Belediyeler.. Hayırseverler.. Ayni yardım yapan büyük firmalar..Lütfen dikkatli olun.. Lütfen dünyanın parasını vererek, yağ, bulgur, makarna, mercimek vs. gibi satın aldığınız bakliyat ürünlerini kontrol ediniz..Son zamanlarda beni arayan o kadar çok vatandaşımız oldu ki, inanın donup kalıyorum..Daha net ifade edeyim isterseniz.. Belediyeler özellikle Ramazan aylarında fakir fukaraya ayni yardım yapıyorlar. Bunun için de firmalarla anlaşıp bulguru, makarnayı, mercimeği, şekeri ve yağları satın alıp paketler halinde dağıtıyorlar.. İşte o paketlere ne kadar işe yaramaz, bozulmuş, içerisinde her türlü haşerat bulunan ve yenilmesi mümkün olmayan bakliyat ürünleri konuluyor.. Pirinçler kokuyor, mercimeklerin içerisinde ne ararsanız var. Zeytinyağları zaten berbat..İnanılmaz derecede kalitesiz.. Özellikle belediyelerin dağıttıklarında.. Tabii bunları kimse onlara söyleyemiyor. Utanıyorlar, korkuyorlar.. Ben en az 10 aileden şikayet aldım ve hepsini gösterdiler. Hele bir zeytinyağını koklattılar, sanki balık pişirilmiş gibi sinmiş bir tadı ve kokusu var..Gerisini anlayın işte.. Biliyorsunuz Mübarek Ramazan aylarında durumu iyi olmayan insanlara yapılan bu yardımlar için dünyanın parasını kazanan ahlaksız bazı firmalar, hiç Allah korkusu yaşamadan bunu yapıyor ve paketlerin içine ne kadar işe yaramaz, kokmuş ve bozulmuş bakliyat ürünleri varsa koyuyorlar. Bu kazanç onların boğazarına dursun demekten başka sözüm yoktur maalesef..Ama şimdiden uyarıyorum ve belediyelerimiz ile firmalarımızın, yardım için satın aldıkları yardım paketlerine dikkat etmelerini istiyorum..Bunlar pekala denetlenebilir, kontrol ettirilebilir.. YAVUZELİSPOR'LU FUTBOLCULARIN CENAZESİ VE AMATÖR SPORUN SAHİPSİZLİĞİ Cumartesi günü yaşanan kazada iki futbolcu öldü, bir yöneticinin ise beyin ölümü gerçekleşti. Haberi yine biz duyurduk ve sosyal medyada Türkiye'nin duymasını sağladık. Her iki futbolcunun dün Yavuzeli'nde cenaze töreni yapıldı ve toprağa verildi. Gönül isterdi ki, cenazeye başta kentin Valisi veya yardımcılarından birisi, belediyelerimizden, spor kulüplerimizden de hiç değilse temsilcilerin katıl-masıydı..Gaziantepspor'u söylemiyorum çünkü böyle şeyler umurlarında değil.. Kulübün eski yöneticileri ölüyor bir çiçek dahi gönderilmiyor..Büyükşehir Belediyespor da bu konuda ilgisiz kalmış..Cenaze törenine sadece CHP il Başkanı Mehmet Gökdağ katılmış. Birde GSHM'nin genel müdür yardımcısı Samet Taşpınar ile Gaziantep il müdürü Yahya Şahan gelmiş..ASKF yönetimi Başkan Abdülkadir Gözegir ve ekibi de cenazedeymiş..Başka yetkili yokmuş yani.. Bu konular çok hassas..Fazla bir şey söylemek gerekmez..