Türkiye'de 4 yıl içerisinde 447 bin 656 dolandırıcılık olayının meydana geldiği, bu suçun en fazla kamudan haksız çıkar sağlama yoluyla işlendiği belirtildi. En fazla dolandırıcılıkta yüzde 18. 5 ile Kamudan haksız menfaat temin etme dikkati çekerken, Sosyal mühendislik/senaryo (Yüzde 16.5), Kapıdan satış (Yüzde 12), Sözde fırsat yatırımı: (Yüzde 9), * Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) Dolandırılması (Yüzde 8.5) olarak sıralandı.

FARKLI YÖNTEMLER UYGULANIYOR

Jandarma Genel Komutanlığı'nın 3 ayda bir yayınlanan dergisinde, antropoloji alanında doktora eğitimi gören Bolu İl Jandarma Komutanlığı Asayiş Şube Müdürü Dr. Jandarma Yüzbaşı Abdurrahman Yılmaz'ın Türkiye'deki dolandırıcılık yöntemleri ile ilgili hazırladığı araştırma yayınlandı. Türkiye'deki dolandırıcılık yöntemlerini tek tek detaylı olarak ele alan ve bunları 15 başlık altında toplayan Yüzbaşı Yılmaz, bireylerin günlük yaşamı içerisinde sokakta, işyerinde, dinlenirken, çalışırken, alışveriş yaparken çeşitli yer zamanlarda bazen bir kişi bazen de bir şebeke tarafından, bazen de yasal görünümlü kurumsal yapılar ile kuşatıldığını yazdı. Türkiye'de bu alanda ilk olduğu kaydedilen araştırmada dolandırıcılığın bir sistematik çevresinde ele alındığı ve insanları aydınlatma, bilgilendirmeyi hedeflediği kaydedildi. Türk Ceza Kanunu'nda 'Kişilere Karşı Suçlar' bölümünde 'Dolandırıcılığın' tanımlandığı ifade edilen araştırmada, bunun bireyleri farklı yöntemlerle, bazen de psikolojisini istismar eden tekniklerle etkilenerek yapıldığı kaydedildi. Dr. Jandarma Yüzbaşı Abdurrahman Yılmaz, şöyle dedi:

“Dolandırıcılık hakkında bilgisi olup olmadığına göre mağdurlar 4 kategoriye ayrılmaktadır. Dolandırıcılığı bilmeyenler, bilip ihbar edenler, bildiği halde ihbar etmeyenler ve dolandırıcılığa maruz kaldığını anladığı halde inanmayanlar. Dolandırıcıların asıl hedefi kitleyi büyütebilmektedir. Dolandırıcılar için herkesten küçük bir miktar almak, birkaç kişiden çok miktarda alıp dikkatleri üzerlerine çekmekten daha mantıklı bir yol olarak görülmektedir.”

Yüzbaşı Yılmaz, Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü verilerini derlerken, savcılıklara aktarılan dolandırıcılık vakalarında dava açanların sayısının 2010'da 74 bin 659, 2011'de 78 bin 89, 2012'de 87 bin 523, 2013'te 103 bin 682, 2014'te 103 bin 703 olduğunu bildirdi.

ARAŞTIRMADAKİ VERİLER

Dr. Jandarma Yüzbaşı Abdurrahman Yılmaz'ın yaptığı araştırmaya, göre Türkiye'de yapılan dolandırıcılıklar ve oranları şu 15 başlıkta toplandı:

* Kamudan haksız menfaat (Yüzde 18.5), * Sosyal mühendislik/senaryo (Yüzde 16.5), * Kapıdan satış (Yüzde 12), * Sözde fırsat yatırımı: (Yüzde 9), * Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) Dolandırılması (Yüzde 8.5) * Evlendirme veya evlenme yoluyla dolandırıcılık (Yüzde 6.5) * Satış işlemlerinde dolandırıcılık (Yüzde 6) / Çek ve senet değerli kağıt (Bilet vb.) ile dolandırıcılık (Yüzde 5), * Ön ödeme ile dolandırıcılık (Yüzde 3.5), * Büyü, muska (Yüzde 2.5) * Kendisine ait olmayan yeri/malı satma/kiralama (Yüzde 2.5), * Kimlik ve kredi kartı dolandırıcılığı (Yüzde 2), * Sigorta (Yüzde 1.5), * Para toplama (Yüzde 1.5), * Diğer yöntemler (Yüzde 4.5).

AKLA HAYALE GELMEYEN YÖNTEMLER

Araştırmada dolandırıcıların, internet, telefon, e-mail, gibi sanal ortamların yanı sıra yüz yüze görüşerek, çeşitli senaryo ve yöntemlerde akla hayale gelmeyen sayısız yöntemler kullandığı ifade edildi. Dolandırıcıların mağdurlara imzalattıkları senetlerde aldatıcı bilgi veya tarihlerin yer alabildiği, Kuran, dini içerikli kitap, sınava hazırlık kitapları/CD veya tıbbi cihaz gibi ürünleri değerlerinin çok üstünde satabilmek için bakanlık veya ilgili kurumdan gelindiğinin belirtildiği, çekiliş, kampanya, ödül gibi yöntemlerle kişilerin kandırılarak kredi kartı bilgilerinin alındığı veya para yatırılmasının istendiği kaydedildi. Bunun yanı sıra kişilere sunulan hayali vaatler için para istendiği, çoğu zaman 'Sosyal mühendislik/senaryo' yöntemleri ile kişilerin korkutulduğu, psikolojik baskı yaratıldığı veya duygu sömürüsü yapıldığı anlatılan araştırmada satılan ürün veya internet üzerinden sunulan hizmetlerde dolandırıcılık olaylarının da sık görüldüğü belirtildi. Dolandırıcıların, devletten desteklenen ürünler için hak edilenden fazla parayı alabilmek için arazi miktarını fazla gösterdiği, orman arazilerinin '2b' kapsamına alınması yoluna gittiği bildirildi.