Boyhan Company Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Türkhan, projeleriyle geldiklerini, hizmete talip olduklarını söyledi. Türkhan, "Üreticiyi bilinçlendirecek çalışmalar yapacağız. Kurumlarla iş birliğine önem vereceğiz. Üniversiteli gençlik çok önemli. 3 tane fuarı gezmekle ihracat artmaz. Amerika'daki sivil toplumları gördüğümüzde burada ekside kaldığımızı çok eksikliklerimiz olduğunu biliyoruz. Derdimiz masa, koltuk, binada oturmak değil. Bizim insanlara farklı bilgiler vermemiz lazım. Biz göreve gelirsek çok farklı düşüncelerimiz var" dedi.AMERİKA'DAN 52 ÜLKEYE İHRACAT YAPIYORUZGaziantep sevdalısı olduğunu, bu memlekette doğup, bu memlekette büyüdüğünü, ekmeğini yiyip suyunu içtiğini ve bu memlekete borcu olduğunu dile getiren İbrahim Türkhan, "Amerika'da ceviz, badem üretimi yapıyoruz. Amerika'dan dünyanın 52 ülkesine badem ve ceviz ihracatı yapıyoruz. Türkiye şu anda 60 bin ton ceviz yaklaşık 40 bin ton da badem içi ithal ediyor. Türkiye'de badem ceviz çok fazla yok. Belki 5-10 sene sonra kendi ihtiyacımızı karşılayacak seviyeye geleceğiz. İhracatımızı artırmamız lazım. Bunun için bilinçli üretim çok önemli. Amerika'da bir ağacın bir yaprağında problem varsa hocalarla beraber hastaya nasıl müdahale ediyorlarsa o problemede öyle müdahale ediyorlar. Biz oranın yapısını buraya getirmeliyiz. Düşüncemiz bu memlekete daha nasıl faydalı oluruz, nasıl ve ne tür değişimler yaparak başarılı oluruz. Bir dönemde değişmez ama bir taş koyarsak taşın üstüne taş geleceğine inanıyoruz" diye konuştu.GAZİANTEP'İN YERİNDE BAŞKA BİR ŞEHİR OLSA DAHA BAŞARILI OLURGaziantep'in ihracatta geldiği noktayı yeterli bulmadığını dile getiren Türkhan şunları söyledi:"Başüstüne Gaziantep güzel şeyler yapıyor ama Gaziantep'in yerine başka bir şehir olsa, coğrafi konumu Gaziantep gibi olsa yaklaşık 150 milyon nüfusun pazarına sahip olacak olan başka bir şehir olsa inanın bizden daha başarılı olurlar. İran, Suriye, Irak bizde. 1000 km çevrirsek 150 milyon nüfusa sahip olan bir şehrin içindeyiz. Bina yapmakla başarılı olunmaz, önemli olan hizmet ve ihracatın artırılması. 251 üyesi olan grupta 218 kişi oy kullanacak. Güzel şeyler yapıldı belki ama, yeni beyinlere, fikirlere, vizyonlara, sistemlere ihtiyaç var. Artık daha farklı çalışmaların yapılması gerek. Biz gelirsek üniversiteli gençlere büyük önem vereceğiz. Biz koltuk meraklısı değiliz. Oturmaya gelmiyoruz. Bu zihniyette değiliz. Derdimiz masa, koltuk, binada oturmak değil. Bizim insanlara farklı bilgiler vermemiz lazım. Binada, koltukta, masada gözümüz yok." 3 TANE FUAR GEZMEKLE BAŞARILI OLUNMAZ?Antepfıstığı ile ilgili çok büyük eksiklikler olduğunu, bu konuda yeterli geliştirme çalışmalarının yapılamadığını ileri süren İbrahim Türkhan, "Maalesef dünyada bunun arayışını yapamıyoruz. İnsanların fıstığa olan talebi nedir bunları araştıramıyoruz. Bunları araştırdığımız takdirde fıstık ihracatımızın yükselmesi düşüncesindeyiz. İhracatın mutlaka yükselmesi lazım, yani fıstığı üretipte Türkiye'nin içinde satmak değil, dünyayla rekabet edeceksiniz ve fıstığınızı ona göre üretmeniz lazım, ona göre altyapısını hazırlamanız lazım. Bununla