İSYANLARIN ANA KARAKTERİSTİĞİ : İŞBİRLİKÇİ GENETİK YATKINLIK

Döneme ait raporlarda ve günümüz konjoktürü içinde birer tarihi belge niteliği taşıyan makalelerde İngiliz emperyalizminin Irak'a yerleşmesi ve Irak'ın kuzeyinde bir tampon Kürt devleti kurma planı üzerinde duruluyor. Gerçekten de o zaman (1911-23'ler) İngiltere Şeyh Mahmut Berzenci ile anlaşarak Süleymaniye merkezli bir 'Kürdistan Emirliği' kurmuştur. Sovyetlerin bütün görevlilerinin ortak tespiti, İngiltere'nin hedefinin, Irak'ın kuzeyindeki bu 'tampon devleti' İran ve Türkiye'ye doğru genişleterek Sovyetler Birliği'ni güneyden kuşatmak ve Azerbaycan petrollerine ulaşmak olduğudur. Dolayısı ile Ankara'da Kemalist hükümetin varlığı ve güçlenmesi son derece önemlidir.
Aynı şekilde raporlarda, İngiltere'nin daha genel hedefinin ise, Afganistan'daki Nadir Şah ve İran'daki Rıza Şah yönetimlerini iç çatışmalar çıkararak teslim almak ve Türkiye'nin parçalanması ile ortaya çıkacak büyük bir 'Kürdistan' ile Sovyetler Birliği'ni güneyden 'tampon devletler'le kuşatmak olduğu söyleniyor. Aradan yarım yüzyıl geçti. İngiltere'nin 'tampon devletler kuşağı'nın yerini ABD'nin 'yeşil kuşak' projesi aldı. İngiltere 'tampon devletler' kurmada başarılı olmadı, ama 50 yıl sonra ABD 'yeşil kuşak'ta belli ölçüde başarılı oldu.
Irak'ın kuzeyindeki o günün 'tampon devleti', bugün 'kukla devlet' olarak yeniden sahnede. Aradan 70 yıl geçtikten sonra 1990'larla birlikte, Türkiye'nin parçalanmasıyla büyütülecek 'İkinci İsrail' gündeme geldi ve hl gündemde.


SOVYETLERİN ÖNGÖRÜSÜ
Sovyetler Birliği devlet görevlileri ve uzmanlarının öngörülerinin bazıları gerçekleşti, bazıları ise gerçekleşmedi. Birinci olarak İngiltere Kürt sorununu kullanarak Musul Petrolleri sorununun kendi lehine çözülmesini sağladı (1925). Tampon devleti büyütüp 'Büyük Kürdistan', İran ile Afganistan'ı da bölüp 'tampon devletler' haline getirmek hedeflerine ise ulaşamadı. Çünkü bir emperyalist olarak İngiltere artık inişe geçmişti ve böylesine büyük bir projeyi hayata geçirebilme kudretinden her geçen gün uzaklaşıyordu. Ve daha da önemlisi 1930'larla birlikte hemen yanı başında varlığını tehdit eden büyük bir bela yükseliyordu: Hitler Almanyası. İngiltere'nin Almanya'dan gelen tehditle uğraşmaktan, Sovyetlerin güneyinde bir 'tampon devletler' kuşağı oluşturmaya mecali kalmamıştı.

GÜRCÜ KOMÜNİSTLERİN KARŞI DEVRİMCİ KÜRT İSYANLARINA CEVABI

Gürcistan Komünist Partisi'nin yayın organı Zarya Vostoka(Doğunun Şafağı)'da, Şeyh Sait isyanının cereyan ettiği günlerde, 14 Mart 1925'te yer alan bir değerlendirmedeki şu satırlar, son derece çarpıcıdır: 'Türk Hükümeti, sadece kağıt üzerinde değil, fiili olarak da isyanı kesinkes ortadan kaldırmakta haklıdır. Türkiye'deki karşıdevrim amansızca ve demir yumrukla ezilmeli, çökmekte olan bütün eski kalıntılar tekrar ayaklanmadan Türkiye'den kazınmalıdır. Türk milliyetçileri, bütün karşı devrimcileri korkudan titretecek kitlesel terör uygulanmadan meselenin aşılamayacağını bilmelidir. Ayrıca liderleri tarafından aldatılmış basit Kürt göçebelerin dışında isyanla ilişiği olan hiç kimseye acınmamalıdır.'