Diktatörlük mü hukuk devleti mi?

MHP Gaziantep Milletvekili adayı Prof Dr. Ümit Özdağ, 7 Haziran’da yapılacak seçimin çok önemli olduğunu, sandıktan çıkacak sonucun Türkiye’de demokrasinin devam edip etmeyeceğini, diktatörlük mü yoksa hukuk devleti mi olacağının belirleyeceğini söyledi.

Ümit Özdağ, “İktidar bir süredir analar ağlamasın diye analarımızın eteklerinin arkasına sığınarak Güneydoğu Anadolu’yu terör örgütünün kontrol etmesine izin verdi” diyerek merkez ilçe Oğuzeli’ne bağlı Büyükşahinbey Mahallesi’nde vatandaşlara yaptığı konuşmasında,” Bu basit bir seçim değil, bu Türkiye’nin bütünlüğünün sağlanması seçimidir. Bu seçim aynı zamanda ülkede demokrasinin devam edeceğinin veya etmeyeceğinin ortaya çıkacağı seçim. Bu seçim, diktatörlük mü olacak, yoksa hukuk devleti mi olacak onun ortaya çıkacağı seçim” dedi.

Türkiye’nin bir kader seçimine doğru ilerlediğini, mevcut kötü gidişatın devam etmemesi, durdurulması için, Türkiye’nin içinde bulunduğu, ekonomik, siyasi ve toplumsal krizden kurtarılması için bu seçimde vatandaşların alacağı tavrın olağanüstü büyük önem taşıdığını ifade eden Prof Dr. Özdağ, “Siyasi partiler halkın verdiği oylarla iktidara geliyorlar ve iktidardan gidiyorlar. Eğer iktidarın yapmış olduğu tasarruflardan memnun değilseniz, mutlu değilseniz 7 Haziran’da sandığa giderek bu kötü gidişe dur deme hakkına sahipsiniz. Bazı vatandaşlarımız hangi partiye oy vereceğine henüz karar vermiş değil. Benim en fazla üzüldüğüm herhangi bir partiye oy veren vatandaşlarımız değil, oy kullanmaya gitmeyen vatandaşlarımız. Çünkü oy vermeyerek kendilerini yönetme hakkından vazgeçiyorlar. Oysa demokrasi bir milletin, bir halkın kendi kendini yönetme hakkıdır. İdarecilerini seçme hakkıdır. Oy vermeyen bu hakkından vazgeçmiş oluyor. Demokrasilerde her zaman en ideal olan parti belki herkes için olmayabilir ama seçmen her şeye rağmen bir partiyi, sunmuş olduğu program ve kadrolarıyla en çok beğendiği parti olarak belirlemeli, sandığa giderek oyunu kullanmalıdır” diye konuştu.

Hem Türkiye’nin, hem de Gaziantep’in bir çok temel sorunu olduğunu, AKP iktidarının bu sorunları çözmek için adım atmadığını, tam tersine kendi iktidarını koruyabilmek için tavizler verdiğini belirten Özdağ yaptığı konuşmada şu görüşlere yer verdi:

İKTİDAR ANALARIMIZIN ETEKLERİNİN ARKASINA SIĞINDI

İktidar bir süredir analar ağlamasın diye analarımızın eteklerinin arkasına sığınarak Güneydoğu Anadolu’yu terör örgütünün kontrol etmesine izin verdi. PKK yurt dışına çekilecek dediler çekilmedi içeride kaldı. PKK silah bırakacak dediler bırakmadı, silahlanmayı artırdı ancak TSK silah bıraktı, Jandarma silah bıraktı, polis silah bıraktı. Bugün Güneydoğu Anadolu’da fiili olarak bazı yerlerde kurtarılmış PKK bölgeleri oluşturuldu. Lice gibi bir ilçede PKKlı bir çapulcunun heykeli dikildi, devlet o heykeli yıkmak için o ülkeye büyük bir askeri operasyon yaptı. Normalde bir ilçede asker, polis, Jandarma olmaz mı ? Yok artık bitti. Neden ? Çünkü iktidar ve iktidarın valileri terör örgütüne operasyon yapmasını istemiyorlar. Ecdad ecdad dediler, ecdadın sarayında bir Başbakan yardımcısı, yanında İçişleri Bakanı, terör örgütünün siyasi kolunun temsilcileri hep birlikte oturdular kameraların karşısına utanmadan birde Türk bayrağı koydular ortaya sonra Abdullah Öcalan’ın yazmış olduğu mektubu bütün dünyaya okudular. Ayıptır ve günahtır. Bu olay ecdadın kemiklerini sızlatmıştır. Biz bir konuda söz veriyoruz. Terör örgütleri ile masaya oturmayız, sandalyeye oturmayız, sofaya oturmayız hiçbir yere oturmayız. Biz ancak terör örgütlerinin tepesine binmeyi biliriz. Bunun dışında hiçbir şey bilmeyiz. Milliyetçi Hareket Partisi iktidara geldiğinde biz analarımızın eteğinin arkasına sığınıp vatan topraklarının bir santimetre karesini bile terör örgütlerine teslim etmeyiz.

Peki ne olacak ? Olacağı şu, açıktır, nettir TSK, Polis, Jandarma ve MİT Türkiye’nin her bölgesinde ve her santimetre karesinde hakim olacaktır. Buna direnen olursa devletin ezici gücü herkesi kahredecektir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.