ilgili çok büyük eksiklikler var. İhracatı artırma çalışmalarında 3 tane fuarı gezmekle başarı sağlanamaz. Göreve seçilirsek çok farklı düşüncelerimiz var. Amerika'daki sivil toplumları gördüğümüzde burada ekside kaldığımızı çok eksikliklerimiz olduğunu biliyoruz. Amerika'da bir badem kooperatifi 1 milyon 100 bin ton ürün üretiyor, dünyanın her yerine satıyorlar. Birde orada talep olacaksa ürün üretiyorlar, tarımı öyle yapıyorlar. Bizim fıstığımız var, inşallah önümüzdeki sene 250 bin ton fıstık rekoltesi bekliyoruz. Şu anda fıstık 50-55 bin bandında yarın 20-25 bine düşecek. O zaman ne yapacağız 250 bin ton fsıtığı nasıl tüketeceğiz?" diye konuştu.YURTDIŞINA NEDEN ÜRETİCİ GÖTÜRMÜYORUZ?İhracatı artırmak için işbirliğinin önemine değinen Türkhan şöyle konuştu;"Gençlerden,üniversitelerden iyi bir çalıştay kurulu kurulabilir. Üniversitelerle işbirliği yapılabilinir. Fıstıkla ilgili fıstık araştırma ile işbirliği yapılabilir KOSGEB'le, tarım il müdürlüğüyle yapılan desteklemelerde yenilikler yapılabilir. Bizim fıstıkta ihracata yönelik çalışmamız lazım. Kayısı yine öylesine. Antep siyah üzümü, Kilis karası çok kaliteli. Ama gidip soralım ne kadar ihracat yapıldı? Gidip otelde kalıp, gezip gelmeyle ihracatımızı artıramayız. Ne yaparsanız yapın işin temelinde yaptığınız işin değerine dönüp bakmanız lazım. Burada biz başarılı mıyız, değil miyiz diye. Biz gittik gezdik acaba kaç tane müşteri döndü, bu ürünleri istedi? Biz göreve gelirsek güzel şeyler yapabileceğimize inanıyoruz. İhracatçının ötesinde ürünü üreten üreticiyi bilinçlendirmek lazım. Ben yurtdışına ihracatçı götüreceğime burada olan üreticimi götürürüm. Yurtdışına 150 tane bahçeleri düzenli olan üreticimizi götürsek daha iyi olur. Bilinçlenen üreticiler, burada diğer üreticilere de örnek olurlar. Biz hazırız. Bu konuda memleketimize hizmet vermek için adayız."KURU MEYVE İHRACATIMIZ DÜŞÜKAntepfıstığının çok lezzetli ve fiziki yapısının farklı olduğunu belirten Türkhan, fıstığı artık sanayiye yönlendirmemiz gerektiğini söyledi. Türkhan, "Fıstığı sanayi sistemlerine yönlendirmemiz lazım. İsrail bizden almıyor, İtalya bizden almıyor, farklı ülkelere gidip oradan alınıyor. Biz neden bunu yapmayalım, biz neden o insanlara ulaşmayalım, biz o insanlara ulaşarak neden ihracatımızı artırmayalım? Türkiye'nin inanılmaz güzel bir inciri var. Neden biz incirimizi buradan farklı bir ülkeye gönderiyoruz, oradan farklı ülkeden Amerika'ya geliyor? Ne sebebimiz var? Bu insanları yüzyüze getiremediğimizden dolayı, bu insanları biraraya getiremediğimizden dolayı bunlar oluyor. Kuru meyvedeki ihracatımız düşük. Kuru meyve ihracatçılar birliği üyelerine değer verilmediğinden dolayı bir kısmı Akdeniz, Ege'ye gitti. Ynetime seçeceğim kimse yok. Sektörde kimseyi bırakmamışlar. Bizim düşüncelerimiz farklı. Fıstıkla ilgili, kayısı ile ilgili incirle ilgili çok farklı düşüncelerimiz var" dedi.Türkhan, üyelerden, formaliteden sözde ihracat yaptırılan firmaların bu seçimi etkilemeden sektörün esas sahiplerine bırakarak oy kullanmalarını, etik ve yasal olmayan bu duruma alet olmamalarını temenni ettiğini sözlerine ekledi. Meral KINACILAR