Son yıllarda ülkemizde mezhepler ön plana çıkmaya başladı.

Sünni, Alevi, Şafii…

Hepsi de Müslüman. Hepsi de Allah’a yönelmiştir. İslami inanışta kul Allah’a doğrudan bağlıdır. Aracı kullanılmaz.

Herkes aklını kümeden seçerek almış.

Herkes istediği mezhepte yoluna devam eder. Buna kimse karışamaz.

Cumhuriyetin en önemli özelliklerinden biri budur.

Ülkemizde yaşayan halkımızı dinlerine göre gruplandırıp, buna göre değerlendiremeyiz.

Yurdumuzda Müslümanlar, Süryaniler, ateistler ve başka dini gruplar da yaşar.

Müslümanlarla Hristiyanlar ayrı ayrı haklara sahip değil.

İnancı ne olursa olsun herkes eşittir. Yasalarımız bunu emreder.

Hiçbir kimse kimsenin dinine karışmaz, karışamaz. Kimse inancından dolayı horlanmaz.

Buna laiklik diyoruz.

Cumhuriyetin vazgeçilmez özelliklerinden biridir.

Yurdumuzda değişik soylardan gelmiş çok sayıda yurttaşımız var.

Türkler, Kürtler, Araplar, Boşnaklar, Çerkezler, Rumlar ve adını sayamadığım diğer soy grupları.

Bu gruplardan hiç biri diğerine üstün değildir.

Anayasamızda; ‘’ Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür.’’ diyen bir madde var.

Bu madde ırk olarak Türk olduklarını belirtmez. Ülke nüfusunun çoğunluğunu teşkil eden Türklerle eşit ve aynı haklara sahip olduklarını vurgulamak için bu madde vardır.

Türk soyundan olmayan halkımız ülkemizin mozaiği, rengi ve deseni ve güzelliğidir.

Halkımızda değişik soylardan gelenler birbirinden kız alıp vererek akraba olmuş, ayrılmaz şekilde kaynaşmıştır.

Bu da Cumhuriyetimizin sağladığı eşitlik ve özgürlüğün bir yansıması.

Anayasanın değiştirilemez 2. Maddesi; ‘’ Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.’’ demekte. 3. Madde; ‘’ Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.’’ diyor.

Bu ve değiştirilemez denen diğer maddelere bağlı olarak halkımız ülkeyi yönetecek kişileri seçimler yoluyla belirler. Oylarıyla vekil tayin ettiği şahıslar kendileri adına ülkeyi yönetirler.

Bu da Cumhuriyetin üstün özelliklerinden biri.

Son zamanlarda değiştirilemez denen maddeler bile tartışmaya açıldı. Bu maddelerde kusur nedir? Akla ve cumhuriyet ilkelerine aykırı hiçbir kusur yok.

Efendim, darbe anayasasıyla yönetiliyoruz. İyi değil. Değiştirelim, iddiaları yaygın. Yeni yapılacak anayasanın eskisinden daha iyi olacağının garantisi var mı? Böyle bir garanti yok. Farzedelim ki, yeni anayasanın birçok kusuru ortaya çıktı. Tekrar bir anayasa yapma yoluna mı gidilir.?

Milli Eğitim Bakanlığı sık sık eğitim ve öğretim sistemini değiştirdi. Bu nedenle sistem karalama tahtasına dönerek iş görmez hale geldi.

Anayasa konusunda da aynı yanlışa düşülmemesi gerekir diye düşünüyorum.

Anayasayı son teknoloji ile donatılmış, sıfır bir otobüs gibi düşünelim. Bu otobüsü acemi şoförlere teslim ettiğimiz zaman kısa sürede hurdaya çıkar. Demem o ki, sistemde hata aramak yerine insanda ve yönetenlerde hata aramamız lazım.

Mevcut sistemde yürümeyen veya yetersiz kalan yerler varsa tamir edilir. Sistemin rengini boyayıp başka bir şekle sokmak zararlıdır.

Atatürk sadece yiğit bir asker değil. Bütün dünyanın hemfikir olduğu bir dahi. Devletlerde devamlılık esastır. Hiç kimse Atatürk’ün kurduğu sistemden daha iyisini kuramaz. Bu nedenle Atatürk’ün açtığı otobandan yola devam etmek zorundayız. Otobandan çıkıp toprak yollardan devam etmek istersek nereye varacağımız belli olmaz.

Cumhuriyet fazilettir.