Şimdi bu yazdığım yazı birçokları için çok komik olarak algılanacaktır. Evet yıl 2000'di. Gaziantep'te Şehit Karayılan İlköğretim Okulu'nda görev yapıyordum. Arkadaşlardan birisi telefon açarak okula terörle mücadeleden polislerin geldiğini evinde yasak diye tabir edilen kitaplar varsa bunları imha etmem gerektiğini söyledi. Afallamıştım... Ne terörü ne yasak yayını... O kadar korkmuştum ki ne yapacağımı şaşırmıştım. Hemen evde bulunan Kuran-ı Kerim dahil dini kitapları bir çuvala doldurarak, kayınpederlerin evinin odunluğuna sakladım.
Korku içinde okula gittim. Bazı sol düşünceli öğretmenlerin gülümseyerek bakışlarına aldırmadan bana telefon açan arkadaşın yanına gittim. Olayın ne olduğunu öğrenmeye çalıştım. Polisler bazı öğretmenlerin parmak izlerini alıyorlarmış...
"Neden?" diye sordum...
"Öğretmenler odasındaki aynanın tozuna birileri Arapça harflerle "Allah" yazmış ondan." dedi. Rahatlamıştım ben de önemli bir şey var zannetmiştim...
"Kim yazmış?" dedim.
"Bilmiyoruz ancak senden şüpheleniyorlar." dedi.
"Benden mi?" dedim şaşkın bir şekilde...
"Evet, senden." dedi. Gerçekten de benden şüpheliyorlardı. O zamanlar Eğitim-Sen Başkanlığı yapan Müdür Yardımcısı Mehmet Bozgeyik'in odasında bazı sorgulamalar yapılıyordu.
Evet, öğretmenler odasındaki camın tozuna birisi arpça harflerle "Allah" yazmış, odaya girip aynaya bakan ateist olduğunu söyleyen bir öğretmen bu yazıyı görmüş, müdür yardımcısına söylemiş, İlçe Milli Eğitim aranmış, onlar da aynayı korumaya almaları gerektiğini söylemişler, sonra terörle mücadeleye haber verilmiş...
Vay be!.. Sanki HİZBULLAH Operasyonu yapılıyor yani... Aynayı koruma altına almışlardı İNANABİLİYOR MUSUNU? Hem de "Allah" yazıyor diye hem de 2000 yılında... İnanılmaz gibi gözüken bu olay maalesef bu ülkede HEM DE Gaziantep'te yaşandı. Neyse ki kimse benim parmak izimi almadı. Ancak bazı bayan arkadaşların parmak izleri alındı.
Bana telefon açan arkadaş;
"....... arkadaşın evinde buluşalım mı anlatacaklarım var." dedi. Akşam saat sekiz gibi buluştuk. Arkadaş çok tedirgindi. Anlatmaya başladı. Öğretmenler odasında bir öğrenci ile konuşuyormuş. Öğrenci kendisine:
"Hocam ben Arapça biliyorum siz biliyor musunuz?" diye sormuş. Öğretmenimiz de:
"Nerden biliyorsun hadi yaz bakalım şuraya Allah" demiş. Çocuk da yazmış. Öğretmen arkadaş yanlış yazdığını görünce:
"O öyle yazılmaz böyle yazılır." diyerek öğretmenler odasındaki aynanın tozuna Allah yazmış. Meğer olayın hepsi bu kadarmış...
HİZBULLAH operasyonlarının hız kazandığı bir zamanda bizleri bu kategoride değerlendiren bazılarının başımıza örmeye çalıştığı garip ancak üzerinde derin derin düşünülmesi gereken olaylardan bir tanesiydi sadece...
Bu Ülkenin hangi badireleri atlattığını bilmeyenlere kazanılmış ÖZGÜRLÜKLER basit gelebilir ancak unutulmasın ki ÜLKE bedeller ödeyerek bu kazanımları elde etti... Unuttuk zannettiğiniz bir zamanda size tıpkı 28 Şubat Postmodern DARBESİ gibi gözünüzün için SOKA SOKA hatırlatırlar...
