Bu bir filmin adı değil, bu şehrin bir gerçeği. Dağda taşta ses var. Bir tek bu şehirde tık yok. Bu şehrin Valisi, Belediye Başkanları, Milletvekilleri, Bakanı, Ticaret Odası, Sanayi Odası, Sivil Toplum Örgütleri, Organize Sanayi'de milyar dolarlık yatırımı olanlar, milyon dolardan aşağıya konuşmayanlar, kendini bu memleketin ağası ilan edenler hepsi dut yemiş birer bülbül misali. Göz göre göre idama götürülen zavallı bir masumu oynuyor Gaziantepspor. Herkesin malumu bir maestro ve bir elin parmak sayısı yönetici ile koskoca şehrin anlı şanlı takımı uçuruma sürükleniyor. Boynuna taş bağlanıp, yar'dan aşağıya savrulacak olan, salt bu şehrin en büyük sivil toplum örgütü sayılan Gaziantepspor mu olacak zannediyorsunuz ? Yoksa Şahinbey'in, Karayılan'ın, Arıllı Mehmet Ali Çavuş'un Türk'e yeniden vatan yaptığı, Türkiye'nin ve Ortadoğu'nun parlayan yıldızı Gaziantep şehri mi? Yıllar önce dünün milletvekili, bugünün Bakanına ifade ettiğim "Gaziantep kenti ile Kerkük kenti benzer bir kader çizgisinde buluşuyor. Gaziantep emperyalist bir bölüşüm sürecine hazırlanıyor" öngörüme karşın yıllar sonra iktidar partisinin Genel Başkan Yardımcısı tarafından şehrin aidiyetine ve kimliğine eğreti bir ortağı monte etme girişimi ortada. Şehri kuşatan Kürt nüfusun sayısal çokluğu üzerinden ırkçılık yapan ve Gaziantep'te bir korku imparatorluğu bina etmeye çalışanlar, bu namüsait durum karşısında savunma pergellerini açan ve gardını alanları ırkçılıkla suçlayacak kadar alçalabiliyorlar. Ne ilginç bir durum değil mi ? Gazeteciler Cemiyeti Başkanı efkar-ı umumiyetin gözleri önünde tartaklanıyor, aynı karede bir başka gazeteci, Ökkeş Özekşi aleni bir şekilde dövülmekle tehdit ediliyor. Konu bu kez Gaziantepspor gibi şehrin moral, motivasyon kaynağı ve popüler kültürün olmazsa olmazı futbol takımımızın şehri terbiyeli bir maymuna çevirmek isteyenlerin intikam aracı haline getirilmesi. Yaklaşık 2 yıl önce yine bu sütunlardan seslenmiş ve "Gaziantepspor 2. Ankaragücü Vakası mı?" başlıklı bir yazımla duyduğum kaygıları, burnuma gelen pis kokuları, muhakeme gücümle öngörümü birbirine çarpıştırarak, elde ettiğim elektriği topluma deklare etmiştim. Şimdi yıllar önce işaret ettiğim o noktadayız. Gaziantepspor'un nasıl sırtından hançerlendiğini, hangi koşullarda takıma ve şehre ihanet edildiğini uzun uzadıya anlatmaya lüzumda yok, zaman da... Görünüş o ki, malum çevre Gaziantepspor'u bir alt lige düşürmeyi çoktan kafasına koymuş. Bu yolla bu şehirden ve onun ahalisinden intikam almaya çalışan kara cehaletin IQ'su düşük zalim kafa yapısı ise meydanda. Peki bütün bunlar olurken, bir avuç adam müsvettesinin, sıçıp batırdığı bu umumi manzara karşısında, Ramsey'den takım elbise, İnci'den kundura giyenler, 4X4'lerde arzı endam edenler hangi pozisyondalar ? Bu şehrin sırtından dolar milyarderi olanlar, isimleri bu şehrin adıyla mana bulanlar, bu şehrin sağladığı imkanlarla VİP takılanlar ve adamdan sayılanlar. Bu zılgıt bize değil size... Ya bu takımı Ahmet Gökçek ve Ankaragücü örneğinde olduğu gibi bir baltaya sap edecek olanlara "çüş ulan" dersiniz.. Ve durumdan kendinize vazife çıkartarak, bu gidişatın önünü kesersiniz ya da Gaziantepspor'dan sonra boynunuza yular geçirilen siz olursunuz... Ey halkın haleti ruhiyetisinde, hiyanet-i vataniye tertibinden yargılanacak Haramizadeler !.. İşitin... Atalarımız çekildi... Meydan sizlere kaldı... Onlar efkar sahibiydi. Adam gibi yaşamayı da, mertçe döğüşmeyi de, erkekçe ölmeyi de bildiler. Onlar dostları için rahmet, düşmanları için birer gazap oldular... Her halükarda dik durdular. Kıvırmadılar, yalpalamadılar.. Onlar sadece kendileri ve aile efratları ya da biricik çıkarları için değil, hemşehrileri ve toprakları içinde yaşadılar. Ey çarşının, pazarın yerini, ekmeğin fiyatını bilmeyenler !.. Şimdi sıra sizde !.. Hayat sadece para kazanmak, dünya sadece mal biriktirmek için değil... Yazıklar olsun hayata bir mana elbisesi giydirmekten aciz yaşayanlara. Yazıklar olsun memleketine, hemşehrisine, kimliğine ve değerlerine sahip çıkamayanlara.. Sözüm size... "Baa ne gere var ağam" politikasından ve yumuşak Mamed'likten vazgeçmezseniz, bunun bir adım ötesi paçanızdan donunuzun sıyrılmasıdır. Ondan sonrası ise zaten malum...