Böyle söylediğime inanamıyorum ama maalesef acı da olsa, bazılarının işine gelmese de yazmak zorundayım..Şunu artık kabul etmeliyiz ki, artık Gaziantep eski Gaziantep değil.. Kimse kimseyi kandırmaya kalkışmasın.. Gaziantepte doğan, büyüyen ve kent kültürüyle yaşayanlar için durum daha da zor.. Çünkü memleket gerçek kimliğinden uzaklaştırılmış durumda.. Çok ilginç bir yapı oluşmaya başladı birkere. Belediyeler artık tamamen partinin çizgisine çekildi. Hizmetler artık şehre değil, partinin istediği yönlere şekillenir oldu.. Kamu kurumları da o noktaya götürülüyor.. Onun içindir ki, hizmet bekleyen kent halkı sürekli şikayet etmeye başladı. Aslında şikayetin bir kısmı iktidar partisine gönül vermiş herhangi bir beklentisi olmayan insanlardan da geliyor.. Onların şikayeti de, partide kendileri gibi düşünenlere sıcak bakılmadığı, teşkilatlarda ve önemli noktalarda rant hesabı olanların egemen olduğu yolunda.... Bunları söyleyenler, ayrıca Milletvekillerinin birbirinden hoşlanmadığını, herkesin ayrı bir hesabı olduğunu ve bu ortamda ne partiyi, nede Gaziantepi düşünecek zamanlarının olmadığını iddia ediyorlar..Bunu çok iyi bilenlerden birisi olduğumu söylemeliyim.. Öbür yandan Gaziantepte yaşayanlar, kentte gidişat konusundaki endişelerini her fırsatta dile getiriyor ve gerek göç, gerek Suriyeliler, gerek IŞİDin varlığı, gereksede bazı bölgelerde PKKnın kurtarılmış bölgeye çevirdiği mahallelere, kent yönetiminin seyirci kaldığı düşüncesi ağır basıyor.. Haliyle bu insanlar, şehrin tadının tuzunun kalmadığına inanmaya başlamış gözüküyorlar.. ORTADOĞU ŞEHRİ GİBİYİZ Gerçekten de öyle.. Bu yaşanılmaktan süratle uzaklaştırılıyor..Şimdi birileri yine çıkar ve yaşamak istemeyen gitsinder ama, biz doğup büyüdüğümüz şehrimizi onlar gibilere bırakmamak için çırpınacağız, bu da öyle bilinsin lütfen.. İster kabul edin ister etmeyin, Gaziantep şu haliyle resmen Ortadoğu kentine döndürüldü.. Bu durumdan memnun olanlar elbette var.. Olacak da.. Çünkü onlar için kentlilik kültürünün hiç önemi yok.., Kentte yaşama kültüründen anladığı, gerçek kentliden çok çok farklı.. Yaşam biçimleri çağdaşlık normlarından çok uzak.. Küçük olsun benim olsun hesabıyla yaşıyorlar.., Eğitimin, Kültür ve Sosyal yaşamın ölçütleri ve değerleri, bir yardım paketi kadar önemli değil onlar için.. Bu nedenledir ki, kenti yönetenlerin öncelikli tercihleri, gerçek kent kültürüyle dolu olanlar değil, sorgulamayan, eğitimi, ulaşımı ağzına almayan kitleler oluyor.. İşte görüyorsunuz, mübarek ramazan ayında neler yaşandığını.. Allahın bile zoruna gidecek yardımlar gösterişlerle yapılır oldu. İktidar partisinin il başkanından tutun en alttaki yetkilisine kadar, hepsi hayır işlemeyi gösterişe döktü..Hatta bazıları yemek fabrikasından aldıkları hazır paketlerle evlere gidiyorlar, sosyal medyada 15- 20 liralık yemeği paylaşıyorlar.. Altına