Çünkü nihayetinde kendilerinin bilecekleri iştir.. Ama keşke katılsalardı ve ailelerin acılarını bir nebzede olsa paylaşsalardı demek zorundayım.. SAYIN FATMA ŞAHİN GAZİANTEP TENİS KULÜBÜNÜN KAPATILDIĞINI BİLİYOR MU Biliyorsunuz Türkiye'nin hatta Dünyanın gündemine geçen hafta WTA İstanbul Tenis Turnuvası'nın finalinde, ödül töreni esnasında, yabancı konukların ve organizatörlerin önünde bakanların yuhalanması olayı vardı. Bakan Fatma Şahin'e yapılan bu tepki çeşitli görüşleri de beraberinde getirdi. Hatta Sayın Şahin daha sonra protestocuları hedef almak için A'raf suresi 179. Ayetini okumuştu. Ayette şöyle deniliyordu: "Andolsun, biz cinler ve insanlardan birçoğunu cehennem için yaratmışızdır. Onların kalpleri vardır, onlarla kavramazlar; gözleri vardır, onlarla görmezler; kulakları vardır, onlarla işitmezler. İşte onlar hayvanlar gibidir; hatta daha da şaşkındırlar. İşte asıl gafiller onlardır." Evet.. Bu işler zordur. Siyasette alkışlanmak kadar yuhalanmakta vardır. Her ne kadar bu iktidar döneminde yuhalama teşebbüsleri biber gazı ve jop ile karşılık bulsa da, bu tür organizasyonlarda, o biber gazları işe yaramıyor.. Ben yuhalanma taraftarı değilim, ama bu Tenis turnuvaları Dünyada nasıl yapılıyor, törenler nasıl sonuçlandırılıyor ve ödüller kimler tarafından veriliyor ise, aynısının ülkemizde de olması taraftarıyım..Siyasilerimizin de bunlara çok dikkat etmesi gerektiğini düşünüyorum.. Gelelim bu Tenis lafı açılmışken, Gaziantep'e ve Sayın Bakanımız Fatma Şahin'e... Dünyanın gözünün dikildiği bu Tenis şampiyonasının ödül törenine katılması, Tenis'e mutlaka ilgisinin olduğunu gösterir. Kaldı ki, ben biliyorum çok değerli eşi İzzet beyde Tenis oynayan birisidir..Yani vardır ilgisi.. Ama elbetteki bu ilgi, Gaziantep'teki Tenis kulübü olayı hakkında bilgisi olduğunu göstermez..Çünkü eğer bilgisi olsaydı, kendisinin bakan olduğu bir şehirde ilgi gösterdiği Tenis sporunun yayılmasına gelişmesine ve sosyal yönde insanların bir araya gelmesinde önemli rol oynayan bir Tenis kulübünün kapatılmasının önüne geçerdi..Yani açıkçası birçok uluslararası yarışmalara ev sahipliği yapmış olan Gaziantep Tenis, Satranç ve İhtisas Kulübünün sokağa atılmasına razı olmazdı.. Sportif amaçlı kullanılan ve Gaziantep'in Tenis sporunda ülkede söz sahibi olma yönündeki temellerin atılması amacıyla hizmet veren Tenis, Satranç ve İhtisas Kulübünün akıl almaz bir fiyat zorlamasıyla sokağa konulması gerçeğinden Sayın Fatma Şahin'in haberinin olduğunu sanmıyorum.. Bunu bir gazeteci olarak, spor adamı olarak, Kent Konseyi Spor Çalışma Komisyonu Başkanı olarak belirtmem ve Sayın Fatma Şahin'i bilgilendirmek görevimdir.. Buna bağlı bir hatırlatmam ise, Gaziantep'te tek kalan Tenis kulübünün de bu gidişle kapatılacağı yolundaki söylentilerin yoğunlaşmaya başladığı konusundaki duyumlar olacaktır.. VATANDAŞ KONUŞMAYA, ELEŞTİRMEYE VE YAZMAYA BAŞLADI Gaziantep'te artık insanlar artık konuşuyor, tepkisini gösteriyor..Bunda sosyal paylaşım sitelerinin rolü çok büyük tabii.. Anlaşılan o ki, verdiğimiz mesajlar, yaptığımız uyarılar