CHP Gaziantep Milletvekili Aday Adayı Av. Selim Karahan, milletvekili adayı olması ve seçilmesi halinde elektrikle ilgili önemli çalışmalar yapacağını söyledi. Karahan, "Bölgedeki rüzgârın ve güneşin, bölgenin kendi insanı tarafında kullanılmasının sağlanması için gereken düzenlemelerin yapılması ve dağıtım şirketlerinin tekellerinin kaldırılması için çalışacağım. Hayata geçirilecek projelerle Türkiye’nin doğal gaz esareti ciddi şeklide hafifleyecektir" dedi.

SOSYAL BİR HİZMET OLMAKTAN ÇIKARILDI

Özellikle bölgemizde gerek çiftçilerin gerekse vatandaşın temel ihtiyacı olan elektriğin, mevcut koşullarda yapılan tarife yapıları ve özelleşen dağıtım şirketleri eliyle sosyal bir hizmet olmaktan çıkarıldığını ve tamamıyla ticari bir emtia haline getirildiğini belirten Selim Karahan, "Devlet, elektriğin emtia olması, ekonominin genel bir gerçeği olsa da, aynı zamanda sosyal bir hizmet olduğunu unutma lüksüne sahip olamaz" dedi.

TÜKETENİN ÜRETTİĞİ ENERJİ

Türkiye’de elektriğin yarısının ithal edilen doğal gazdan üretildiğini, bu verimsiz üretim nedeniyle hem cari açık sorununun giderek büyüdüğünü, hem de normalden çok daha pahalı alınan doğal gaza olan bağımlılığın siyaseten Türkiye’yi bağladığını ifade eden Karahan, "Bu bağımlılıktan kurtulmanın yolu bellidir; Mümkün olduğunca yerli ve yenilenebilir kaynaklara yönelmek. Ülkemizdeki su kaynaklarının kısıtlı olduğu gerçeğinden yola çıktığımızda elimizde rüzgâr ve güneş gibi iki çok önemli kaynak kalmaktadır. Ancak yıllardır bu konular konuşulduğu halde, yatırımların önüne çeşitli sınırlar getirilerek bu gelişimin önü kesilmiştir. Bu sebeple gerek rüzgârda gerekse güneşte ciddi bir üretim kapasitesine ulaşılamamıştır" diye konuştu.

'Gaziantep bölgenin her iki kaynak açısından da ciddi bir zenginlik potansiyeline sahiptir' diyen Karahan şunları söyledi:"Ancak bu iki kaynak için de büyük yatırımların yerine lisanssız küçük üretimin önü açılarak, bölgedeki kaynağı bölgenin yatırımcısının kullanmasının önü açılmalıdır. Halen bölgedeki elektrik dağıtım şirketi, Toroslar EDAŞ, özelleştirilmiş ve sonrasında da lisanssız üretim konusunda isteksiz davranmıştır. Lisanssız üretim bu ülkenin geleceği için müthiş bir potansiyeldir ancak bu konudaki onay mekanizması bölgesel dağıtım şirketlerinin uhdesine bırakılmıştır. Yenilenebilir üretim lisanssız olarak büyüdükçe büyük doğal gaz santralleri eski önemini kaybedecektir. Oysa bu dağıtım şirketleri Türkiye’deki en büyük doğal gaz yatırımcılarıdır. Bu döngünün kırılması şarttır. Kuzu kurda emanet edilmiş ve bu sebeple mevcut durumun devamı sağlanmak istenmiştir. Gaziantep’i temsil eden bir vekiliniz olarak, öncelikle bu durumun değişmesi için çalışacağım. Bölgedeki rüzgârın ve güneşin, bölgenin kendi insanı tarafında kullanılmasının sağlanması için gereken düzenlemelerin yapılması ve dağıtım şirketlerinin tekellerinin kaldırılması için çalışacağım. Bu modeli Türkiye’nin tüm bölgelerinde başarı ile uygulayabilirsek, Türkiye’nin doğal gaz esareti ciddi şeklide hafifleyecektir."

KAÇAK ELEKTRİĞİ ÖNLEME YÖNTEMİ

Elektrik konusundaki diğer kanayan yaramızın ise kaçak kullanım olduğunu dile getiren Karahan bu konuyla ilgili de şunları söyledi:Bu konu anlatılırken sanki özelleşen şirketlerin sorunu gibi gösterilmektedir. Oysaki bu kaçak elektriğin maliyeti bu şirketleri hiçbir şekilde etkilemediği gibi hatta karlılık dahi sağlamaktadır. Bu fark her zaman vatandaştan tarife yolu ile geri alınmaktadır. Burada devlet eli ile mağdur edilen vatandaştır. Devlet elektrik fiyatını belirlerken farklı kullanıcılara farklı tarifeler yapmaktadır. Ancak büyük sanayicilere sağladığı indirimleri dar gelirli vatandaşa vermemektedir. Pahalı ürettiği elektriği zararına adamına verirken, “sosyal hizmet” olması gereken elektrik vatandaşa hem daha pahalı verilmekte, hem de aynı oranda vergi ve diğer kalemlerin tahsilâtı yapılmaktadır. Kısacası vatandaşı kullanıma, bir bakıma teşvik etmektedir. Bu durum giderek daha da büyüyen bir yara haline gelmektedir. Bu sorunun çözümü için, ister düzenleme ile isterse bölgedeki dağıtım şirketi eli ile tarife uygulaması kaldırılarak, kullanım standardı uygulaması getirilmelidir. Buna göre dar gelirli vatandaşın kullandığı elektriğin aylık ilk zaruri miktarı ücretsiz olmalıdır. Bu tutar konut başına kayıtlı kişi sayısına göre hesaplanmalıdır. Ayrıca gece yarısından sabaha kadar ve hafta sonları da bedava ya da sembolik bir fiyat olmalıdır. Aynı şekilde çiftçilerin kullandığı elektriğinde geceleri ücretiz olması ve hektar başına belli bir miktarın da aylık sınırlama ile ücretsiz verilmesi, hem insanları zorunlu olarak kaçak kullanmaktan caydıracak hem de elektriğin kaçak olması sebebi ile gereksiz kullanımının önüne geçecektir. Bu modelin bölgemizde bir an önce uygulaması için çalışmaya başlayacağız." Haber Merkezi