Son zamanlarda ABD Doları sürekli yükselişte.

Dolar yükseldikçe Türk Lirası ucuzluyor.

Türk lirası ucuzladıkça halkın alım gücü yıpranmakta.

Buna paralel olarak da ülkede üretilen mallar daha ucuza satılmakta.

Yani milli gelirimiz aşınmakta.

Eskiden bir kanun vardı.

Adı Türk Parasını Koruma Kanunu.

Bu kanun halen yürürlükte mi, bilmiyorum.

Ancak yürürlükte olsa bile uygulanmada dikkate alınmadığı görülüyor.

Çünkü devlet bile açtığı ihaleleri dolar bazında açmakta.

Devlet Türk Lirasını büyük ölçüde terketmiş durumda.

Hal böyle olunca doların oyuncağı olmamız kaçınılmaz…

Sayın RTE birkaç günden beri ekranlardan çağrı yaparak doları ve dövizi olanların bozdurarak Türk parası veya altın almalarını önermekte.

Faydası olur mu?

Bu çağrıya herkes uyar da gerekeni yaparsa faydası olur tabi.

Ancak sorunu çözmez.

Hastalığı tedavi etmez, geçici olarak ağrı kesici görevi yapar.

600 milyar dolar dış borcu, senede 40 milyar dolar cari açığı olan bir ülkede halkın dövizden Türk lirasına dönüşü ne kadar etkili olabilir ki?

Hazinedeki döviz rakamı bu tutarların ancak üçte birini karşılamakta.

Doların yükselişi önlenebilir mi?

Ülkemizde neredeyse KİT’lerin tamamı yabacılara satılmıştı. Yani yabancı sermayenin elinde.

Sanayi ve ticaret dünyasının dış borçları hayli yüksek.

Yurt dışından alışveriş yapan belediyelerin ve devletin borçlarını bunlara eklemek gerekiyor.

TSK’nin donanım araç ve gereçlerinin çoğunluğu ABD kaynaklı. Örneğin F 16 lar ABD kaynaklı.

Özetlersen savunma sistemlerimiz dolara endeksli. Son yıllarda yerli savunma sanayimizde önemli gelişmeler var ama bağımlılık yüksek düzeyde devam ediyor.

Yurt içinde holdinglerin, şirketlerin ve en küçük işletmelerin bile bütün alışverişleri dolar üzerinden yapılmakta. Mahalle kömürcüsü bile kömürü dolarla satmakta.

Yani biz Türk Lirasını terkettik. Dolar kullanıyoruz.

Bu kadar yüksek düzeyde bağımlı olduğumuz dolar azmaya başlayınca ekonomi dünyamızda depremler oluşması kaçınılmazdır.

Siyasiler, efendim, doların yükselmesi küresel bazda ekonomik depremler yaratıyor demekte.

Doğrudur.

Ancak bu depremleri etkisi dolara bağımlılık konusuyla doğru orantılı olarak değişmekte. Az bağımlı ülkelerde şiddeti dört ise bizim gibi göbekten bağımlı ülkelerde dokuz veya ondur. Hangisi daha çok hasara neden olur, siz düşünün.

Tabi ki, ben ekonomist değilim. Yine de bazı önerilerde bulunmak isterim.

Dolar ve dövizle, yani başka bir ülkenin parasını kullanarak işleyen bir ekonomide kontrol zorlaşıyorsa dövizi terkedip yasaklamakta yarar vardır.

Önce devletimiz Türk Lirası kullanmaya başlamalı.

Ardından döviz büroları kapatılıp halkın ekonomik değer ölçüsü olarak döviz kullanması yasaklanmalı…

Misak-ı Milli sınırları içinde geçerli tek para Türk Lirası olmalıdır.

Böyle olduğunda küresel dalgalanmaları devletin kontrol etmesi daha kolay olacaktır.

Önce kapıdaki ekonomik kriz atlatılmalı. Ardından da tekrarını önlemek için gereken tedbirler alınmalı.

Yunanistan’da olduğu gibi ekonomik çöküşler devleti zayıf düşürür.

Osmanlı İmparatorluğunun en önemli çöküş nedenlerinden birinin de ekonomi ve dış borçlar olduğunu hatırlamalıyız.