Günlerdir heyecanla beklenen açılımın önemli ayaklarından Demokratikleşme Paketi, Başbakanımız tarafından açıklandı.

Kimler neler bekliyordu neler, Aleviler, romanlar, Süryaniler.....

Herkes herkesim istediğini aldı mı ?

Toplumun talep ettiği ve ihtiyaç duyduğu alanları kapsaması bakımından önemli bir adım olduğu ve Türkiye'de demokrasi kültürünün yerleşmesi ve kurumsallaşmasına destek olacak iyi niyetli girişimler olduğu muhakkak,

Ancak, paketin içindeki bazı maddeler dikkat çekici ve insanın kafasına bazı sorular getiriyor örneğin: Bu baraj 2002 den önce de vardı, 12 Eylülle geldi ve devam ediyor. Oran düşecek mi düşmeyecek mi? Dar Bölge Seçim Sistemini getirme seçeneklerini diğer siyasi partilerin görüşüne sunulup ta getirilirse, faydası ne olacak ? Başkanlık sistemine geçişin ilk adımı mı bu ?

Siyasi haklar konusunda ikinci düzenlemeye siyasi partilere devlet yardımı kapsamını genişleyerek, devlet yardımı için yüzde 7 olan mevcut oranı, yüzde 3'e çekiliyor. Peki, bu oran düşümü hangi partiye yarayacak?

Yaşam tarzına saygıyı TCK ile güvence altına alınıyor. Dini inancının gereğinin yerine getirilmesinin engellenmesini de ceza kapsamına alınıp, dini ibadet ve ayinlerin bireysel olarak engellenmesini bu kapsama alınıyor. Bir kimsenin inanç düşünce veya kanaatlerinden kaynaklanan tercihlerine müdahale edenlere bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası getiriliyor. Demokratik laik cumhuriyette böyle bir uygulama varmıydı ?

TCK' da belirli harflerin kullanılmasından dolayı var olan cezai müeyyideyi kaldırıyoruz. Bir nevi klavyelere özgürlük getiriliyor, W, Q, X'e gelen özgürlük yazılan yazılara da gelecekse bu tam özgürlük olacaktır.
Harfler getirilen özgürlük yürüyüşlerle ters orantılı, artık isteyen istediği gibi değil, birçok bürokratik engeli aşarak yürüyebilecekler.

Okullarda seçmeli ders olarak öğretilmesinin önünü açılmıştı. Şimdi de özel okullarda mümkün hale getiriliyor. Farklı dil ve lehçelerde özel eğitim kurumu açılabilecek. Dil ve lehçeler bakanlar kurulunda tespit edilecek. Bu okullarda belli dersler Türkçe okutulacaktır. Dili anladık da şu lehçeyle ilgili kısmı pek anlayamadık.

Köy isimlerinin değiştirilmesindeki yasal engeller, dayatma içeren ifadeler kaldırılıyor.
Alevi vatandaşların beklentileri çoktu ama, şimdilik Nevşehir Üniversitesinin ismini Hacı Bektaşi Veli Üniversitesi değişikliği ile yetinecekler.
Yardım toplamadaki kısıtlamaları kaldırıyoruz. Yardım toplama konusunda sınırlama altına alınmıştı. Kurban derisi fitre ve zekat konusunda THK'ya yetki verilmişti. Aslında anayasa aykırı bir durum oluşturulmuştu. Şimdi yasal olarak da bu yanlış uygulamaya son veriliyor. Vatandaşımız yardımını istediği yere verebilecek.

Zaten verilmiyor muydu? Kurumun dışındaki yerlere verilmesi konusunda bir mahalle baskısı vardı, şimdi bu mahalle baskısı yasalaştı.

Kılık kıyafet yönetmeliğini değiştirerek kamu kurumlarında başörtülü yasağını kaldırılıyor, resmi elbise giymek zorunda olan TSK mensupları, yargıda hakim ve savcıları bunun dışında tutuluyor.

Hepimizin hatıralarında önemli yer tutan ve uzun süredir belli kimse ve kesimleri rahatsız eden, İlkokullardaki öğrenci andı uygulamasını kaldırılıyor.

Mor Gabriel Manastırı'nın arazisi iade ediliyor. Böylece bir haksızlığı gideriyor, ancak ruhban okulunun açılışı şimdilik gündemde yok.

Türkiye genelinde demokratik hak ve özgürlükleri bireysel temelde daha ileri bir noktaya taşımayı hedefleyen demokratikleşme paketi, ülkemizde demokrasinin kalitesinin yükselmesine önemli katkı yapacak adım olması, düşünülen grupların dışındaki grupları da kapsayarak daha derin, daha kalıcı ve tatminkar adımların atılmasını da bekliyoruz.

Bazı kesime verilen hak ve özgürlükler bir başka kesiminkileri kısıtlamamalı ve cumhuriyetimizin yapı taşlarını ve taşıyıcı kolonlarını sarsmamalıdır.

Her şey gönlünüzce olsun