*Türkiye'de çiftçiyi buğdayla tekrar barıştırmalıyız, buluşturmalıyız*Türkiye'de bir dekara 400 kilo, Avrupa'da 1 tonun üzerinde verim alınıyor*Türkiye 20 Milyon yerine 25 milyon ton buğday üretme hedefini koymalı*Ekim ayı olmadan önce buğday müdahale alım fiyatı açıklanmalı*TMO'nun elinde 3.5 milyon ton buğday var. Bu stok bize yetmez*Un fiyatlarındaki artıştan dolayı yıl sonunda mutlaka ekmeğe zam gelecek Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) elinde 3.3 Milyon ton buğday kaldığını belirten Erhan Özmen, 10 aylık sürede bunun Türkiye'ye yetmeyeceğini söyledi. Özmen en az 2 veya 3 Milyon ton buğday ithalatı gerektiğini dile getirirken, iç piyasada buğday üretiminin de artırılması için bugünden harekete geçilmesi gerektiğini söyledi. Çiftçinin buğdayla barışması gerektiğini, bunun içinde Ekim ayından önce daha çiftçi tarlasını ekmeden buğday alım fiyatlarının açıklanması ve çiftçinin hemen tarlasına koşarak buğday ekmesi gerektiğini belirtti.TÜRKİYE 1 AYI ÇOK İYİ DEĞERLENDİRMELİTürkiye'de yeni buğday hasadının 2019 Hazian ayında yapılacağını belirten Erhan Özmen, "Ancak Haziran 2019'da biçeceğimiz buğdayı 1 ay sonra ekmeye başlayacağız. Bunun için Türkiye'nin bir karar vermesi gerek. Siyasi otoritelerimiz, kamu otoritelerimiz, Türkiye'nin etrafı sorunlarla dolu bir coğrafyada buğday stoklarının, bu stokların çok üzerinde olması gerekir. Türkiye'nin 1 ayı iyi değerlendirmesi gerek. Ekim ayında çifçi tarlaya girdiğinde buğday ekmeli. Açıklanan rakamlardan dolayı çiftçi buğdaya karşı soğuk. Türkiye çiftçisini buğdayla barıştırmalıyız, Türkiye çiftçisini buğdayla tekrar buluşturmalıyız" dedi.DÜNYADA REKOLTE DÜŞTÜDünyada buğday stoklarının 26 günlük kaldığı yönündeki iddiaların doğru olmadığını belirten Özmen, "Böyle bir şey yok. Dünyada 716 milyon ton buğday üretiliyor. Ve dünyada 734 milyon ton buğday tüketiliyor. Dünya 174 milyon ton birbirine buğday satıyor. Ve dünya 250 milyon ton buğdayı stokluyor. Bu buğday stokunun 115 milyon tonunu Çin tutuyor. 135 milyon ton ise 195 ülkenin stoklarıdır. Dünyayı karamsarlığa iten şey buğdayın bir önceki yıl 758 milyon ton üretilirken, bunun bu yıl dünyadaki kuraklıklardan dolayı 716 milyon tona düşmesidir. 40-42 milyon ton geçen yıla göre dünyada rekolte düşüklüğü var" dedi.MISIR BUĞDAYIN 3 KATI VERİM VERİYORTürkiye'de 20 milyon ton buday üretildiğini, çiftçinin buğdaydan soğuduğu için mısıra yöneldiğini belirten Özmen, "Mısır rekoltesi buğday rekoltesinin 3 katına çıktı. Bunun içinde bir müdahalede bulunulması gerekir. Türkiye'de bir dekara 400 kiloğram buğday alınırken, 1500 kiloğram mısır alınıyor. Mısır üreticisi hem buğdayın 3 katı verim elde ediyor. Bu durum mısır üreticisinin inanılmaz hoşuna gitti. Ama bu buğdayın aleyhine" diye konuştu.SURİYELİLERLE BİRLİKTE YILLIK 13 MİLYON TON UN KULLANIYORUZTürkiye'de üretilen 20 milyon ton buğdayın her ay 1 milyon tonunun unlu mamülllerde kullanıldığını dile getiren Özmen, Suriyelilerle birlikte yıllık 13 milyona yakın unlu mamül tüketir hale geldiğimizi belirtti. Özmen, "3 milyon ton makarnalık ve durum buğdayı üretiyoruz. 2 milyon ton buğday yem sanayine gidiyor. Ürettiğimiz buğdaydan 1 milyon 300 bin ton tohumluk buğday elde ediyoruz. Hasat sırasında yaklaşık 500 bin tonda fire veriyoruz" dedi.TÜRKİYE MAKARNA İHRACATINDA DÜNYADA 2. SIRADADünyada 11 milyon ton un ticaretinden 3.5 milyon tonunu Türkiye'nin yaptığını, dünya makarna ticaretinde İtalya'dan sonra Türkiye'nin 1 milyon 200 bin ton makarna ihracatıyla dünya ikincisi olduğunu da söyleyen Özmen, "Bulgurda ise 250 bin ton ihracat yapıyoruz. Toplamda un, makarna ve bulgurda 5 milyon ton ihracatımız var. Bunun buğday karşılığı 7 milyon ton. Yurtdışından 7 milyon ton buğdayı ithal ediyoruz ve 5 milyon ton un, makarna, bulguru dünyanın 100 ülkesine ihraç ediyoruz" diye konuştu.