Bütün yaşamını Kürtlerin Türklüğüne adayan Prof. Dr. Fahrettin Kırzıoğlu, aynı zamanda 1944 yılında Türkçülük davasının bir numaralı sanığı olan Prof. Dr. Zeki Velidi Togan'ın asistanıydı.

Giderek bir tutku haline gelen Kürtlerin Türklüğüyle ilgili olarak sayısız konferans vermiş, çok sayıda makale ve kitap neşretmiştir.

'Dağistan-Aras-Dicle-Altay ve Türkistan Türk Boylarından Kürtler' adlı kitabında şunları ifade ediyor.

' Bir dönem üyesi bulunduğum Türk Dil Kurumu'nun çıkarmış olduğu Derleme Sözlüğünde çalışırken, Hakkari'den Edirne'ye, Artvin'den Muğla'ya, özellikle Doğu Anadolu'da üzerinde yüründüğü zaman batmayan kar'a, çıkarttığı sesten dolayı 'kürtlük' denildiğini tespit etmiştim. Orta Anadolu'da kurtluk diyorlar... Dağların kuzey kesimlerinde olan yatkın ve boncuklaşmış kara 'kürtün, kürtlük, kurtluk' vs. denildiği bilinmektedir. Anadolu'da ve Azerbaycan'da 'kürt'ün kar anlamına geldiğini çoban takviminden anlıyoruz.' (sayfa 173)

Kürtlerden 'Kürttürkleri' şeklinde bahseden Kırzıoğlu aynı kitabın 6.sayfasında ise Yenisey Yazıtlarındaki anıta kazınmış sözleri şöyle aktarıyor.

'Ben Kürt İlhanı Alp Urungu'yum. Altından yapılmış okluğumu bağladım belime. Devletim ve milletim, ben 49 yaşında öldüm.'

Yine adı geçen kitabında Batı Türkistan, Horasan, Macaristan, Dağistan, Tuna Boyu ve Afganistan'da binlerce yıldır Kürtürkleri'nin yaşadığını belirten Kırzıoğlu, Kurmançların Saka/Karduk Türkleri olduğunu iddia ediyor.

İlginç ifadelerden biri de '1918'de Macaristan'dan alınıp Romanya'ya verilen Erdel Bölgesi'nde yaşayan Sekel Türkleri'nin arasında bir Kürt oymağı vardır. Sekeller kendilerini 5.yy'da Avrupa'ya gelen Atilla'nın ordularından kalma sayarlar'(sayfa 175)

Kırzıoğlu, Kürtçe'de yer alan bazı kelimelerin Türkçe olduğunu belirtiyor ve bazılarını şöyle sıralıyor. 'Ağa,apo (amca), bab(baba), bay,beşik,memik (meme), karavaş (cariye), keki (kardeş,ağabey), tire (küçük oymak), baran(koç), erkeç(erkek keçi), kısır, kepenek(kelebek), sirke,şişek (iki yaşında koyun) (sayfa 176)

Kırzıoğlu (1917-2005) Ermeni örgütlerinin Türkleri katlettiği bir kaç-kaç sırasında Kars merkezinden ayrılarak yerleştikleri Susuz'un Mamaş köyünde doğmuştu.

Ermeni ve Rus düşmanlığına ait katliam ve işgal hikayeleriyle yetişen Kırzıoğlu'nun Türkçü Kürt kimliğiyle birlikte yaşadığı ve tanık olduğu olayların ruh ve fikir atlasının oluşmasında önemli etkileri olduğu muhakkak.