1915/1921 arası yıllarda Ermeniler ne yapmıştı? Çok bir şey yapmış sayılmazlar herhalde. Şimdiki PKK ve PKK yandaşlarının yaptıkları gibi Türkleri arkadan vurmuşlardı. Vatana ihanet etmiş, işgalci düşmanlarla aynı saflarda yer almışlardı. O yılların Ermenileri Barzani zihniyetli vatan hainleriydi. Akıllarınca doğu Anadolu'yu da içine alan kocaman bir Ermeni devleti kuracaklardı. Bin yıldan beri koynuna sığındıkları Türklerin yalnızca savaşan güçleriyle çarpışmadılar. Kadınlara, kızlara tecavüz ettiler. Çocukları öldürdüler. Köyleri kasabaları basarak, toplu katliamlar yaptılar. Bu katliamlara ait toplu mezarlar hala birer birer ortaya çıkarılmakta. Türk kanı içerek sarhoş ve mutlu olan bu nesepsizlerin yaptığı insanlık dışı canavarlıkların belgeleri devlet arşivlerimizde hala saklanmakta. Her ne hikmetse kitaplaştırılıp Avrupa'nın gözüne sokmaktan çekinilmekte. Ya da bilinçli olarak görmezden gelinip, sonradan görme politikacıların AB ile arasının bozulmasından korkulmakta. Ermenilerin 1915 lerde Türklere açtıkları savaş hala devam etmekte. Yetmişlerde Avrupa'daki elçilik mensuplarımızın katliyle gündeme gelen bu savaş, daha sonra uyduruk soykırım masalıyla hala gündemde.Ermenistan ve dünya Ermenileri arkasına sopa sokulmuş Hacivat/Karagöz maketleri gibi Türkiye aleyhine dünya sahnelerinde oynatılmayı sürdürüyor. Bu maketlerin arkasındaki sopanın ucunu da AB/D tutmakta. Ermenistan bayrağındaki sembol Ağrı Dağı'dır. Ermenilerce kutsal sayılan ve Ararat olarak bilinen ağrı dağı hangi ülkeye ait? Tabi ki, Türkiye'ye, yani bize ait. Ermeni bayrağında ne işi var diye soran yok. Ne işi olduğunu söyleyelim o zaman. Bilindiği gibi Suriye Hatay'ı kendi toprakları içinde ve kendi haritasında göstermekte. Bu davranış Hatay bizim ve alacağız anlamı taşımaktadır. Yani tek taraflı savaş hali… Ermenistan Ağrı Dağı'nı kendi haritasında gösterse neyse. Haritada değil bayrağında göstermekte. Bu haritada göstermekten daha iddialı ve daha ciddi bir savaş halidir. Ülkemize yönelik PKK terörünün en sadık ortağı Ermenistan. Ermenistan bütün dünyada Türkiye aleyhinde, tarihimize ve soyumuza hakaret eden soykırım iddialarını aralıksız sürdürmekte. Bunun yanı sora, dünyada güçlü tek dostu Türkiye olan Azerbaycan topraklarının yüzde yirmisini işgal altında tutmakta. Rus ve AB/D destekli savaşla, Nahcivan üzerinden Azerbaycan ve Türk Cumhuriyetlerine bağlanan tek Türkiye kapısını İran sınırına kadar inerek kapatan bir piyon... Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Erivan'da maç seyrederek Ermenistan, AB ve ABD ye jest yapmak istemekte. Hatırlarsanız yakın tarihte Van Gölü'ndeki Akdamar Adası üzerinde bulunan harabe Ermeni kilisesi, savaş yıllarında Ermeni vahşetine tabi olan Müslüman Türk halkının vergilerinden trilyonlar ödenerek tamir edilmişti. Bu kilisede ayin yapacak bir tek Ermeni yok. Kilisenin açılışına Ermenistan Cumhurbaşkanı ile diğer devlet erkânı çağrıldığı halde hiç biri gelmedi. Sadece protesto etmediler.(!) Gaziantep'ten biraz daha fazla nüfusa sahip, tarih sapığı bu ülkede, jest olsun diye Cumhurbaşkanımız maç seyredecek. Ancak, bu jest bir işe yaramaz. Ermenileri memnun etmez. Ermenistan memnun edilmek isteniyorsa, Sayın Gül beraberinde şunları da götürmelidir. Kars-Erzurum-Hakkari üçgeninin Ermenistan'a bırakıldığını belirten devlet kararı. Ermeni soykırımının kabulünü belgeleyen TBMM kararı ve özür belgesi. Ermenistan'a savaş tazminatı ödemeyi kabul ettiğimizi gösteren karar belgesi Bunlar da yetmez. Sayın Gül Ermeni Soykırım Anıtına çelenk koyup, saygı duruşunda bulunmalı. Ermenistan'a uygulanan ambargo kaldırılmalı. Azerbaycan'a Türkiye'nin savaş ilanı belgesi Ermenistan Cumhurbaşkanının cebine konmalı. Bunlar yapılmadan Ermenistan'a yapılan jest(!) havada kalır.
Bir şey daha var. Sayın Gülün Ermenistan'a maç seyretmeye gitmesiyle Fatih Sultan Mehmet'in Roma yakınlarındaki küçük bir kasabaya gladyatör dövüşü seyretmeye gitmesi aynı şeydir. Maçı tersinden okudum ÇAM oldu. Ve aklıma hemen çam devirmek deyimi geldi… Ermeni vahşetini yaşayan halkın (Cumhurun) başkanı bunu asla yapmamalıydı.