GAZİANTEP’İN EN BÜYÜK PROBLEMİ SURİYE SAVAŞI

Hem Türkiye’de, hem Gaziantep’te en büyük problem Suriye’de devam eden iç savaştan kaçarak gelen Türkiye’de sayıları 2 milyonu bulan, Gaziantep’te de yaklaşık 500 bin’i bulan Suriyeliler. Hepimiz Suriyeli insanlar için çok üzülüyoruz. Allah hiç kimsenin başına onların başına gelenleri getirmesin. Ülkemiz iç savaş yaşamasın, kimsenin ülkesi iç savaş yaşamasın. İç savaş çünkü komşunun, komşusunu öldürdüğü bir savaş türü. Biz Suriyelilerin kaçarak ülkemize gelmelerine kızmıyoruz. Bizim kızdığımız AKP’nin Suriye politikası. Türkiye Suriye’deki iç savaşı söndürmek için su dökmesi gerekirken, AKP 2011’den bu yana oradaki yangının üzerine sürekli benzin dökmeye devam etti.

Önce dediler ki Müslüman kardeşleri iktidara getireceğiz, destekleyeceğiz, hatırlanırsa Başbakan Davutoğlu Dışişleri Bakanı iken Cuma namazından bundan sonra Cuma namazını Şam’da kılacağız demişti. Üzerinden kaç sene geçti. Bu arada iki tane uçağımız düşürüldü, sınır kapılarımız bombalandı ve destekledikleri Müslüman kardeşlerin bir şey yapamayacağı ortaya çıktı. Bunun üzerine ehli sünnet düşmanları cihatçı Selefileri desteklemeye başladılar. El Kaidenin yan örgütü El Nusra’yı ve IŞİD’i desteklediler. Destekledikleri IŞİD’in Irak’ta Musul Konsolosluğumuzu nasıl bastığını gördük. Bunun sonucunda da Suriye’deki iç savaşı canlandıran AKP bir çok Suriyelinin vatanından kaçmasına neden oldu.

Peki Türkiye’ye sığındılar da ne oldu ?

İstanbul’da, Ankara’da, Gaziantep’te 5-6 yaşındaki Suriyeli çocukların kışın soğuk günlerinde arabaların önüne atlayıp nasıl dilendiklerini görüyoruz. Biz MHP olarak Suriyelilere sığınacak çadır değil, geri dönebilecekleri bir vatan inşa etmek istiyoruz. Herkes sonuçta vatanına geri dönmek ister. Bizde Suriye’deki iç barışı sağlayarak o insanların evlerine geri dönmelerini sağlayacağız. Çünkü hiçbir ekonomi 2 milyon mülteciyi uzun süre kaldıramaz. Buna Alman ekonomisi de dahil. Türk ekonomisinden şimdiye kadar 5.6 milyar dolar devlet kasasından, 2 milyar dolar da vatandaşın cebinden harcadı. Yani 7- 8 milyar dolarlık harcama yaptı. Bunun devam etmesi mümkün değil.

UYUŞTURUCU KULLANIMI 12 YAŞINA KADAR DÜŞTÜ

Gaziantep uyuşturucu tacirlerinin çocuklarımızı esir aldığı konuma geliyor. Ama bunu kimse dile getirmiyor. Biz bu kentin en büyük sorunlarından birisinin uyuşturucu olduğunu söylediğimizde “ Evet haklısın” diyorlar. Uyuşturucu kullanımı 12 yaşına kadar inmiş durumda. Peki devlet nerede ? Devlet yok. Polis nerede ? Polis yok. MİT nerede ? Öcalan ile görüşüyor. Bunun izahı yok. Biz MHP olarak uyuşturucu baronlarının çocuklarımızı zehirlemelerini engelleyeceğiz. Çok paranız olabilir, zengin olabilirsiniz. 12 – 15 yaşındaki çocuğunuzun uyuşturucu kullandığını öğrendiniz, o paranın zenginliğin size bir hayrı olur mu ? Onun için Milliyetçi hareket olarak biz Gaziantep’te uyuşturucu baronları ile de mücadele etmeye söz veriyoruz.

GAZİANTEP’İN SAHİBİ YOK

Gaziantep ekonomide Türkiye’nin en güçlü illeri sıralamasında en önlerde yer alıyor ama bakıyorsunuz eğitimde 81. sırada. İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Kocaeli eğitimde ilk sıraları alan kentler. Peki Gaziantep’in bu kentlerden eksiği ne ? Gaziantep sahipsiz, bu kentin sahibi yok. Devlet Gaziantep’e hiç yatırım yapmıyor. Gaziantep’e yapılan yatırımların tamamını yine bu kentin cesur, müteşebbis insanları yapıyor. Onun için artık Gaziantep’e sahip çıkmamızın da zamanı geliyor. Gaziantep’e devletin de dikkatini çevirmesi, yatırımlarını çevirmesi ve bir de Gaziantepli yatırımcıların yaptıkları yatırımların önünü muhakkak açması gerekiyor.

19 MAYIS GENÇLİK YÜRÜYÜŞÜNDEN SONRA “ KADINA ŞİDDETE HAYIR” YÜRÜYÜŞÜ

Milliyetçi Hareket Partisi ve Ülkü Ocakları İl İlçe teşkilatları, 19 Mayıs gençlik yürüyüşünden sonra “ Kadına şiddete hayır” yürüyüşü düzenledi. Kırkayak Parkı’ndan kadına şiddete karşı atılan sloganlarla başlayan ve her kesimden bir çok kadının katıldığı yürüyüş Demokrasi meydanında son buldu. Yürüyüşe kadınların yanı sıra, MHP Gaziantep Milletvekili adayları, il ve ilçe yöneticileri, Ülkü Ocakları il ve ilçe yöneticileri ile partililer de katıldı.

MHP'liler, yürüyüşün ardından Ülkü Ocakları tarafından Demokrasi Meydanında organize edilen konserde bir araya geldiler. Ali Kınık ve Ahmet Şafak seslendirdikleri şarkılarla alanı dolduran binlerce partiliye keyifli bir akşam yaşattılar.