Öyle bir maç ki, neresinden başlasam, hangisini yazsam bilemiyorum..

Maça iyi başlayan ama sonrasında oyunu kendi yarı alanında kabul eden, ama ilk yarının sonuna doğru bulduğu golle soyunma odasına moralli giden bir Gaziantepspor..

Devrede 15 dakika dinlenmeden sonra, "Acaba yine Mersin ve Fener maçındaki gibi çekilirmiyiz"diye korkuyla baktığımız ikinci yarının hemen başında, beraberlik golünü yiyerek hepimizi kahreden bir takım..

Ancak ilerleyen dakikalarda sahaya iyi yayılan, iyi pas yapan, pozisyon üreten vede Sapara ile başlayıp Bekir ile devam eden, kaleci Cenk'in hatasıyla Sosa'nın attığı golle hepimizi havaya sıçratan galibiyet golünün gelişi..

2-1'den sonra Beşiktaş'ın demoralize olması.. Gaziantepspor'un saha içinde oyuna tamamen hakim olmaya başlaması..

Ve bu dakikalarda Gaziantepspor teknik direktörü Abdullah Ercan'ın saçma sapan oyuncu değişikliği ile takımın düzenini bozmaya kalkışması..Hazır olmayan daha takım arkadaşlarının adını bile bilmeyen Turgut Doğan Şahin'i oyuna alarak, Kızıl kardeşlere yaranmaya kalkışması..

Ve bu dakikadan sonra Beşiktaş'ın defansının rahat nefes alarak Gaziantep kalesine yığılmaya başlaması.. Hakemin tribünlerin etkisinde kalmaya başlaması..Beşiktaş'ın beraberlik golünü atması..Gaziantepspor'un 3 puan derken 1 puana razı oyun anlayışına başlaması..Beşiktaş'ın bundan istifade hakemi de etkileyerek tekme yumruk ne varsa hepsini kullanmaya başlaması ve kalemizde uzatmada ofsayt olduğuna kesin emin olduğum gol..

İnanın hiçbir maçta bu kadar isyan etmedim..Kim ne derse desin biz bu yenilgiyi asla haketmedik..

ZAYİAT BÜYÜK

Öyle büyük hasar verdik ki, üzülmemek elde değil.. Bir kere bu maçta sadece 3 puan kaybetmedik..O kadar cezalı verdik ki, Elyasa, Emre, Bekir Ozan ve yeni prens Turgut, pazar günü takımda yerini alamayacak..Dany ise sakatlığı yüzünden oynarmı oynamaz mı bilemiyorum..