Değişim aldı altında adeta dönüştürülen yeni CHP?deki gayri milli yapının parti dışından tavsiyelerle yönlendirildiği aşikar.
Ahmet Türk?ün tavsiyesiyle CHP?ye monte edilen Sezgin Tanrıkulu?dan sonra Kılıçdaroğlu?nun mesai arkadaşı olan Bülent Kuşoğlu?nun bir diğer Fethullahçı Doç. Dr. Muhammet Çakmak?ın referansı olduğu ortaya çıkıyordu.
CHP tabanının hiç tanımadığı parti içinde esamesi okunmayan Muhammet Çakmak?ın önce PM'ne alınması ardından İstanbul?dan aday gösterilmesi iç içe girmiş bu ilişkiler yumağının doğal getirisi sayılmalıdır.
Uzun süre Mehmet Ağar?a danışmanlık yapan Muhammed Çakmak?la Bülent Kuşoğlu?nun ilişkisi, Kuşoğlu?nun DYP?de siyaset yaptığı döneme rastlıyor.
Fethullah Gülen?le ilgili eleştirileri iftira ve büyük bir ahlaksızlık olarak niteleyen Doç. Dr. Muhammed Çakmak CHP parti meclisi üyesi olarak ??Zaman ?? gazetesine Fethullah Gülen'in CHP?deki temsilcisi gibi açık beyanatlar verebiliyor.
Çakmak?ın Amerikancılığı ve Fethullahçılığı elbette bunlarla da sınırlı değil. Kaset komploları nedeniyle okyanus ötesine göndermelerde bulunan MHP lideri Devlet Bahçeli?ye ?? Elinizde belge varsa savcılara verin. Kalkıp ta insanlara belge ve bilgi olmadan iftira atıyorsanız tarih sizi yüzyılın en büyük müfterisi olarak yazar ??diyen Çakmak?ın açık beyan Fethullahçılığındaki son nokta ise CHP?nin şimdiye kadar süregelen laiklik politikasından vazgeçtiğini ifade etmesi ve Türkiye?de laikliğin tehlikede olmadığını belirtmesiydi.
Devleti kuran partideki dönüşümü sağlayacak üç ayak: Bölücülük, Fethullahçılık ve Amerikancılık birbirini tamamlıyor ve iç içe girmiş ilişkiler yumağıyla Yeni CHP dizayn ediliyor.
Özellikle Deniz Baykal?ın parti liderliğinden alaşağı edilmesiyle başlayan Ulusalcılara yönelik kıyım ve kırım harekatı sistematik bir hal aldı.
??Atatürk ilkelerinin ve Cumhuriyet?in bekçisi değilim, olmakta istemiyorum ?? diyen Prof. Dr. Sema Kaleli Bursa 1.sıra milletvekili adayı ve aynı zamanda Genel Başkan yardımcısıdır.
Yine bu bölgede geçmişte Atatürk?e karşı aldığı tavırlarla anımsanan merkez sağ kökenli adaylar listeyi oluşturmuştur.
Bu duruma tepki gösteren Atatürkçü bir CHP yöneticisi olarak öne çıkan Bursa il Başkanı Gürkan Akdoğan görevden alınmış tepkilere karşı çıkan Sena Kaleli ise ?? Bu karar MYK?nın kararıdır?? diyerek Kemalist yapıyı tasfiye sürecini savunmuştur.
Diğer şehirlerle birlikte, Bursa gibi son derece önemli ve stratejik bir şehirde estirilen siyasal terör, dönemin Bursa Milletvekili Abdullah Özer?in de tartışmaya katılımıyla aleniyet kazanmıştır.
Özer ?? Fethedilemeyen tek kale olarak nitelediğimiz CHP?yi fethetmeye dönük bir proje bu. Bu bir Amerika-Fethullah projesi. CHP? de şu anda Fethullahçılar, Dervişçiler, ikinci Cumhuriyetçiler ve Tarikatçılar var.
Bütün Bunlara karşı bizim savaş vermemiz gerekiyor. Sanıyorum bugünden itibaren bu savaş başlamıştır?? açıklamasıyla CHP içinde giderek derinleşen çatlağı işaret ediyordu.
Bu çatlak ulusalcı Kemalistlerle, gayri milli bloğu oluşturan tarikatçı, dorosçu, Tesevci ve ikinci Cumhuriyetçi paraziter akımın CHP içinde yuvalanmasıyla birlikte Cumhuriyet Türkiye?sini Rotasından çıkartma amacıyla CHP?yi AKP?lileştirerek bu sürece katkı sağlama arzusudur.