Yük­sek bir uçu­ru­mun ke­na­rın­dan düş­mek üze­re­sin­dir, tam da o sı­ra­da aşa­ğı­da­ki sarp ka­ya­lık­la­ra, çağ­la­yan az­gın su­la­ra ta­kı­lır gö­zün.. Yo­rul­muş­sun­dur ar­tık tek ba­şı­na mü­ca­de­le ver­mek­ten, ken­di­ni tek ba­şı­na ta­şı­mak­tan. Kol­la­rın za­yıf­la­mış, gü­cün tü­ken­miş­tir.. Dü­şün­cen­de tek bir­şey var­dır, ar­tık yo­lun so­nu­na gel­di­ğin..

Be­de­nin o ka­dar ağır­laş­mış­tır ki kol­la­rın acır be­de­nin o ağır­lı­ğın­dan. Ya o sı­ğın­dı­ğın li­man ala­bo­ra ola­cak­tır, ya sen ken­di is­te­ğin­le ay­rı­la­cak­sın­dır on­dan, çok zor ol­sa­da. İş­te o an ölü­mü dü­şü­nür­sün, aşa­ğı­da çağ­la­yan su­ya düş­tü­ğün­de, o su­yun için­de ne­fes alıp ala­ma­ya­ca­ğı­nı, yü­züp yü­ze­me­ye­ce­ği­ni dü­şü­nür­sün..

Tam da vaz­ge­çe­cek­ken ar­dın­da­ki her­şey­den, bı­ra­ka­cak­ken ken­di­ni o az­gın su­la­ra bir dos­tun sı­ca­cık se­si­ni du­yar­sın, eli­ni uza­tıp kav­rar se­ni.. Kim­se­siz ol­du­ğu­nu dü­şün­dü­ğün bir ge­ce ya­rı­sı ağ­lar­ken için için, bir dost arar se­ni mu­ci­ze gi­bi. Bi­lir­sin se­nin için, işi­ni böl­dü­ğü­nü, bel­ki o an da­ha önem­li iş­le­ri, da­ha acil me­se­le­le­ri var­dır ama o dost o an se­nin ona ih­ti­ya­cın ol­du­ğu­nu an­lar ve bı­ra­kır ken­di­ne da­ir önem­li önem­siz her şe­yi hiç dü­şün­me­den tu­tu­ve­rir eli­ni ve çe­ker se­ni o uçu­ru­mun ke­na­rın­dan... Bir in­sa­nın sa­hip ola­bi­le­ce­ği en de­ğer­li var­lık­tır bir dost. Ba­zen in­sa­nın bü­tün öm­rü­nün öze­ti­dir, ba­zen­se bir el­ma­nın iki ya­rı­sı gi­bi, bi­ri sen di­ğe­ri odur. Bir dost, san­ki dün­ya­da baş­ka hiçbir ­şe­ye ih­ti­ya­cı­nın ol­ma­ya­ca­ğı­nın gös­ter­ge­si gi­bi­dir. As­lın­da, odur asıl sev­gi­lin, çün­kü her­kes­ten her­şey­den vaz­ge­çe­bi­lir­sin ama bir tek on­dan vaz­ge­çe­mez­sin. Ba­zen içi­ni ısı­ta­cak bir te­bes­süm için, ba­zen gü­nün de­di­ko­su, ba­zen dün­ya­da olup bi­ten­ler için ve en önem­li­si­de sa­de­ce kal­bin­de ka­buk bağ­la­mış ya­ra­lar ka­na­dı­ğın­da ger­çek bir dos­ta ih­ti­yaç du­yar­sın.. Ger­çek bir dost de­mek, se­nin çok zen­gin ol­man de­mek­tir. Me­se­la ben ha­ya­tım bo­yun­ca hiç ya­tı­rım yap­ma­dım; hiç pa­ra bi­rik­tir­me­dim ya­da ne bi­liym ya­tım ka­tım evim ara­bam ya­da her­han­gi bir ban­ka­da hiç pa­ram ol­ma­dı bel­ki ama ya­tı­rım yap­tı­ğım sev­di­ğim in­san­lar her za­man ya­nım­da ol­du­lar. Ne za­man ih­ti­yaç duy­duy­sam on­la­ra her za­man kol­la­rı­nı aç­tı­lar ba­na her za­man kar­şı­lık­sız... Ve hiç piş­man de­ği­lim yap­tı­ğım bu ya­tı­rım­dan.

Bun­dan son­ra­da böy­le yap­ma­ya ay­nen de­vam ede­ce­ğim. Çün­kü ben dost­la­rım­la sev­di­ğim in­san­lar­la çok da­ha zen­gi­nim.. Bun­ca za­man son­ra öğ­ren­di­ğim tek bir­şey var­sa oda, uçu­ru­mun ke­na­rın­da kol­la­rın ar­tık ta­şı­ya­mı­yor­ken ken­di­ni, ken­din bi­le ağır ge­li­yor­ken sa­na, an­cak bir dost çe­kip ala­bi­lir se­ni, ken­di­ne yük­le­di­ğin bü­tün ağır­lı­ğı­nı ta­şı­ma­na yü­kü­nü pay­laş­ma­na bir dost yar­dım­cı olur ve an­cak bir dost acı bi­le ol­sa doğ­ru­yu gös­te­rir sa­na. Dost­la­rım be­nim zen­gin­li­ğim­dir. Ve ben öm­rü­mün hiç­bir za­ma­nın­da fa­kir kal­ma­dım. Çok aç kal­dı­ğım ol­muş­tur ama aç­lı­ğı­mı da dost­la­rım­la pay­laş­tım. O yüz­den kal­bim­de bu ka­dar çok yer var ve ha­la han­gi ge­ce kal­bim­de ka­na­yan bir ya­ra ol­sa, bir dos­tum be­nim se­si­mi du­yup arar...