Çocuklara alternatif öğrenme yolları sunan Oyun ve Oyuncak Müzesi, 24 ülkenin yöresel kıyafetleri ve mimari özelliklerini yansıtan eserler ve maketler sayesinde yaşayarak öğrenmekte kilit rol oynuyor.

1-018.jpg

BECERİ KAZANIYORLAR

“Öğrenciler müze otamında birçok bilgi ve beceri kazanıyor” açıklamasını yapan Müze Sorumlusu Aslıhan Özarslan, Oyun ve Oyuncak Müzesi’nin, çocukların eğitimine katkı sağladığınıda kaydetti.

3-015.jpg

ÇOCUKLARIN EĞİTİMİNE KATKI SAĞLIYOR

Gaziantep Oyun ve Oyuncak Müzesi’nin, dünya çocuklarına armağan edildiğine dikkat çeken Müze Sorumlusu Aslıhan Özaslan, Türkiye’de, oyuncak müzeleri içerisinde mağara bölümünün olduğu ve dünya çocuklarının tanıldığı ‘tek müze’ olduğuna vurgu yaptı. Özaslan, “Mağarada, 24 ülkenin yöresel kıyafetleri ve mimari özelliklerini yansıtan eserler ve maketlerle tanıtılıyor. Müzeye gelen çocuklar, müzenin yukarı bölümünde yerel ve ülkemize ait oyuncakları başta olmak üzere dünyaya ait farklı ülkelerin oyuncaklarınıda görmüş oluyor. Burada hem fabrikasyon hemde el yapımı oyuncaklar mevcut. Mağara kısmında ise çocuklar, isimlerini dahi bilmedikleri ülkelere masalsı bir yolculuk yapıyor. Aynı zamanda; İspanya’dan başlayıp Afrika’ya oradan Fransa’ya bir dünya turu yapıyorlar. Öğrenciler müze otamında birçok bilgi ve beceri kazanıyor, eğitimlerinede katkı sağlıyor. Çocuklar, dünyayı Gaziantep’ten ibaret sanıyorlarken Gaziantep dışında farklı ülkeleri, kendine has kültürü ve mimari eserleriylede öğrenmiş oluyorlar” dedi.

2-018.jpg

ÇOCUKLAR KORKULARINI YENİYOR

“Müzemiz her kesimden insana hitap ediyor” diyen Özarslan, yetişkinlerin ve çocukların farklı bir bakış açısına sahip olduğunu aktardı. Yetişkinlerin anılarını, çocuklarında ‘o anı’ yaşadığını anımsatan Özarslan, mağara olgusunun çocuklar üzerindeki psikolojik yaptırımınlarından da bahsetti: “Oyun ve Oyuncak Müzesine, yetişkinler ve çocuklar farklı bakış açısıyla bakıyor. Mağara olgusu çocuk zihninde, ‘canavar’ çıkan korkunç bir yer olarak kazınıyor. Bu gerek izledikleri çizgi filmlerden gerek masallardan veyahut dinledikleri hikayelerden kaynaklı bir ön yargı. Bu yüzden mağara denildiği zaman çocuklar ürküyor ve girmek istemiyorlar. Biz, öyle bir yer olmadığını anlatarak onlara güven veriyoruz. Mağaraya girdikleri ve gördükleri zaman onların dünyasındaki, ‘canavar çıkan mağarayı’ güzelleştiriyoruz. Ve bu sayede mağara, hayal dünyalarında, ‘güzel’ bir yer olarak kalıyor.”AYŞEGÜL BAĞCI

4-012.jpg