da fakir sofrasındayız yazıyorlar.. Zavallı insanlar ne yapsın evlerine gelen bu zevatlarla birlikte resim çektirmeyi çaresiz kabulleniyorlar.. VALİ BEY KEŞKE O PARAYLA 1-2 FAKİRE EV ALSAYDI Cenabı Allah gösterişten kaçının dedikçe, tam tersi yapılıyor bu ülkede ve şehirde.. Bakın sırası gelmişken bir konuda görüşlerimi yazmak istiyorum..Biliyorsunuz bu şehrin Valisi toplu halde iftar yemeği verdi ve 4-5 bin kişiyi topladı.. Peki ne işe yaradı bu iftar? Daha doğrusu kimin işine yaradı ? Hiç kimsenin. Sadece yemek fabrikası para kazandı.. Oysa Sayın Vali, bahse konu 4-5 bin kişiye verdiği iftar yemeği parasıyla, fakir ve yardıma muhtaç bir Şehit-Gazi ve engelli ailesini ev sahibi yapabilirdi.. Evi olmayanları tespit ettirir, Mübarek Ramazan vesilesiyle 2 fakir aileye ev alabilir, bunu da kura ile verebilirdi.. Böylece Gaziantep tarihine geçerdi.. Aynı zamanda bırakın Gaziantepi, tüm Türkiye ayakta alkışlardı.. Neyse olan oldu, inşallah Sayın Valimiz önümüzdeki Ramazanda Gaziantepte kalırsa, belki düşünür diyelim ve tekrar konumuza dönelim.. AĞACI OLMAYAN PARK VE MEYDAN Biliyorsunuz Sayın Fatma Şahin, öğrenci yurdunu AVM diye yıktırıp yerine yeşil alan park yapacağım dedikten uzun süre sonra eseri ortaya çıktı.. Haberini yaptık okumuşsunuzdur.. Gündüz tek kişinin bile oturamayacağı kadar gölgesiz, ağacın unutulduğu, yeşilsiz beton park haline dönüştürülen bu alan hayal kırıklığı yarattı.. Keşke Sayın Şahin projeyi bazı bilenlerle önceden paylaşabilseydi.. Veya Şehitkamil ile konuşabilirdi. Onların Anneler Parkı karşısında yaptırdığı Şehitkamil Korusu ve Meydan, tamamen yeşil ve ağaçlarla kaplıydı çünkü..O ağaçlar nasıl getirilmişse, o yeşillik nasıl sağlanmışsa, Rıdvan Fadıloğlu veya Murat Özgülerden fikir alınabilirdi.. Önce şunu mutlaka söylemeliyim.. Bu şehirde ağaç ve yeşil alan düşmanlığı aleni şekilde ortaya çıktı.. Geçen haftada yazmış ve 'Özellikle kent merkezinde bulunan okul ve yeşil alanlara göz dikenlerden oldum olası hazzetmem.. Ne varki, özellikle AK Parti dönemiyle birlikte kent merkezlerinde belediyelerin okul alanlarına göz dikmeleri, bu yetmezmiş gibi yeşil alanlara ve parklara el koyup kaldırmalarını üzülerek izliyorum..'demiştim.. Ardından eski Vali konağının inşaatında 50-60 yıllık ağaçlar kesildi. İhaleyi alan firmanın işe ağaçlardan başlaması son derece can sıkıcıydı. O ağaçlar inşaata engel değildi, çünkü kaldırımlardaydı.. Ama kimse hesap sormadı tabii, soramazdı çünkü kendileri de kesiyorlardı.. Bu memlekette gazetecilere mesleği öğretmeye kalkan Üniversite Rektörü bile 50-60 yıllık fıstık ağaçlarını kesebiliyorsa, Kilis yolunda elektrik tellerine temas ediyor diye 150 çam ağacı kökünden kesiliyorsa, parklara ilçe müftülük binası için yıkılma kararı çıkıyorsa, çimler kaldırılıp yerine parke taşları döşenebiliyorsa, Metronun çevresi konut için