İŞTE UN VE BUĞDAYDAKİ ARTIŞBuğday fiyatlarının 10 yıllık fiyat artışlarını değerlendiren Özmen, "2009'da buğdayın tonu 550-590 TL ton iken bugün 1.450 TL. Yüzde 155 artış var. 50 kilo unun fiyatı 2009'da 46 lira bugün 95-100 lira arasında. Undaki artış ise yüzde 110. Ekmekte ise 2009 yılında 300 gram francala 70 kuruştu. Kilosuna 2.3 TL ödüyorduk. Bugün 1 TL'ye 200 gram ekmek alırken 5 TL ödüyoruz. Yüzde 117 artış var" dedi.SEKTÖRDE TEKELLEŞME YOKTürkiye'de buğday işletme kapasitesinin net 40 Milyon ton olduğunu belirten Özmen, un sanayisinde yoğun rekabet olduğunu belirtti. Özmen, "Bu nedenle ne tekelleşme, ne kartelleşme olabilir. 40 Milyon kapasitesinin 18 milyon tonu Gaziantep'te. 13 Milyon Türkiye için 5 milyon ton yurtdışı için üretiyoruz. Un sanayisinde 3.5 Milyon ton Konya, ikinci sırada Mardin'de 3 milyon 250 bin ton, Gaziantep'te 2 milyon 800 bin ton kurulu kapasite var. Türkiye kapasitesinin yüzde 7'si Gaziantep'te. Mardin Türkiye lideri, un ihracatının yüzde 30"unu yapıyor. İkinci sırada İstanbul, üçüncü sırada Gaziantep geliyor" dedi.HÜKÜMETTEN TALEP VE RİCAMIZ BU1 ay sonra Türk çiftçisinin sahaya ineceğini belirten Özmen, "Türkiye'nin tekrar buğday rekoltesi elde etmesi için hasada girmesi için 9 ay var. 9 ay sonra hayırlısıdır dememeliyiz. Türkiye bugün buna karar vermeli. Türkiye'de ilk defa siyasi otoriteden, kamu otoritesinden talebimiz ve ricamızdır. Türkiye'de ürün hasılatına başlandığı zaman tarlaya girmeden önce taban fiyatları açıklanır. Veya hasat sırasında müdahale alım fiyatları açıklanır. Türkiye bugün yeni birşey yapsın. Ekim ayı olmadan önce müdahale alım fiyatını açıklasın. Çünkü Türkiye'nin dünya ile arasındaki fark açık" dedi. 20 MİLYON TON DÜNDE KALMALIYeni sorunlar yaşamamak için Türkiye'nin buğday üretimini artırması gerektiğini söyleyen Özmen, "Bulunduğumuz coğrafya, mısırın buğdaya karşı inanılmaz yüksek verimliliği ve kur farklarından dolayı ithal ettiğimiz ülkelerde yüzde 50'ye varan fiyat farkları ortada. Yarın yeni sorunlar yaşamamak için Türkiye'nin buğday üretimini artırması lazım. Türkiye 80 dekarın üzerinde değil 100 milyon dekara buğday ekmeli. Türkiye sertifikalı tohum ekmeli. 20 milyon ton dünde kalmalı. Bugün yarın için yeni şeyler söylememiz lazım" dedi.ÇİFTÇİ TARLAYA KOŞMALIAB'de, Rusya'da dekarda 1 tonun ürerinde çiftçinin buğday elde ettiğini, Türkiye'de ise bu oranın 1 dekara 400 kilogram olduğunu belirten Özmen, "Alım fiyatı ekimden önce açıklanmalı. Ve dünya fiyatlarını revize edecek şekilde açıklanmalı, aksi takdirde dünyanın ürettiği buğdayı onların fiyatlarıyla alacağız. Öyle bir fiyat açıklanmalı ki, çiftçi açıklamadan sonra sertifikalı tohum almaya gitmeli ve tarlaya koşmalı. Böyle sorunlu coğrafyada TMO'nun elinde çok stok olmalı. Buğday ihtal edip ihracat yapacağımıza kendi buğdayımızı ihraç etmeliyiz. Türkiye artık çıtayı yükseltmeli. 20 Milyon yerine 25 milyon ton buğday üretme hedefini koymalıdır" diye konuştu.TMO 2 VEYA 3 MİLYON TON BUĞDAY İTHAL YETKİSİ ALMALIKalan 10 ayın iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Özmen şöyle konuştu:"TMO'nun elinde 3.5 milyon ton buğday var. Bu stok bize yetmez. Spekülasyonlar yaşıyoruz. Yetmediğini görüyoruz. Hasattan yeni çıktık. TMO Bakanlar Kurulundan 750 Bin ton ithalat yetkisi aldı. Bu yetmez. Ancak 750 bin tonun bir an önce alımına çıkması lazım. Hemen akabinde kamunun dışında tüccarın elindeki veya ithalatçıların elindeki buğday akışının devamı için 2 veya 3 milyon ton buğday ithalat yetkisi alınmalı. Kamudan beklentimiz bu"EKMEK MUTLAKA ZAMLANACAKUn fiyatlarındaki artıştan dolayı yıl sonunda mutlaka ekmeğe zam geleceğini belirten Özmen, "Domino etkisi gibi. Fırıncıların hepsi zarar ediyor. Tamam fırıncı esnafımız fedakarlık yapıyor. 95 TL'den 5 milyon çuval un satacağımızı taahhüt ettik. Bu bir sosyal sorumluluktur. Fırıncı arkadaşlarımız zor durumla karşı karşıya. Gaziantep'te 250 gram francala 1 liraydı. Türkiye'de 200 gram francala 1 liraydı. Bakanın söyleminden sonra francala sektörü kendi hakkı olan 50 gramlık bölümü çekerek normal Türkiye standartlarına getirdi" dedi. Meral KINACILAR