Hayata adapte olmakta zorlanıyorlar
Ekran bağımlılığının beynin fiziksel yapısını olumsuz etkilediğini de açıklayan Mehmet Dinç, “Mesela çizgi filmlerde görüntü 3 saniyede bir değişmesi lazım ki çocuğu ekran başında tutabilsin. Ama hayat bu kadar hızlı akmıyor. Hayat bu kadar hızlı akmazken çocuk televizyonda akan hızlı bir hayatı izleyince normal ortama döndüğünde afallıyor. Adapte olmakta problem yaşıyor. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu söz konusu olmaya başlıyor. Hayatın günlük ritmine, yavaşlığına alışamıyor çocuklar. Ondan sonra okula başlayan bu çocuklar ders dinleyemiyorlar. Normal bir ilişki kurmak istediklerinde ilişki kuramıyorlar. Her şeyden çok çabuk sıkılıyorlar. Çünkü ekranda çok hızlı geçen sınırsız bir içerik var. Gerçek hayatın kurallarına adapte olamıyorlar” şeklinde konuştu.

0-3 yaş grubu ekranla tanışmamalı
Pratik anlamda 0-3 yaş grubundaki çocukların ekranla tanışmaması gerektiğini ifade eden Mehmet Dinç, “3 yaşından sonra biz hep şuna bakarız: Süre nedir, içerik nedir? 3 yaşından sonra süre ve içeriği kontrol ettiğimiz zaman verebiliriz. 3 yaşından 6-7 yaşına kadar günlük yarım saati geçmeyen bir kullanım tavsiye ediyoruz. 3-6 yaş arasında 30 dakikayı geçmesi çocuğa zarardır. Bu kullanımdan kastımız cep telefonundan yarım saat, bilgisayardan yarım saat, televizyondan yarım saat kullanım değil tabi ki. 24 saat içinde hepsinin yarım saat kullanımıdır” diye konuştu.