Müsaadenizle bu hafta spor yazacağım.. Spor derken konumuz tabii ki Gaziantepspor olacak.. Çünkü bu konu şu anda 7 den 77 ye herkesi ilgilendiren sorun haline geldi.. Haliyle beraberinde yaşanan gerçeklerle birlikte bundan sonra nasıl bir yol haritası çizilmeli, ona değineceğim.. Gaziantepspor derken öncelik elbette ki Ağabey İbrahim Kızıl ile Mustafa Kızıl’ın 13 yıldan beri yönettiği ve adı Gaziantepspor olan kulüp.. Sonradan adını değiştiren Büyükşehir Gaziantepspor’a da değineceğim tabi ki bu köşemde..Gaziantepspor dediğimiz, hani şu bir zamanlar tüm Gazianteplilerin herşeyi olan, hepimizin gönül verdiği, sevgili saydığı, evlerin ailelerin, çocukların vazgeçilmezi, antrenmanlarını dahi kaçırmadığı, efsaneleşen Gaziantepspor.. 3. ligden başlayan yolculuğunda, Abdülkadir Konukoğlu ve rahmetli Saip Konukoğlu döneminde Türkiye 1. Ligine çıkan Gaziantepspor.. Özellikle Celal Doğan dönemiyle birlikte ilk olarak İnter Toto kupasıyla Avrupa kapısını açan, sonra efsane Roma’yı yenerek tüm dünyaya adını ezberlettiren, kupalarda turlar atlayan, Türkiye liglerinde dört büyüklerin belalısı olan, Kamil Ocak’a gelen tüm rakiplerin çekinerek karşısına çıktığı Gaziantepspor.. Alt yapısıyla Türkiye’ye örnek olan, yapılan tesislerle, getirilen sistemle, yapılan akıllı transferlerle futbolcu fabrikası haline gelen Gaziantepspor....Ve 2004 yılında Celal Doğan’ın Büyükşehir Belediye Başkanlığını kaybetmesiyle birlikte İbrahim Kızıl’a bıraktığı Gaziantepspor.. O TAKIM NE HALLERE GETİRİLDİİkisi arasında o kadar fark yaşandı ki, inanılır gibi değil.. Ben dahil tüm spor adamları ve kenti yönetenlerin, salt Gaziantepspor efsanesi yaşatılsın, yürütülsün, başarılı olsun diye Kızıl yönetimine destek verdiğimiz kulübün, 13 senede bu hallere düşürülmesini elbette üzülerek seyrediyoruz.. Hemen belirteyim, ilk 2 yıl içerisinde yanlışlıkları farketmiş ve önce uyarılar sonra eleştiriler getirerek hataları kamuoyuna duyurmaya çalışmış, şehri yönetenlere ve Milletvekillerine gelen tehlike için dikkat çekmiştim.. Tabii bunun karşılığı olarak ilk önce maç naklen yayınlarında Gaziantep’te bir ilki gerçekleştirerek 6 yıl yorumculuk yaptığım LİG TV’den Gaziantepspor’u yönetenlerin talepleri üzerine uzaklaştırılmış, sonra da eşimle birlikte saldırıya uğramıştım.. İftiralara maruz kalmış, satılık kalem yapılmış, bazı gazete ve televizyonlara dağıtılan zarflar sonucu aleyhimde haberler yaptırılmış, yazılar yazdırılmış, olmadık hakaretlere maruz bırakılmıştım.. Ne var ki, şehri uyandırmaya yetmemiştim.. Şahsıma atılan iftiralara maddi desteklerle inandırılan özellikle yerel medyanın önemli kesimi, aleyhimde yapmadık ahlaksızlığı bırakmamıştı.. Her ne kadar sonradan özür dilendi şahsıma yapılanlar için itiraflarda bulunuldu ama benim ve ailemin çektiklerimi unutmamıza imkan yok elbette..GAZİANTEPSPOR=SİYASET YAPILDISon yıllarda herkes yavaş yavaş uyanmaya başladı.. Çünkü Gaziantepsor kötü yönetiliyordu.. Mutlaka değişim ve hareket gerekliydi.. Bir ara Sayın Fatma Şahin’in Bakan iken harekete geçmesine karşılık istenilen sonuç çıkmadı. Çıkamazdı çünkü işin