Gaziantep’te futbola gönül verenler olarak şehrin 2 üst düzey takımından da her hafta aynı performansı görerek bir çeşit ‘dejavu ‘yaşıyoruz. Bir tarafta bütçeli, kariyerli oyunculardan kurulu ‘yürüyen’ Gazişehir, diğer tarafta yokluklarla savaşan, dibe vuran ‘mücadeleci’ Gaziantepspor... Ama sonuç aynı: Başarısızlık

Futbolculuk İmajı

Güçlü yönetim ve akabinde yapılan önemli transferlerle şampiyonluk hedefleyerek lige başlayan Gazişehir FK takımının her hafta oyun olarak geriye gittiğini söylemek yanlış olmaz herhalde. Yapılan transferlerin yanlışlığı, Hüseyin Kalpar’ın ısrarla defansif orta saha tercihi, gol attığı Adana maçı dahil oynadığı tüm maçlarda çok kötü oynayan Reis’in etkisizliği, kendi kalemize attığımız goller, şans faktörü, uyum sorunu, her maç 60.dk’ya kadar aşırı savunma anlayışı vs bir çok parametre bu sonucu getirdi. Gelin bu hataların ya da eksikliklerin neden olduğu psikolojik durumu irdeleyelim, teknik konulara hiç girmeden.

‘Futbol Bir Akıl Oyunu’ adlı kitabında ünlü spor psikoloğu Dan Abrahams ‘Fut- bolculuk İmajı’nın önemine değiniyor. Her futbolcunun sergilenen performans ve alı- nan sonuçla ilişkili olarak kafasında tasar- ladığı bir imajının olduğu, beyinde pozis- yon pozisyon performansını sürekli hayal ettiği, kötü giden durumlarda da sürekli hatalı pozisyonların akla geldiğini belirtiyor.

Yani bir hata bir hafta boyunca zihin- de kalıyor ve sonraki maçta futbolcunun algısında kalabiliyor, bu şekilde de başka bir hataya neden oluyor. Özellikle üst üste alınan olumsuz sonuçlarla zihinde bir kan- ca oluşuyor ve oyuncu sürekli olumsuz bir ’kişisel imajı’ olduğunu düşünüyor, akabinde bu imajına paralel bir performans sergi- liyor. Denizlispor karşısında 65 dk boyunca gördüğümüz kadarıyla Gazişehirli oyuncu- ların deyim yerindeyse ayakları titriyordu. 65.dk’dan sonra can havliyle, artık oyun stratejisi de olmadan ileri çıkma gayreti bu bütçeye ve bu kulübe yakışmıyor. Zincirleme bir reaksiyon, takımın şu anda yaşadığı. Buna dur diyecek isim ise Hüseyin Kalpar. Haftalardır yapması gereken teknik değişikliğin yanında şimdi bir de psikolojik destek vermek durumunda oyunculara.

Acemi Hali

Gaziantepspor ise ilginç bir şekilde her maç %100 ile oynamanın yanında Gazişehir’e göre daha ‘inançlı’ bir yapıya sahip. Her maçta varını yoğunu ortaya koyan bir oyuncu grubu ile tüm yolları arayan bir tek- nik ekip...

Ortada bir onur mücadelesi var- ken, bu genç kadroyla nereye kadar daya- nılır bilinmez ama her hafta aynı acemice golleri yiyen bir ekibin özgüveni ilerleyen haftalarda düşecektir maalesef. Üstelik genç kadronun bu kadar fiziksel eforla sa- katlanmadan ligde uzun süre gitmesi de mucize olacak gibi görünüyor. 1-0 öndeyken 1-2 kaybedilen Ankaragücü maçının son dakikalarındaki takımın beden dili ve görülen kırmızı kart hiç hayra alamet değil. Dilimin ucuna kadar geldiği halde ısırıp söyleyemediğim 34.hafta sonunda olacak- ları hak etti mi bu takım? Yorumu sizlere bırakıyorum.