ve vatandaşların sorumluluk taşıması yönündeki tavsiyelerimiz işe yaramaya başladı..Biliyorsunuz gazetemizin internet sitesi, Gaziantep'te en fazla yorum yapılan, vatandaşların düşüncelerini, eleştirilerini yayınlayan bir sitedir..Bu sitemizde herkes hakaret olmadığı müddetçe ne isterse yazabilir.. Çok net şekilde iddia ediyorum, Gaziantep27 internet sitesi dışında hiçbir sitede, bu kadar özgürlük yoktur.. Birde hakkını yemeyelim gazeteci Atilla Karaduman'ın sitesinde yapılan yorumlara engel koyulmaz..Onun içindir ki, insanlar bizim siteye yoğun ilgi gösteriyor, yorum yapıyor, yetkilileri eleştiriyor.. Nitekim geçen hafta benim bir şey söylememe gerek kalmayan şehir sorunlarını yazanlara yer verdim..Şu bir gerçek ki, vatandaşlar hangi gazete ve internet siteleri ne yapıyor çok iyi görüyor anlıyor..Ve tercihlerini kendilerini anlayan, sorunlarını dile getiren, haklarına sahip çıkan gazete ve internet sitelerine sarılıyor. Gaziantep27 bu misyonu üstlenmiş bir konumdadır..Onun için de artık sadece biz gazete olarak yazmıyoruz, vatandaşlar da yazıyor, konuşuyor, tepkilerini veriyor. Onlar da bazen bizler gibi, bazı densizler yüzünden şikayete muhatap oluyorlar ama sonuçta insana, bu memlekette savcılar var dedirten uygulamalarla, adalete olan güvenlerini pekiştiriyorlar. Yalnız bunu her savcı için söylemem tabii.. Öyle savcılar var ki, ifademize bile başvurmadan, tek kelime almadan bizi mahkemeye verenlerde var.. Onları da unutmamak gerek.Bu vesileyle şunu belirtmek istiyorum, Gaziantep'te görevini yapmayanlara yönelik uyarı ve eleştirilerinizi yapın, bizler yayınlarız..Çünkü bu gazete vatandaşın gazetesi.. OSMANGAZİ'DEN DE ŞİKAYET GELİRSE !.. Okurumuzun belirttiği gibi gerçekten de Gaziantep'in önemli bir bölgesi oldu Osmangazi.. Ama buna karşılık yeterli alt yapı hizmetlerinden yoksun bırakıldığı da ayrı bir gerçek. İsterseniz bunu doğrulayan en yeni haberi, bize okurumuz göndermiş. Buyurun birlikte okuyalım.. "Gaziantep'in seçkin semtlerinden Osmangazi Mahallesi sokakları tıkanan kanalizasyon nedeniyle lağım suyu altında kalmıştır. Yaklaşık 20 gün önce yağan ilk yağmurlarla ortaya çıkan sorun ilgililere duyurulmasına rağmen hala giderilebilmiş değildir. Osmangazi mahallesi 56017 sokak ile 1 nolu sokağın kesiştiği yerde ve civarında bulunan kanalizasyon rögarlarından cadde ve sokaklara lağım suyu taşmaktadır. Hatta lağım suları çevredeki binaların bodrum katlarına dolmaktadır. Lağım suları çevreye hastalık ve pis koku yaymaktadır. Ayrıca kanalizasyon rögarlarından taşan lağım suları yağmur suyu rögarlarına akmaktadır. Asıl endişemiz ise söz konusu lağım suyunun şebeke sularına karışması tehlikesidir. Yaklaşık 20 gündür devam eden sorunun haber yapılmadan kısa sürede giderileceğine inancımızı kaybettiğimiz için sizden yardım istiyoruz." Gönderen: Ali CENGIZ HEPİNİZE İYİ HAFTALAR