içine siyaset çoktan sokulmuştu.. Gaziantepspor=siyaset olmuştu.. Kulübü yönetenler İktidar partisinin içindeki farklı yapılanmalardan istifade etmiş, güçlü olan kanadın yanında yer almıştı.. Haliyle kendilerini adeta dokunulmaz kılmıştı.. Hatırlanacak olunursa, bu teşebbüsten önce mali işlerdeki karışıklık- kulübü zarara sokma- kulübün parasını şirketlere aktarma ve sahte faturalar kullanma iddialarıyla hakkında açılan davalar sonucu tutuklanarak cezaevine bile bile girilmişti.YENİ SAYFA AÇILABİLİRDİ ONU DA YAPMADILARO dönemde insani olarak üzülmüştük elbette.. Ne olursa olsun şehrin adını taşıyan bir kulübün başkanı ve yöneticileriydi nihayetinde.. Sonra biliyorsunuz serbest bırakıldılar.. Gönül isterdi ki, ondan sonra geçmişte yapılanlar geride bırakılsın, şehirle bütünleşilsin, Gaziantepspor’a gönül verenlerin küskünlüğünü giderecek hamleler yapılsın.. Doğru transferler yapılsın, sürekli küme düşmeye oynayan takım değil, eskisi gibi zirveyi zorlayan bir takım haline dönüşülsün.. Unutulan ve angarya görülen alt yapıya önem verilsin, taraftarlarına hiç değilse sahaya girecek kolaylıklar sağlayan teşebbüslerde bulunulsun.. Sürekli didişmenin fayda getirmeyeceği görülsün, yepyeni bir sayfa açılsın.. Bu düşünceyle hareket edilmesi gerektiğini söyledik yazılarımızda, bir araya geldiğimizdeki konuşmalarımızda.. Sadece biz değil aslında tüm şehir aynı düşünceyi taşıyordu..KULÜBE KİMSEYİ ÜYE YAPMADILARİnanırmısınız, tüm bu düşünceler, iyiniyetli yaklaşımlar her seferinde ters tepti. Gaziantepspor birkaç maç iyi sonuç aldı, yönetim havalara girdi, burnundan kıl aldırmadı.. Kimseyi takmadı, uyarıları ciddiye almadı, bunlar farklı maksatlara çekilmeye çalışıldı, hatta işin içine ırkçılık bile sokuldu.. Tam tersi kötü sonuçlar alındığında bu sefer herkesten destek istenmeye başlandı.. Vilayet ve Büyükşehir’in kapılarını maddi destek için aşındırdılar.. Odalara gittiler.. Nitekim takım küme düşmesin diye belli aralıklarla paralar toplandı.. Ne varki, azıcık toparlanıldı bu kez yine eskisi gibi oldular. Şehirde kulübe üye olmak isteyenleri üye yapmadılar. Odalar üye listeleri verdi geri çevirdiler.. Mevcut üyelerin çoğunu çıkarıp, Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinden yüzlerce kişiyi üye yaptılar.. BEN DAHİL ÇOK KİMSE MAÇLARA GİTMEMEYE BAŞLADI…Ve sonuçta herkesi bıktırdılar.. Taraftarlar maça gitmeyi bıraktı. Bekli bilmiyorsunuz ben 6 sene önce yazmıştım ve o tarihten beri maçlarına gitmiyorum. Sadece bir seferinde hayati derecedeki önemli Antalya maçı için arkadaşların ısrarıyla gittim desteğe.. O dönemden beri sadece televizyondan seyrediyorum Gaziantepsporun maçlarını.. Benim gibi binlerce insan aynı şeyi yapıyor aslında.. Yani işin doğrusu gerçek Gaziantepspor sevdalılarını takımdan soğuttular.. Hatta bir keresinde yazdığım gibi Gaziantepspor sevgimi duvara astım.. Sadece biz değil tabii.. Sonunda Vilayet başta olmak üzere belediyeler, odalar, iş dünyası, sanayicisi dahil herkes bıktırıldı.. Yoruldu herkes çünkü.. Bunun içindir ki, destek elini çektiler hepsi de.. Şu anda kendi başlarına bırakıldılar.. Onun