Beşiktaş- Fenerbahçe maçında topu ayağıyla kaldırıp kafa ile kaleciye geri pas verdiği için kural hatası yapan Dany'nin bunu daha önce Gaziantepspor'da yaptığı ortaya çıktı. Tecrübeli Hakemlerimiznden spor yazarlığı yapan Selçuk Dereli, bu konuyu köşesine taşıdı ve şunları yazdı:

Teşekkür ya da özüre gerek yok

HALİS Özkahya’nın geçtiğimiz hafta sonu oynanan Beşiktaş-Fenerbahçe maçındaki bazı kararları çok konuşuldu. Fakat bir tanesi vardı ki, o daha önce pek görülmemiş cinstendi. Dany’nin ayağındaki topu kafasına kaldırarak kalecisine verdiği pasa ihlal düdüğü çalan hakemi, bazı kural bilmezler maç sırasında ‘bu nasıl karar?’ diyerek acımasızca eleştirdiler. Bırakın onları kuralı en iyi bilmesi gereken Fenerbahçeli Caner bile, hakemin bir kural hatası yaptığını varsayarak serbest vuruşta topu dışarıya gönderdi. Halbuki Özkahya, burada Dany’ye sarı kart, Beşiktaş’ın aleyhine de endirekt serbest vuruş vererek derslik bir uygulamaya imza attı. Yani kuralları eksiksiz olarak uyguladı.

ANCAK olayın daha ilginç ve bir başka yönünü sizinle paylaşmak istiyorum. Bu pozisyonla ilgili olarak hafızamı biraz zorlayınca karşıma enteresan şeyler çıktı. Çünkü 2011 yılında Gaziantepspor-Beşiktaş arasında oynanan karşılaşmada Dany yine aynı ihlali yapmıştı. Fakat hakem burada devam kararı vermişti. Peki hakem kimdi dersiniz? Şaşırmayın ama yine Halis Özkahya’ydı. Ne kadar ilginç bir tesadüf değil mi? Halis orada bu kararı verememişti ancak derbide bunu çok doğru uyguladı.

DAHA dün gibi hatırlıyorum. Halis, Gaziantep’teki o maçı yönettiği sırada ben Milliyet gazetesinde yazıyordum. Ve o maçtaki hatasını sanıyorum bir tek ben dile getirmiştim. Üstelik ‘Dany’yi kaçırdılar’ başlığını atmıştım. Sonrasında öğrendiğim bir şey beni çok şaşırtmıştı. Çünkü Halis Özkahya, ben o hatasını yazdığım için bana kırılmış ve ortak bir arkadaşıma “Kimsenin görmediğini o niye görüyor? Bana garezi mi var?” demişti.

ASLINDA Halis’in beni iyi tanıdığını sanırdım ancak yanılmışım. Neyse çok da önemli değil. Ancak onun iyi bilmesi gereken bir şey var ki, o da; ben ne hava durumuna göre davranır ne de adamına göre yazarım. Her zaman tek hedefim vardır, sadece insanlara adil davranmak. Ayrıca unutmasın ki belki de ben o eleştiriyi yaptığım için bu defa doğru olanı yaptı. Onun için şimdi kendisinden ne bir özür ne de teşekkür bekliyorum. Kuralları uygulasın yeter.