HDP İstanbul Milletvekili Celal Doğan, Türk dış politikasının Osmanlı ve cumhuriyetle birlikte temelde "Yurtta ve cihanda barış" esasına dayandığını belirtirken, Ecevit ve Demirel'in Musul için neler söyledikleriyle ilgili anılarını da ilk kez anlattı.
Celal Doğan, TBMM'de yaptığı konuşmada, AK Parti'nin dış politakasını eleştirdi. Doğan, Ak Parti'nin devraldığı dış politikanın, 2011 yılına kadar çok büyük zigzaglar çizmeyen bir anlayışla o politikaya sadakat gösterdiğini belirtirken, sıfır sorun politikasının ülkeyi "sıfır komşu" bırakacak noktaya getirdiğini belirtti. Doğan, "Siyasette insanların hayalleri ve amaçları olabilir ama bu hayaller ve amaçlar gerçeklere oturmuyorsa sonunda geldiğimiz duruma düşeriz" dedi.
Musul ve Kuzey Irak konusuyla ilgili olarak milletvekilleriyle anılarını paylaşan Celal Doğan şunları ifade etti:
ECEVİT'İN İNGİLİZ ENDİŞESİ
CHP'nin Genel Yönetim Kurulu üyesiydim. Ecevit bizim Genel Başkanımızdı. Bizi olağanüstü toplantıya çağırdı bir gün acil, şu lafı sarf etti: "Bir gün önünüze Musul ve Kerkük gelirse bunun bir İngiliz veya bobby tuzağı olduğunu asla unutmayın ve bu faka basmayın. Bir genel başkan olarak size bu vasiyette bulunuyorum." dedi. Bu da onun bir tespiti idi.
DEMİREL NE DEMİŞTİ?
Sayın Demirel'le Zincirbozan'da bulunduğumuzda bir gün dolaşıyordum, cebinde bir Serkisof saat gördüm, arkasında "Devlet Demiryolları Musul ve Kerkük" yazıyordu. "Sayın Başbakan, nedir bu?" dedim. "Bir gün buraya giremezsem, gözüm açık gider." dedi.
BÖYLESİ GÖRÜLMEDİ
Ne Ecevit, ne Demirel'in kendi şahsi düşüncelerini devlet politikası hâline getirmediklerinin de altını çizen Doğan, "Bu nedenle Sayın Davutoğlu'nun Türkiye'deki dış politikada özellikle getirmiş olduğu kendi hayallerine uygun "Nasılsa bölgenin tamamı evladıfatihanındır." tabiriyle bu konudaki bizim bu bölgede yapacağımız liderliğin kaçınılmaz olduğu inancıyla getirdiğimiz nokta hiç Türkiye dış politikasında görülmemiş, başka ülkelerin iç politikasına müdahale noktasına bizi taşımıştır" dedi.
ATATÜRK MUSUL İÇİN NE DEMİŞTİ?
Mustafa Kemal'in Musul ve Kerkük'le ilgili deyişinin bütün dünyaya mal olduğunu da hatırlatan Doğan, "Biliyorsunuz, Musul, 637 yılında İslam ülkelerinin eline geçti, uzun süre Osmanlı İmparatorluğu'nun himayesinde kaldı. Lozan'da Misakımillî'nin dışında olmasına karşın, biz, Musul meselesini ancak Birleşmiş Milletlere petrol karşılığı götürecek bir noktaya kadar taşıyabildik. Yani Mustafa Kemal'in oradaki tabiri şuydu: "Burası bölge için bir urdur." Onu bir tespit olarak koyalım" diye konuştu.
KOMŞUMUZ SURİYE'DİR, RUSYA'DIR
Komşularımızın iç politikalarına karışmanın yanlışlığına değinen Doğan şunları dile getirdi: "Bizim komşumuz Suriye'dir, doğrudur, rejimi farklıdır; komşumuz Rusya'dır, onun da rejimi farklıdır. Farklı rejimlerin başındaki devletlerin dış politikayla münasebetlerimizin iç politikalarına karıştırmamızı asla ve kata caiz kılmayacak bir anlayışla hareket etmemiz gerekirken maalesef biz, hem düşünce olarak hem fiilen bazı ülkelerin iç politikalarına müdahil olmaya çalıştık. Lafta da çok parlak laflar söyledik. Şu anda yapılan tespitler maalesef bizim dış politikada Sayın Başbakanımızın hayalci politikası ki ,dünyada hep şunu söylemektedirler: "Türkiye'nin dış politikası hayalcidir, gerçekçi değildir. Mısır'ın başına gelenlerin büyük bir kısmının bizim belki de dürtülerimizin etkisi olduğu iddia edilmektedir."
2 MİLYAR DOLARIN AKIBETİ NE OLDU?
Başbakan'ın da bulunduğu mecliste konuşmasına devam eden Doğan, " Sizin kendi ülkenizdeki bir seçime uzmanlar gönderilse, para yardımı yapılsa, onların bütün olanakları bir başka siyasi partinin kazanması için seferber edilse siz o ülke hakkında ne düşünebilirsiniz? İddia edilmektedir ki -tekzip edilmemiştir, mutlaka sizin bilginiz dâhilinde olduğunu zannediyorum ki, olmasını da dilerim; örtülü ödenek kısmını karıştırmıyorum- örtülü ödenekten 2 milyar dolar Mursi'ye yardım edildiği söylenmektedir. Bunun dışında, devletin resmen 2 milyar dolar Mısır'a yardım ettiği söylenmektedir. "Bu paranın akıbeti ne olmuştur? Hangi şartlarda Mısır'a bu paralar verilmiştir?" konusunun mutlaka bu Meclisin değerli milletvekillerinin bilgisine sunulması gerekir. İnanıyorum ki siz de muttali olduğunuz bu konularda bilgi vereceksiniz." şeklinde konuştu. Haber Merkezi
