Türkiye yandaş medyalar ne derse desin kötü günler geçiriyor ve bu günlerden daha kötü günlere gebe bir vaziyette genel seçimlere doğru hızla yaklaşıyor. Bir zamanlar terör örgütüyle müzakere eden şerefsizdir diyenler, terör örgütüyle müzakere sonuçlarını, SAYIN ÖCALAN yoldaşlarının açıklamalarını, mektuplarını hem de DOLMABAHÇE SARAYInda bunu pişkin pişkin yaparken,yüzleri de kızarmıyor,utanmıyorlar da…

Onlar bölücülerle ,bebek katilleriyle kol kola gezedursunlar bu ülkeye canını vermeye hazır vaziyette bekleyen, adeta bu ülkenin sigortası olan Milliyetçi Türk Gençliği var olduğu sürece bunların emellerine ulaşabileceklerini pek sanmıyorum.

Bu ülkenin sigortalarından kastım, sigorta primini 70-80li yıllarda peşinen kanlarıyla yatırmış olan bir hareket, Ülkücü Türk Gençliği Hareketi ve bu davaya baş koyan, vatanını milletini canından çok seven vatan sevdalılarıdır.

Bu hareketin içinde yer alan, kendileri gibi genç yürekleri arkasına alan Gaziantepte bu gençlik hareketi üzerinde etkisi olduğunu düşündüğüm 2 kişiyi bu hafta sizlere tanıtmak istiyorum.

Bu haftaki ilk konuğumuz Gaziantep Ülkücü İşçiler Derneği Başkanı Sayın Ökkeş Öztürk… Hareketin içinde çocukken girip, çekirdekten yetişen, gönlü vatan sevdasıyla dolup taşan, bulunduğu makamı hak eden ve Gaziantep kamuoyunda önemli çalışma ve etkinliklerle ses getiren birisi olarak gönüllere girmeyi başardı. Gaziantepli milliyetçi gençlerin sevdiği, saydığı, makamından ziyade onların içinden, onlar gibi düşünen birisi olarak öne çıkan, benim de her zaman takip ettiğim,takdir ettiğim güzel bir insandır.

Hemen diğer konuğumuza geçecek olursak, hem sanal ortamda hem de fiiliyatta bir fenomen haline gelen Sayın Veysel Horoz hakkında sizlerle birkaç şey paylaşarak neden bu iki güzel insanı bu hafta sizlerle paylaştığımı yazımın sonunda açıklayacağım. İsterseniz Veysel Horoz,kendini nasıl tanımlamış,kendi cümleleriyle tanıyalım…

“Ben hiç bir zaman ne kimsenin dayısı oldum nede kimsenin yeğeni ben her zaman ben olmak için Cenab-ı Allahın Çatısı altında Hz.Ömerin Adaletin den şaşmadan Milliyetçi kişiliğimden taviz vermeden Vatanım Milletim ve Ülkem İçin seve seve canımı vereceğime kanımın son damlasına kadar vatan hainlerinin yüzünü güldürmeyip boyun eğmeyeceğime her kesin huzurunda Namusum ve şerefim üzerine yemin ederim.”

Yine aynı şekilde milliyetçi camiada bir ülkü neferi olarak yetişen, vatan ve millet sevdasıyla gözünü kırpmadan her şeyi yapabilecek binlerce vatan evladından birisi olsa da, onu da harekette öne çıkaran gençlerin arkasından yürüdüğü biri yapan, açık sözlü ve mert duruşu sayesinde herhangi bir makamda olmasa da,gençler üzerinde sözü geçen,onları organize edebilen birisi olarak göze çarpan, dikkatle takip ettiğim bir diğer değerli vatan sevdalısıdır.

Ökkeş Öztürk ve Veysel Horoz bu camiada yer alan binlerce gençten sadece ikisi olsa da, unutulmamalıdır ki Ülkücü Türk Gençliği oldukça heyecanlı,vatan sevgisiyle yanıp tutuşan ve sayıları oldukça çok olan bu gençliği koordine etmek, kanı kaynayan delikanlılarımızı kötülüklerden uzak tutarak Türk ve İslam şuuruyla yetiştirebilmek adına onlar üzerinde etkisi olan bu iki değerli insan başta olmak üzere omuzlarında bu yükü taşıyan gençlik hareketi liderlerine,bu bayrak yarışında başarılar dilerim.

Unutmayalım ülkücü gençlik üzerinde bu zamana kadar onlarca oyun oynanmaya,onları sokağa dökmeye,provoke etmeye yönelik birçok kötü emel sahibi,hiçbir zaman emeline ulaşamadı. Gençlerimize dikkat edelim,onları hak yolunda,vatanına milletine hizmetkar gençler olarak yetiştiremezsek,kötü yolda olan her gencin vebali hepimizin boynuna olacaktır.

Ne Mutlu Türküm diyebilen nesiller yetiştirebilmek ümidiyle,

Haftaya görüşünceye dek,hoşça kalın…