içindir ki, geçtiğimiz günlerde akıl dışı bir basın bülteni yayınladılar.. Bunun özeti, şehirle gemileri yakmaydı.. Güya birliktelikten bahsediliyordu bültende ama içeriğinde bir zamanlar kendilerine el uzatan destek veren herkese suçlama vardı..ARTIK SPORSEVERLER BIKTI, YORULDU, VAZGEÇTİBence galiba artık bu işin sonuna gelindi.. Şu anda karşımızda Kentin adını taşıyan ama Gaziantep’ten uzaklaştırılan bir kulüp var.. Bunu herkes dile getiriyor zaten.. Sporseverlerin yüzde 90'ı yönetimi istemiyor görüntüsü hakim.. Tribünlerde tepkilerin yanısıra, hiç tasvip etmediğim küfürlerin çoğalmasına rağmen kulüp başkanının asla bırakmayacağını deklere etmesi, bu şehri yönetenlere bir işaret olarak görülmelidir diye düşünüyorum.. Şunu net olarak söylemeliyim ki, bazı çevrelerin harekete geçmesini istediği Sayın Vali Ali Yerlikaya ile Sayın Fatma Şahin’in yasalar çerçevesinde hareket etme mecburiyeti, kulübe el koyma veya kayyum atama yöntemlerini imkansız kılıyor.. O zaman geriye farklı formüller kalıyor..BÜYÜKŞEHİR'DE YANLIŞLAR YAPTIBunlardan en önemlisi, şehirde faaliyet gösteren iki profesyonel kulüpten birisini güçlendirip, sporseverlerin eski Gaziantepspor havasını koklayabileceği bir kulüp haline dönüşmesi için kolları sıvamak olacaktır.. Şahıs kulübü haline dönüştürülen kulübün yerine, kentin kulübü olabilecek bir takım yaratmak için son derece profesyonel bir kuruma dönüştürülmesi için çok ciddi bir çalışma yapılmasının zamanı gelmiştir. Büyükşehir aslında bu yönde önemli bir adım atmıştı ilk başlarda.. Ama nedendir bilinmez, yanlış hamleler, hatalı transferler, şehirde o zamanlarda yaşatılan heyecanın çabuk sönmesine yol açmışlardı. Bu sezon da yine yanlış tercihler nedeniyle çok sayıda transfer yapıldı. İtiraf etmem gerekir ki, Gaziantepspor’un yaptığı transfer yanlışlarının ötesine bile geçildi neredeyse.. Neyse ki Sayın Fatma Şahin işin farkına vardı ve kaybolmaya başlayan alt yapıyla birlikte profesyonel kulübün daha işlerlik kazanması için harekete geçti.. YEPYENİ BİR OLUŞUMA İHTİYAÇ VARAslında şimdiki duruma göre, iki profesyonel kulübün birleştirilmesi ve tek yürek, tek bilek olunmasını isteriz ama, şu pozisyonda bu düşünce imkansız görünmektedir..Bu nedenle son derece hassas davrandığını gözlemlediğim Sayın Vali Ali Yerlikaya’nın, şehirde yaşayan herkese “BENİM TAKIMIM” diyebileceği bir kulübün vücut bulması için önemli görevler düşüyor.. Şimdiden kolların sıvanarak, profesyonel yaklaşım sergilenerek, alt yapısıyla, yarışmacı takım olarak yine Gaziantepspor adını taşıyacak bir oluşumun gerçekleşmesi şehirde herkesi memnun edecektir.. Yeter ki hata yapılmasın, yeter ki şehir halkıyla bütünleşecek hamleler yapılsın.. Unutulmasın ki, bu şehirdeki sporseverler iyi yönetilecek ve adı Gaziantepspor olacak takımla bütünleşmenin hasretiyle yanıp tutuşmaktadır..Doğru adım, doğru tespitler, doğru hamleler, sadece ekonomik gücü olanın sözünün geçtiği değil, sporun ruhunu bilenlerin de içerisinde olabileceği bir oluşum, Gaziantep’teki spor bütünlüğünü sağlayacak en önemli bir hamle olacaktır..HEPİNİZE İYİ HAFTALAR