bitimine az bir süre kala anladı ve ışıklandırma sürelerinde değişiklik yapılması kararını verdi. Aslında trafik lambalarının ışık sürelerini sistemli biçimde ayarlayacak bir sistem kuruluyor. O da yıllar sonra gerçekleşiyor tabii. Biz defalarca bıkmadan usanmadan Asım Güzelbey'e, bir vatandaş gözüyle anlatmaya çalıştık her şeyi. Ama Sayın Güzelbey bizi değil, hayal gücü çok fazla olan, şehrin gerçeğiyle yakından uzaktan ilgisi ve bilgisi olmayanları dinledi. Neyseki şimdi 12 saniyelik yeşil ışıkta ancak 4 arabanın geçtiğini gördü de süreleri uzatmaya karar verdi. KAVŞAKLARA PARK TRAFİĞE CİDDİ DARBE Ama gerçekte bu şehrin trafik sıkışıklığı sadece ışık sürelerinin uzatılmasıyla çözülmeyeceği bilinmeli. Kavşaklardaki yoğunluğun temel nedenlerinden birisi, buralara parkedilen araçlar yüzünden yolların daralması. Bir aracın park etmesi, yüzlerce aracın geçişini engelliyor, yol 3 şeritli iken 2'ye, 2 iken 1'e düşüyor. Bunu emniyet müdürlüğü Trafik ekiplerine de defalarca yazdım ve anlattım. Trafiğin yoğun olduğu saatlerde park düzenine değişimler yapılması gerektiğini, bölge bölge, kavşak kavşak tarif ettim. Haklısın deniliyor ama uygulamada aynı kararlılık gösterilmiyor maalesef. Böylece sabah ve akşam saatlerindeki yoğunlukta, kavşaklara ve kavşak yakınlarına park edilen araçlar yüzünden şeritler azalıyor hatta kazalar meydana geliyor. Umarım bunu da görecek ve çözüm üretecek bir yetkili bulacağız zaman içerisinde. BELEDİYE BAŞKANLIĞI VE MECLİS ÜYELİĞİ BU KADAR MI AYAĞA DÜŞTÜ Yerel seçimler yaklaşıyor. Elbette herkes hakkını kullanacaktır. Kimseye niye aday oluyorsunuz deme hakkına da sahip değilim. Ama şöyle bir bakıyorum, başkanlığa adaylığını koyanlar kadar meclis üyeliği için başvuranlara. Vallahi billahi kafam karışıyor. Ya sevgili arkadaşlar Belediye Başkanlığı bu kadar kolay bir iş mi. Ne birikiminiz var, vasfınız nedir. Belediye başkanlığı çocuk oyuncağımı. Aynı şekilde Belediye Meclis üyeliği için başvuranlara da şaşırıyorum. Yıllardır Belediye Meclislerinde görev yapanları izliyoruz. Saç baş yolmamak için kendimizi zor tutuyoruz. Şehrin her şeyi için karar vermeye yetkili kılınan bu isimler, KENT menfaatleri yerine KENDİ menfaatleri için kafa patlatıyor. Pazarlıklar, hesaplar, alavere dalavere, ne ararsanız var. Hele son dönemin Emlakçılık Belediyeciliği'ndeki arsa rantçılığı iyice midemizi bulandırır oldu. Sanırım meclis üyeliğine bu kadar ilgi, bu işin cazibesinden kaynaklanıyor. Oysa belediyenin meclisine seçilecek kişiler nitelikleri olmalı. Her sektörden, her meslek gurubundan, akademik kariyerleri olan, şehrin imarıyla, çevresiyle, alt yapısıyla ilgilenebilecek, sorunları şehir menfaatine göre çözümleyebilecek ve karar verilirken işin ehli olabilecek isimlere ihtiyacımız var.Elbette başvuranlar arasında saygı duyulacak ve bahsettiğim niteliklere sahip olan arkadaşlarda var. Ama Allah aşkına, hiçbir vasfı olmayan, sadece siyasi gücü kullanıp başkan veya meclis üyesi olmak isteyenler çekilin bir kenara kardeşim.. Ne olur çekilin. SURİ-ANTEP OLDUK Bu gidişle Gaziantep adını değiştirmek ve SURİ-ANTEP demek zorunda kalacağız. Bir şehrin kaderi değişiyor, kimliği değişiyor, kimse oralı değil. Artık adım attığımız her yerde bir Suriyeli var. Evlerde, binalarda, işyerlerinde, fabrikalarda, yollarda, trafikte, sokaklarda, çarşıda pazarda, parklarda Suriyeliden geçilmiyor. Çok ilginçtir bu durumdan memnun olanlar da var. Çok düşük fiyata Suriyeli işçi çalıştıranlar mesela. Gencecik Suriyeli kızları paralarla satın alanlar varmış bir de. 2-3 bin TL veren Suriyeli kızlarla evleniyor söylentisi, şehrin sokaklarında, evlerinde en çok konuşulan konu oldu şimdi. Kilis bitmiş zaten. Gaziantep ise bitirilmek üzere. Şimdi birde hastalık belası geldi. Bu çocuk felci olayı şimdi açıklandı ama aylardır tehlike geliyorum diyordu. İnşallah iyi tedbir alınır da Suriye'den bulaşan çocuk felci sorunu kısa zamanda tehlikeli olmaktan çıkarılır. Diyeceğim o dur ki, Gaziantep için eski güzel ve mutlu günleri bu gidişle çok arayacağız. Hepinize iyi haftalar