planlanıyorsa ve artık sayısını unuttuğumuz yeşil alanlar, spor ve okul alanları konutlara çevrilebiliyorsa, bu şehirde işler düzgün gidiyor diyebilirmisiniz.. GAZİANTEPLİ ATATÜRKE KÜFÜR EDENLER GAZİANTEPE PARALAR ÖDENEREK GETİRİLİYOR Peki şu Ramazan nedeniyle hiçbir işe yaramayan, sadece bazı yandaşlar için organize edilen etkinliklere harcanan dünyanın paralarına ne diyorsunuz.. Onlara ödenen yüzbinlerce liraya mı yanarsanız, o ne oldukları belirsiz tiplerin Gaziantep cadde ve sokaklarına yerleştirilip görüntü kirliliği yaratan bilbordlarda o sevimsiz yüzlerini görmek zorunda bırakılışımıza mı.. Hele şu son olay tam tartışmalık.. Kim ne derse desin bu şehirde Atatürkün yeri başkadır. Üstelik Atatürk Gaziantep Bey mahallesi kimliğini taşıyor. 1933 yılında Antepe gelen Mustafa Kemal Atatürke, ertesi gün o zamanın belediye başkanı Hamdi Kutlar tarafından şehir meclisinde hemşehrilik belgesi verilmişti. Hamdi Kutlar, Bey Mahallesi nüfusuna kayıtlı olarak takdim ettiği nüfus cüzdanında, Gazi Mustafa Kemal yazılıydı. Şimdi Gaziantep için böylesine önem taşıyan Mustafa Kemale, 2016 yılının 16 Haziran Cuma gününün saat 22sinde, üstelik nüfus cüzdanında Gaziantep doğumlu yazan Sayın Fatma Şahinin Belediye başkanlığındaki kentte, Atatürke küfür ve hakaret edenlere konferans verdirilmesi ne derece doğrudur.. Sanırım bu organizasyonu yapan arkadaşların, bu kentin tarihi ve hassasiyetleri konusunda yeterli bilgisi yoktur.. Zaten baktığımızda yüzde 90ının Gaziantepli olmadığını görebiliyorsunuz.. Onun içindir ki, gereksiz bir ihmalkarlık sonucu, Gaziantep imajı yine yerlerde sürünmeye başladı. BU OLUMSUZLUKLARIN FATURASI FATMA ŞAHİNE ÇIKAR Diyeceğim odur ki, Belediyeler bu konularda hassas olmalıdır.. Bir süre önce küçücük çocuklarla evlenilebilir diyen bir zihniyetin getirilmek istendiği şehrimizde, tepki ve uyarılar sonucu hatadan kısa zamanda dönülmüştü. Ama bu kez Atatürke hakaretler eden bir şahsa konferans verdirilmesi bardağı taşıran son damla olmuştur..Hiç kuşku yokki, bunların faturası sadece Fatma Şahine çıkacaktır.. Belki Sayın Şahin bunu tahmin etmez ama bunun sıkıntısını mutlaka yaşayacaktır.. Dahası protestolar sonrası, Gaziantep olarak Türkiyenin gündeminde, bu kez Atatürk düşmanlığı yapan kişiye vatandaşların tepkileriyle yer aldık.. Bizler aman şu Gaziantepin imajını düzeltelim diye çırpınırken, kenti tanımayanlar, belediyeler adına yaptıkları organizasyonlarla, nerede toplumu geren, değerlerine küfür eden adam varsa, onları toplayıp, ceplerine de dünyanın parasını koyup gönderiyorlar.. Konuşacak çok şey var ama, en iyisi şimdilik bu kadarıyla kalalım.. Not: GEÇEN HAFTA SARISALKIM İLE İLGİLİ BİLGİLERİ VE UYARILARI SANIRIM SAYIN FATMA ŞAHİN OKUMUŞTUR.. HELE KÖŞEME GELEN YORUMLAR ÖYLESİNE ÖNEMLİ Kİ, BUNU SADECE SAYIN ŞAHİN DEĞİL, TÜM EKİBİNİN OKUMASI GEREK.. Hepinize iyi haftalar